6. büyük gerekli

KASIMPAÞA VE SÝVAS’IN PERFORMANSI, PEÞLERÝNDEN GELENLERE ÖRNEK OLUYOR

Futbolumuzun lokomotifi sayýlan belli kulüplerin dýþýnda; ligi forse edecek yeni itici güçlere ihtiyacýmýz var. Zirveyi zorlayan, “Kolay maç” kavramýný tamamen ortadan kaldýran, heyecan ve hedef yüklü takým sayýsý daha da artmalý.

Milli maçlar nedeniyle ara verilen lig, daha çok kötü durumdaki takýmlara avantaj saðlýyor. F.Bahçe gibi düzenini kurmuþ, temposunu yakalamýþ ve ciddi bir sorun yaþamayan kulüpler; bu tür aralardan sonra belirgin bir “Balans Ayarý” sorunu yaþýyor. Umarýz F.Bahçe bu tür bir eksen kaymasýna uðramaz. Çünkü, özellikle hocasýnýn yükselen stratejik yapýlandýrma grafiði ile; farklý bir konuma oturdular. 

Sarý-kýrmýzýlýlar; Aysal’ýn Terim’le girdiði gereksiz inatlaþmanýn olumsuzluðunu yaþýyor. G.Saray bir anda kendini sorunlar içinde buldu. Kabak Mancini’nin baþýnda patlayacak gibi... Oysa kulübü bu duruma getiren baþkanýn ta kendisi... Þimdi flaþ bir transferle dikkati baþka yöne çekmeye çabalýyorlar. Ama temel çatýrdýyorsa, tavaný altýnla kaplamak boþuna...

Uyum sorunu yarattýlar

Fernandes ve Almeida’nýn, yangýnda ilk kurtarýlacak eþyalar arasýnda sayýlmasý; bu ikisini takým içinde ayrýcalýklý bir konuma getirdi. Onlar da bunun rehaveti içinde, fazla nazlý davranmaya baþladý. Bu ikiliye dört elle sarýlmak, takým içinde uyum sorunu yarattý. Oðuzhan, Olcay Þahan ve Gökhan Töre gibi isimler; kendilerini ikinci sýnýf hissetmeye baþladýklarýn da, performans düþüklüðüne uðradýlar. Beþiktaþ Fernandes-Almeida konusunda kaþ yapayým derken göz çýkarmasýn... Kaybettiklerini kazanmaya çalýþýrken, kazandýklarýný da kaybedecek.

Bordo-Mavililerde ise yönetim, tüm enerjisini 2010-11 sezonunun kupasýný Fenerbahçe’nin elinden almaya harcarken; arada kendi takýmlarý güme gitti. Mücadelelerinde haklýlar ama, “Hayatlarýnýn tek sorunu” o deðil... Kötü geçen bir lig sezonuna raðmen; hocalarýnýn geleceðine yönelik bir kuþku yaþatmamalarý, olumlu bir geliþme... Teknik direktörlerine karþý hoþgörülü olmalarý güzel.