7’den 70’e opera

Opera bir toplumun geliþmiþlik kriterlerindendir”. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Prof. Rengim Gökmen’in bu sözü bir iddia deðil, günümüz dünyasýnýn istatistiki bir gerçekliði. Denizbank’ýn katkýlarýyla 7-19 Temmuz tarihleri arasýnda “7’den 70’e opera” baþlýðýyla düzenlenecek olan 3. Ýstanbul Opera Festivali’nin tanýtým toplantýsýnda konuþan Prof. Gökmen’i can kulaðýyla dinlemek gerek.

Toplantýya Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateþ ve bankanýn reklam yüzleri Beyazýt Öztürk ve Sedef Avcý ile birlikte katýlan Gökmen, baþarýsýna iki yýldýr tanýk olduðumuz festivalin niteliðini bir kez daha anlattý. Nüfusu gitgide gençleþmekte olan bir ülkede bazý þeyleri sürekli yinelemek gerek çünkü onlarý ilk kez duyacak yaþa gelen binlerce kiþi var karþýmýzda.

Gökmen öncelikle “Neden opera?” sorusuna karþýlýk verdi: “Arkaik, modasý geçmiþ bir sanat dalý deðil. Sinemadan sonra en genç sanat opera!” Müzik, edebiyat, tiyatro, dans gibi kadim sanatlarýn bileþimi olmakla birlikte ancak birkaç yüzyýl önce bugünkü halini aldý, opera. Ama Prof. Gökmen’in de vurguladýðý gibi operanýn kökeni olan müzikli tiyatro Hititlere dayanýyor, tarihçilere göre.

Operanýn bir geliþmiþlik kriteri sayýlmasý da zengin bileþiminden kaynaklanýr. Yine Gökmen’in sözleriyle “en komplike, en geliþmiþ sanat” opera. Bu yüzyýlýn son çeyreðinde sýkça rastlandýðý üzre video projeksiyon aracýlýðýyla sinema dahil bütün sanat dallarýndan oluþan birer süper prodüksiyon her opera temsili. Her defasýnda izleyici karþýsýnda canlý performansa dayandýðý için de olaðanüstü bir süreç! Her þey mükemmel iþlemeli! Ne perde 1 dakika geç açýlabilir ne orkestra müziðe 30 saniye erken girebilir ne solistler aryalarýnýn bir dizesini unutabilir! Sahne üzerinde herkesin ve her þeyin kusursuz bir uyuma sahip olabilmesi için aylarca prova yapýlmasý gerekir. Yetenek ve yaratýcýlýk bir yana, en basit görevi üstlenen bile azami derecede özenle ve dikkatle çalýþmalýdýr.

“Neden Ýstanbul?” sorusunun yanýtýný da verdi Prof. Gökmen. Atatürk Kültür Merkezi’nin hala kapalý olmasý nedeniyle Ýstanbul’un özellikle Avrupa yakasýnda operaya eriþim zorlaþtý. 2010 yýlýnda Avrupa Kültür Baþkenti Ajansý, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüðü giriþimiyle yine Denizbank’ýn desteðiyle, bu açýðý kapatmak ve Ýstanbul’a gelen ziyaretçilerin bu kentte geçen operalara dikkatini çekmek için Ýstanbul Opera Festivali’ni baþlattý.

Festivalin “AKB’nin kalýcý olan birkaç etkinliðinden biri” olduðunu belirten Gökmen; “Ýstanbul operasýz kalmasýn” diye yola çýktýklarýný, “tadýmlýk” bir yaz festivali yaptýklarýný ve Ýstanbul’un hakiki bir “opera sezonu”na sahip olmasý gerektiðini de vurgulamadan geçmedi.

3. Ýstanbul Opera Festivali 7 Temmuz’da Haliç Kongre Merkezi’nde Ankara DOB’nin Mozart’ýn “Don Giovanni” temsiliyle açýlýþ yapacak. Festivalin geleneksel “Saraydan Kýz Kaçýrma” temsilleri ise 9-10-11 Temmuz tarihlerinde operanýn geçtiði orijinal mekan Topkapý Sarayý’nda gerçekleþtirilecek. Ýstanbul Festivalleri’nin de bir klasiði olan “Saraydan Kýz Kaçýrma” hala daha biletleri hemen tükenen bir yapýt olma özelliðini koruyor. Özellikle yabancý sanatseverler için Topkapý’da bu operanýn otantik kostüm dekor avantajýyla sahneye konduðunu görmek olaðanüstü bir deneyim. “IV.Murat”, “Yýldýrým Bayezid” ve “Aþk-ý Memnu” operalarý bu yýlýn programýnda yer alan diðer eserler.

Bu yýlýn yýldýzý ise Jose Cura. 12 Temmuz’da Aya Ýrini’de dünyanýn en önemli sahnelerinde alkýþlanan ünlü tenoru Mario de Rose yönetimindeki Ýstanbul DOB Orkestrasý ve soprano Feryal Türkoðlu ile birlikte dinleme olanaðýna sahip olmak için acele etmek lazým. 3. Ýstanbul Opera Festivali’nin biletleri Mybilet’ten satýþa sunuldu bile!