70’lerde öðrenci olmak

ODTÜ öðrencilerinin bir bölümü, Göktürk-2 uydusunun fýrlatýlmasý çerçevesinde üniversite kampüsüne Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ý protesto etti, ortalýk bir anda, 68’ler, 78’ler nostaljisine dönüþtü...

Köklü üniversitelerimizin o günlerden kalma bazý gelenekleri olduðu doðrudur ama, bu gelenekler, günümüz dünyasýna ne kadar uyar, o ayrý bir tartýþma konusu...

Üniversiteyi 1974-79 yýllarý arasýnda okumuþ bir dostunuz olarak kaygýlarýmý paylaþmak zorundayým.

Bir dönemin gençliði

Türk televizyonlarýnýn 1970 ve 80’li yýllarý, yüksek reytingli dizi yapýmý açýsýndan verimli bir dönem olarak görmesinden rahatsýzým...

Bu dizilerde aktarýlan görüþler, insan iliþkileri, o dönemde “siyaseten” ikiye bölünmüþ gözüken gençliðin kendi arasýndaki çatýþma modelleri, gerçeði yansýtmýyor...

Senaristler, belirli kurgular üzerinden yola çýkarak, dönemin analizlerini yapmaya çalýþýrken, nefeslerinin yetmediðini de anlamýyorlar...

Söz konusu dönemde, “katliam”ýn yaþandýðý 1 Mayýs 1977 kutlamalarý için Taksim Meydaný’na DEV-GENÇ  pankartýnýn arkasýnda girmiþ dönemin üniversite öðrencisi olarak yaptýklarýnýn, o günlerin “yönlendirilmiþ” kavgalarýný tekrar kaþýmaktan baþka bir þey olmadýðýný ifade etmeliyim...

Soðuk Savaþ yýllarýydý...

Dönemin “süper güçleri” Türkiye-Ýran-Pakistan-Afganistan hattýnda çok kanlý bir oyun oynuyorlardý ve Türkiye’deki oyunlarýnda hedefleri gençlikti...

Ne, o dönemin “sol” görüþlü gençleri, memleketlerini Moskova’ya satmaya hazýr “þefersizlerdi” ne de o günlerin Ülkücüler’i, benzerlerini Latin Amerika ülkelerinde gördüðümüz CIA tarafýndan desteklenen ölüm mangalarý oluþturacak kadar “vatan hainiydiler...”

Herkes, “önce vatan” diye yola çýkmýþ, aralarýndaki siyasi görüþ ayrýlýklarý, memleketi karanlýk diktaya götürerek sözde istikrarý saðlamak isteyen iç ve dýþ çevrelerin komplolarýna kurban gitmiþti...

Sol veya sað kanadý oluþturan dönemin gençliðinin ortak karakteri vardý: Vatanseverlik!..

Hata nerede yaþandý?

Dönemin gençliðinin, dizi senaristlerinin tam anlayamadýklarý ortak hatasý, yüksek vatanseverlik duygularý ile özgürlükçü-katýlýmcý demokrasi anlayýþýný birleþtirememeleri oldu. “Sol kanat”, en sert Stalinist uygulamalarýn veya Che Guavera tarzý Latin Amerika serüvenciliðinin peþine düþerken, sað kanat, nasyonel-sosyalizme ya da dini radikalizme savrulmuþtu...

“78’liler” olarak adlandýrýlan gençliðin bu yapýsý, 1980’de “dikta”yý getirdi!..

Düþünün... Sol kanatta en ýlýmlý gözükenler, dönemin Sovyetler Birliði’nin “bürokratik diktasý”na yakýn olanlardý. Aramýzda Çin’in Mao’sunu, hatta Arnavutluk’un Enver Hoca’sýný bile model alanlar vardý... Diðer yanda ise “devletle bütünleþerek tek partili sistemi arzulayan” bir milliyetçi hareket ve silaha sarýlmasa bile sosyal ve siyasal yaþamýn yeniden yapýlandýrýlmasýna iliþkin radikal düþünceler taþýyan bir din zeminli hareket vardý...

1970’ler, “sanayi devrimi sonrasý ideolojilerin” son yýllarýný yaþadýðý bir dönemdi ve bizler henüz “biliþim çaðý”nýn bütün klasik ideolojileri kökten sarsan, hatta bildiðimiz anlamdaki demokrasiye bile “sosyal medya” üzerinden çok farklý boyut hazýrlayan ufkunu henüz göremiyorduk...

Ama, çað deðiþti... Neyin nasýl deðiþtiðini en iyi ODTÜ gibi teknik okulda okuyan gençlerimizin çok iyi bilmesi lazým...

Üniversite gençliðine uyarý

 

Üniversite gençliði, geleneksel olarak toplumun en dinamik ve yüzünü geleceðe dönmüþ kesimidir... Hoþlanmadýklarý bir konuda protesto haklarýný sonuna kadar savunurum... Onlarýn genç hassasiyetine hepimizin ihtiyacý var...

Ama artýk 70’li yýllarda yaþamýyoruz ve onlardan bizim de taleplerimiz var: Ne için ayakta olduðunuzu bize enine-boyuna anlatmak durumundasýnýz...

Eðer, nostaljik bir akýmý temsil ederek ortaya çýkýyorsanýz, iþiniz zor, geniþ kitleleri ikna edemezsiniz... Gördüðüm, üniversite gençliðinin küçük ama sesi yüksek çýkan kesiminde, “öteki düþünceye tahammülsüzlük” oranýnýn hayli yükseldiðidir...

Radikalizm gençliðin cehennem çukurudur, bizler size kýyamayýz!..

Biliniz ki, “herkesin birbirine tahammül etmek zorunda olduðu” demokrasi, dünyanýn en zor sistemidir... Diktatörlükler ise en kolayý...

Sizler gençsiniz, zoru seçin...

SON SÖZ: Bir uyarý da “yetkili makamlara...” Barýþçý protestolara karþý kullanýlan her “orantýsýz güç”, üniversite gençliðini, “radikal komplo hevesleri” taþýyan unsurlarýn yanýna sürükleme riskini yaratýr. Aman dikkat!..