6'lı masaya inat, Türkiye Yüzyılı heyecanı…

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Ankara'da, "Türkiye Yüzyılı" Tanıtım Toplantısı'nda vizyon belgesini açıkladı.

Görülmeye değer bir coşku, heyecan vardı.

Tam da "6'lı masada heyecan yok" diye hayıflananlar karalar bağlarken "işte heyecan" deniliyordu.

Bir zamanlar Erdoğan'a destek olanlar, şimdi köstek olmanın, karalamanın, vefasızlığın, nankörlüğün, şımarıklığın cenderesinde inleyip duruyorlar.

Erdoğan size ne etti de bu durumlara düştünüz?

Dur durak bilmeyen bir lider, taşıdığı dava yükünün heyecanını, kendisine inanan, güvenen milyonlarla paylaşıyor.

Gerçekten insaf sahipleri elini vicdanına koysun, bir Kılıçdaroğlu, bir Akşener, bir Abdullah Gül, bir Mansur Yavaş, bir İmamoğlu kitlelerde bu heyecanı uyandırabilir mi?

Erdoğan'ı sevip takdir ettiğimizden değil, insaf ile söylesinler bu isimler Erdoğan ile aynı terazinin kefelerine konabilir mi?

Erdoğan ile onların asıl farkı nedir?

Erdoğan'ın halkta bir karşılığı var. Lider kumaşı var.

Kılıçdaroğlu'nun ve diğerlerinin halkta bir karşılığı var mı?

6'lı masadakilerden herhangi biri halkın içine karıştığında bir heyecan dalgalanması oluyor mu? İnsanlar bu isimleri, Erdoğan'ı bağırlarına bastıkları gibi gönülden alkışlıyor mu?

Yoksa "seni davar çobanı bile yapmazdık" mı diyorlar?

Kılıçdaroğlu'nun, kendi partisinin tamamında bile bir karşılığı yok...

Erdoğan'ın açıkladığı vizyon belgesinde altını çizdiğim hususlar şunlar oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Cumhur İttifakına yaptığı vurgu elbette çok önemli. Bahçeli ve Destici ile birlikte havaya kalkan eller bir başka heyecan kaynağı.

Erdoğan'ın, "Cumhur İttifakı'nın değerli mensuplarına, MHP'nin değerli Genel Başkan Sayın Devlet Bahçeli ve arkadaşlarına, Türkiye Yüzyılı'nın inşası sürecine Cumhur İttifakı çatısı altında verdikleri samimi ve güçlü destek için şahsım ve arkadaşlarım adına şükranlarımı ifade ediyorum." kadirşinaslığı, gönül beraberliğinin kıymetini anlatıyor.

Türkiye Yüzyılı'nın vizyonunu en güzel ifade eden sözlerden biri ise şu:

"Ayaosfya'yı Fatih'in emanetine uygun şekilde yeniden cami olarak hizmete açmış olmamız bile küresel vesayete karşı gerçekleştirilmiş bir meydan okumadır."

Evet, Cumhur İttifakı, eski Türkiye'yi arayanlara bir meydan okumadır.

Türkiye Yüzyılı'nın vizyonu olarak üç hususun altını çizdim.

1. Cumhuriyetimiz maalesef bir asırlık geçmişinin önemli bir kısmında kendi içinde barışık yaşayamadı. Ülkemiz vesayet yoluyla Cumhuriyet ve demokrasiyi birleştirmekten hep kaçınan bir zihniyetin elinde ciddi sıkıntılar çekti.

Artık Cumhuriyeti ileri demokrasi ile taçlandırma dönemi başlıyor.

2. Her şeyi ile milli iradenin ürünü yeni bir anayasayı ülkemize kavuşturmak, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun ilk hedeflerimizdendir. Hücrelerine kadar vesayete hizmet etmek üzere hazırlanmış 12 Eylül darbesi Anayasasının raf ömrü çoktan dolmuştur.

Ülkemizi tamamen yeni, sivil, demokrat ve özgürlükçü bir anayasaya kavuşturma girişimlerimiz geliyor. Milletimizin böyle bir anayasaya kavuşması en temel hakkıdır.

3. Türkiye Yüzyılı, kimlik yerine birlik siyasetini, kutuplaştırma siyaseti yerine bütünleştirme siyasetini, inkâr siyaseti yerine kucaklama siyasetini, nefret siyaseti yerine sevgi siyasetini ikame etmenin adıdır.

Gelin, Türkiye Yüzyılı'nda ülkemizi küresel çarkın bir dişlisi olmak yerine lokomotifi haline dönüştürelim.

Gelin, Türkiye Yüzyılı'nı milli ve yerli değerlerle evrenseli kuşattığımız, sözümüzü çağa söylediğimiz bir dönem haline getirelim.