Þafak Sezer’i tanýmam, hiç karþýlaþmadým.
Malum, son günlerde sürekli sinir krizleriyle gündeme geliyor.
Bir aile babasý olarak ailesinin bunu yaþamasýna üzüldüm. Çocuklarýnýn, ailesinin adýna üzüldüm.
Üzüldüm, çünkü neredeyse 20 yýldýr o camiada bir yerlere gelmek için çabalýyor Þafak Sezer.
Seveni, sevmeyeni vardýr muhakkak ama o camiada edindiði kendine has bir yer olduðu da aþîkar.
Bilen bilir, her hafta ünlü isimleri konuk ettiðim talkshow programým Gençler Uçuyor’u üç sezon yaptým. 100’ün üzerinde konuk aðýrladým. Tümüyle program dýþýnda da görüþtüm, hayatlarýný gördüm, tanýdým.
Ýþte çýkardýðým sonuçlar;
1. Oyuncularýn ve televizyoncularýn belli bir sabit geliri yok. Bir diziye baþlayýp aylarca hazýrlanýyor, iyi de ücret alýyor ama dizinin 3. Bölümünde kaldýrýlmayacaðýnýn garantisi yok. Bir sette belki 150 kiþi çalýþýyor, dizi tutmazsa hepsi bir anda iþsiz. Bu da oyuncularý sürekli gergin bir bekleyiþte, bozulmaya müsait bir psikolojide tutuyor. Düþünün, cebinizde 3 ay yetecek para var, an itibariyle iþiniz de var ama her an iþsiz kalýp aylarca yeni projenin gelmemesi durumuyla karþýlaþabilirsiniz.
2. Ünlüler camiasý gece uyumaz, çekimler, bitmek bilmeyen setler, gece hayatý vs. gibi sebeplerle halkýn uyuduðu saatlerde ayaktadýrlar, halk ayaktayken de uyurlar. Bu da onlara toplumdan ayrýþtýrýlmýþlýk, soyutlanmýþlýk hissi verir. Aileleriyle görüþemez olurlar. Hele akrabalarla neredeyse hiç iletiþimleri kalmaz.
3. Tanýþtýðým birçok ünlü kiþinin, birkaç dakikalýk sohbetten sonra diðer ünlüleri, oyuncu arkadaþlarýnýn ne kadar güvenilmez olduðunu anlatmaya baþladýðýný anýmsýyorum. O camiada -neredeyse- hiç kimse birbirine güvenmez. Bu güvenmeme durumu da psikolojiyi olumsuz etkiler. Neredeyse herkeste bir diðerine karþý “Yoksa o benim ayaðýmý mý kaydýracak? Þu benim kuyumu mu kazýyor?” korkularý psikolojii çökme noktasýna getirir.
4. Sokaktaki insanýn saf, samimi ilgisi, alakasý bir süre sonra bunaltmaya baþlar. Kaderin cilvesine bakýn ki ünlü olmak, tanýnmak için uðraþýp duran, çabalayan insanlar ünlü olduktan sonra tanýnmadýktan sonra þapkayla, gözlükle dolaþmaya baþlar. Ünlü olmanýn getirdiði psikolojik yükü kaldýrmak için kiþinin güçlü bir altyapýsý olmasý gerekir, eðer genç ve toy bir yaþta ünlü olduysa, ruhsal ve karakteristik altyapýsý çok güçlü deðilse dayanma, ayakta kalma þansý da azalýr.
5. Ünlüler camiasýndaki insanlarýn her sezon iþ alabilmesi için sürekli görünmesi gerekir. Ünlüler içinde sürekli bir çevre yapma, kilit noktadaki insanlarla samimi olma (aslýnda görünme demeliyiz buna) ihtiyacý kiþiyi gitgide samimiyetsizleþtirir. Bir sonraki aþamada paparazzilere yakalanma numaralarý, medyada yer bulabilmek için sansasyonel veya sahte iliþkiler. Yazýn magazincilere uygunsuz hallerde yakalanmak ya da yasak aþklarla görüntülenmek zorundadýrlar ki yeni sezon için oyuncu arayan yapýmcýlarýn dikkatini çekebilsinler.
6. Bütün bunlarýn sonucu olarak sürekli bir tatminsizlik, çarpýk bir hayat, alkol, gece hayatý, uyuþturucu ve daha birçok þey. Hiçbir þeyden tat alamama, sürekli daha da yüksek dozunu alarak “belki tat alabilirim” arayýþý...
Kýsacasý dostlarým, ailelerinizin, gül gibi iþlerinizin, akþam ailece oturduðunuz ve kuru fasülye, pilav yediðiniz samimi sofralarýn kýymetini bilin. Çok daha fazlasýna sahip olduðu halde sizin hayattan aldýðýnýz tadýn zerresini alamayan insanlarla dolu o izlediðiniz sihirli kutu...
Dilerim herkes bir gün zengin ve ünlü olur ve hayalini kurduðu her þeye kavuþur; böylece aranýlan esas cevabýn bu olmadýðýný anlar. Jim Carrey
Not: “Ünlüler niçin sapýtýyor?” baþlýðýný Þafak Sezer üstüne alýnmasýn. En hafifinden en aðýrýna kadar yaþadýklarý tüm karmaþýk duygularý ifade etmek için, biraz da sempatik olduðundan “sapýtmak” deyimini kullandým.
