90'lar anaforu ve NGO'lar

90'lý yýllar Cumhuriyet Türkiye'sinin en istikrarsýz dönemlerinden biriydi.

93 örtülü darbesi ve 28 Þubat baþta olmak üzere Türkiye, birçok operasyona maruz kaldý bu dönemde.

Sonradan söyleyeceðimi baþtan söyleyeyim:

Türkiye'nin o yýllarda yediði operasyonlar anlaþýlmadan...

Olaylarýn izleri sürülmeden, bugün yaþadýðýmýz birçok olayýn nedenini kavrayamayýz.

NGO adý altýnda ülkeye yerleþen, kriptolar marifetiyle organize olan kuruluþlarýn izini sürün, bu tarihlere ulaþýrsýnýz.

Uðrunda birbirimizi boðazladýðýmýz kavramlarýn tarihine bakýn...

Ya o dönemin þartlarý içinde dönüþüme uðradýðýný ya da o çatýþmalý zeminde Batý'dan tercüme edilerek devreye sokulduðunu görürsünüz.

Ben sadece bir hatýrlatma yapacaðým.

Özellikle '93 örtülü darbe süreci'nin nasýl geliþtiðine, bunun ardýndan bazý kavramlarýn nasýl devreye sokulduðuna ve ayný kavramlarýn akabinde etnikçi bölücülere nasýl perde olduðuna, hatta bu sayede Türkiye'nin kendi coðrafyasýna nasýl yabancýlaþtýrýldýðýna deðineceðim.

24 Ocak'ta Uður Mumcu katledildi.

- Mumcu, katledilmeden 17 gün önce kaleme aldýðý köþe yazýsýnda PKK – Barzani – MOSSAD iliþkisini açýklamýþtý.

Ve o güne dair bir hatýra... Bindirilmiþ yýðýnlar "kahrolsun þeriat" sloganlarýyla cenazeyi Ankara sokaklarýnda gezdirmiþti.

5 Þubat'ta ise dönemin çalýþkanlýðýyla temayüz etmiþ Maliye Bakaný Adnan Kahveci, þüpheli bir kazada eþi ve çocuðu ile birlikte öldü.

17 Þubat'a gelindiðinde ise Jandarma Genel Komutaný Eþref Bitlis, sabotaj sonucu düþen bir uçakta þehit oldu.

- Bir not: Orgeneral Bitlis, terörün arkasýndaki en büyük gücün Çekiç Güç, yani ABD olduðunu söylüyordu.

17 Nisan'da Cumhurbaþkaný Turgut Özal öldü...

- Özal'ýn ani ölümüne iliþkin tartýþmalar halen sürmektedir.

25 Mayýs 1993 günü 33 silahsýz askerimiz Bingöl-Elazýð yolunda PKK'lý teröristler tarafýndan þehit edildi.

2 Temmuz'da Madýmak'taki meþ'um olay yaþandý.

- 33 insanýmýzý bu yangýnda kaybettik. Olayýn ayrýntýsý hâlâ içimizi yakmakta.

Madýmak'tan yaklaþýk 72 saat sonra...

Yani... 5 Temmuz'da bu sefer Erzincan'ýn Baþbaðlar köyünde teröristler 33 insanýmýzý katlettiler.

Eylül, Ekim, Kasým...

Cinayetler devam etti.

93 öyle bir anafordu ki...

Aslýnda sonraki yýllarýn hepsini esir aldý.

28 Þubat, 93 örtülü darbe süreci anlaþýlmadan tam olarak analiz edilemez söz gelimi.

28 Þubat'ýn ürettiði þiddet, bizim insanýmýzý sol liberal etnikçi NGO'larýn kucaðýna itti.

Bilgi Üniversitesi, Boðaziçi Üniversitesi, TESEV, Ýletiþim Yayýnlarý ve benzeri kurumlarýn þefkatine aldanan gençler, bu kurumlarýn baþtan çýkarýcý atmosferinin tesiriyle neoliberalizm lehine büyük bir zihniyet yýkýmýna uðradýlar.

Þimdilerde kimileri 90'lý yýllar övgüsü yapýyorlar ya...

Özellikle gençlere söyleyeyim, bakmayýn siz onlara.

90'lý yýllar toplum mühendisliðinin en kaba þekilde uygulandýðý yýllardý.

Bir noktada "þok doktrini" çerçevesinde insanlarýmýz hayatlarýndan bezdirildi.

Devamlý bir tedirginlik durumu yaþadý milletimiz.

Ekonomik istikrarsýzlýk, 5 Nisan kararlarýyla sonuçlandý ve ülke iyiden iyiye cendereye tutuldu.

Aslýnda neoliberal bir mühendisliðe maruz kalýyordu Türkiye.

Liberal söylemler öne çýktý.

Her türlü etnikçi yapý meþruiyetini bu söylemler sayesinde saðladý.

Özellikle sol liberal söylem, bölücülüðe büyük bir perde oldu.

Diðer taraftan...

Stalin'in ölüm tarlalarýndan mülhem söylemiþ olalým...

Türk milleti özünden uzaklaþtýrýlýrken, homo-economicus üretme tarlalarý oluþturuldu NGO'lar marifetiyle.

NGO, yani hükümet dýþý oluþumlar adý altýnda birçok uluslararasý ajan kuruluþ, ülkemizin kýlcal damarlarýna kadar sýzdý.

Kriptolar aracýlýðýyla da birçok kuruma yerleþtiler, hücreler oluþturdular.

Özellikle Karabað savaþýnda olduðu gibi, Türkiye ne zaman kendi tarihi coðrafyasýnda bir hamle yapsa, bu hücreler bir bir uyandýrýlarak devreye sokuluyor.

Yine terörle mücadele konusunda da ayný mekanizma devreye giriyor.

Eðer Türkiye, istikametini kaybetmek istemiyorsa...

Ýþte bu NGO tarlarýnda yetiþen kripto yapýlarla, onlara söylem meþruiyeti saðlayan kavramlarla iyi hesaplaþmalýdýr.