6 bin davetli ve iki özel konuk

Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan’ýn yemin töreninden sonra vereceði resepsiyon, Külliye’de yapýlan en geniþ katýlýmlý davet olacak. 

Resepsiyondan sonra Erdoðan, konuk devlet ve hükümet baþkanlarý ile yemek yiyecek. 

Ardýndan Cumhurbaþkanlýðý Hükümet Sistemi’nin ilk Cumhurbaþkaný Yardýmcýlarý ve Bakanlar Kurulu açýklanacak. 

Külliye’de 6 bin kiþilik hazýrlýk yapýlýyor. 

Davetli sayýsýndan da tahmin edileceði gibi resepsiyon açýk havada yapýlacak. 

***

Önceki yazýda yeni döneme damgasýný vurmasýný beklediðim en önemli alanýn ‘bilim’ olduðunu yazmýþtým. 

Davetliler arasýndaki iki isim, bu beklentimi doðrular nitelikte. 

Nobel ödüllü Prof. Aziz Sancar ve Prof. Murat Günel

Ýkisi de ABD’den geliyor. 

Sancar babamýn kuþaðýndan, 1949 doðumlu. 

Günel ise bizim kuþaktan 1967 doðumlu. 

ABD Ulusal Bilimler Akademisi'ne seçilen 3 Türk bilim adamýndan ikisi. 

(Üçüncüsü Prof. Serdar Bulun; ABD’nin Northwestern Üniversitesi Hastanesi Kadýn Doðum Bölümü Ana Bilim Baþkaný. O Robert Kolej’li, ama liseden Malatya, üniversiteden Çapa Týp’lý…)

***

Sancar, ABD’de çalýþtýðý üniversitelerde yaptýðý araþtýrmalar sonucu yazdýðý 300'ü aþkýn bilimsel makale, bu makalelere yapýlan 12 binden fazla atýf ve 33 kitapla nadir bir baþarýya imza atmýþ; “hücrelerin hasar gören DNA'larý nasýl onardýðýný ve genetik bilgisini koruduðunu haritalandýran” araþtýrmalarý ile 2015 Nobel Kimya Ödülü'nü kazanmýþtý. 

Þu sözler ona ait: 

“Nobel’in büyük kýsmýný Türkiye’ye borçluyum çünkü Türkiye bana üstün dereceli bir eðitim verdi. Memlekete hizmet için, Avrupa ve ABD seviyesinde olmak için bilim lazým. Herkesten üstün deðiliz ama kimseden de aþaðý deðiliz. Kendimizle iftihar edelim ki baþkasý da bize saygý göstersin.”

Prof. Sancar, Türkiye’de nerede üstün dereceli bir eðitim aldý? 

Mardin’in Savur ilçesi ilk ve ortaokulu ile Mardin Lisesi’nde… 

Sonra Ýstanbul Üniversitesi Çapa Týp Fakültesi’nde… 

Üstelik 8 çocuklu bir ailenin çocuðu olarak! 

***

Prof. Murat Günel, ‘kanserin þifresini çözen Türk doktor’ diye tanýndý. Halen Yale Üniversitesi Beyin Cerrahisi Ana Bilim Dalý Baþkaný ve Türk Amerikan Týp Birliði Baþkaný. 

Günel, ‘iyi huylu tümörlerin nasýl kanser tümörüne dönüþtüðünü’ keþfetti. 

Þu sözler ona ait: “Türkiye’den 20’nin üzerinde üniversite ile çalýþýyoruz. Artýk bu teknolojileri Türkiye’ye de aktarmanýn vakti geldi. Saðlýk Bakanlýðýmýzla bu konularý konuþuyoruz.”

Prof. Günel bu baþarýya hangi eðitimle ulaþtý? 

1975-85’lerin Ankara’sýnýn ilkokul ve ortaokulu ile Ýstanbul-Kadýköy Anadolu Lisesi’nde aldýðý eðitimle. 

Bilimsel lisansý da Sancar’la ayný okuldan: Ý.Ü. Çapa Týp Fakültesi… 

Ýnternetten eriþebildiðim biyografi kaynaklarýna göre -beni daha çok etkileyen- Tolstoy ve Oðuz Atay okuru… 

***

Bu isimler, sadece ABD’de deðil, dünyanýn birçok geliþmiþ ülkesinde bir ‘Türk’ olarak göðsümüzü kabartan yüzlerce bilim adamýndan üçü… 

Ne demek istiyorum? 

Bu insanlar ‘dünün Türkiyesi’nde devlet okullarýnda, devlet üniversitelerinde okudular. 

Ýyi þeylerin ‘her þeye raðmen’ yapýlabildiði zamanlarda bilim imkanlarýna ulaþacak yollar buldular. 

Türkiye bir süredir akademiye, bilime alan açýyor, yatýrým yapýyor. 

Yurt dýþýna daha çok öðrenci, araþtýrmacý gönderiyor, önemli miktarlarda burslar veriyor. 

Yeni dönemde bilim ve teknolojiye yönelik ‘beþeri sermaye’nin geliþtirilmesi de bir ‘sistem’e kavuþacak. 

Her þeye raðmen olan, sistemli olacak. 

Umut verici…