Kýsa bir tatil için gündemi takibe ara vermiþtim; geri döndüðümde adeta 90'lý yýllar dejavusu yaþadým.
Tam her þey deðiþti, normalleþtik dediðiniz anda yok hayýr, hiçbir þey deðiþmedi dedirten geliþmeler... Pusuda bekleyen bir zihniyet, fýrsatýný buldu mu hortluyor.
Hayatý kendilerinden baþkasýna haram sayan "laikçi kafalar" kýlýktan kýlýða girip günün sonunda yine ayný nakaratla karþýnýza çýkabiliyor.
Önce þu Dilruba denilen edep yoksunu sözlerin sahibinden baþlayalým. Edep yoksunu demek onun ettiði laflarýn yanýnda çok hafif, farkýndayým. Ancak onunla ayný seviyeden konuþmamýz mümkün deðil. Yazdýklarýmýn da yürek soðutmasýný istemiyorum zaten. Gözaltýna alýnan ve yargýlanmak üzere serbest býrakýlan þahýs AK Parti'ye oy veren ve Cumhurbaþkaný Erdoðan'ý destekleyen kesimleri kast ederek "Hepiniz geri zekalýsýnýz, beyni em.. geri zekalýlarsýnýz." demek suretiyle toplumun bir kesimine alenen hakaret etti. Uzunca bir süredir Erdoðan'a ve ona oy vererek iktidarda kalmasýný saðlayan kesime hakaret etmek vaka-i adiyeden. Toplumun kahir ekseriyetini aþaðýlamayý kendinde hak gören bir kesim var. Çobanýn oyuyla bunlarýn oyu bir deðil. "Bidon kafalýlarýn" seçtiði bir yönetimin altýnda yaþamak istemiyorlar.
Dilruba'nýn taammüden ettiði nefret ve tahrik içeren hakaretini CHP Genel Baþkaný Özgür Özel ifade özgürlüðü olarak nitelendirdi. Yetmedi, provokatif sözlerin sahibi kadýný bir programda yanýnda oturttu ve onunla özel görüþtü. Bir siyasi partinin genel baþkaný olarak, devletin en baþýna ve toplumun önemli kesimine karþý kullanýlan nefret ve hakaret dilinin hamiliðine soyundu.
Bu arada Dilruba ile ismi çok benzeyen bir baþka genç kadýn, diþ hekimliði öðrencisi Dilara Çiçek, 28 Þubat dönemini aratmayan bir ayrýmcýlýða maruz kaldý. 2024 FDI Dünya Diþ Hekimliði Kongresi'nde görev almak için baþvuruda bulundu fakat baþörtülü olduðu için reddedildi. CHP Genel Baþkaný Özgür Özel, utanmadan Dilara'nýn uðradýðý ayrýmcýlýðý, Dilruba'nýn nefret ve tahrik dolu hakaret cümlelerinden dolayý hakkýnda soruþturma açýlmasýyla bir tutan bir konuþma yaptý. Böylece aklý sýra Dilara'ya da sahip çýkar gözüktü.
Araya gitmemesi gereken bir baþka hadise, Türkiye Spor Yazarlarý Derneði'nin Levent'teki tesislerinde yaþandý. Kameraman Mehmet Ýzmirlioðlu'nun eþinin tesisi kullanmasýna baþörtülü olduðu için müsaade edilmedi. Bu gibi örnekleri konuþurken 28 Þubat'ý anýp duruyoruz ama bu ayrýmcýlýk sadece o dönemde vardý, sonra ortadan kalktý sanýlmasýn. Baþörtüsü yasaklarý kamusal alanda kalktý, üniformalý meslekler artýk baþörtülü yapýlabiliyor. Ama özel sektörde baþörtüsü yasaðýný sonuna uygulayan müesseseler hala var.
Malum son zamanlarda Atatürk istismarcýlarýnýn yeni hobisi Cuma hutbelerinde Atatürk dedektörlüðü yapmak. Külliye'deki 30 Aðustos töreninde Diyanet Ýþleri Baþkaný duaya Atatürk'le baþladý. Ne ki Cuma hutbesinde Mustafa Kemal anýlmamýþ. Bunun üzerinden trol kalkan ekiplerini sahaya sürülüyor. Sosyal medya laik atak geçirenlerden geçilmiyor. CHP'nin parti tüzüðünü devletin deli gömleði haline getirip, Mustafa Kemal'in verdiði Dersim emri ile bile yüzleþemeyenlerin Atatürkçülük kasmasýnýn tek sebebi din düþmanlýklarýna ve Batýcýlýklarýna kýlýf uydurmak. Çünkü Atatürk ellerindeki tek 'yerli' silah. Kullanýþlý bir kamuflaj. Yoksa Atatürk diye bir derkleri de yok bunlarýn.
Kara Harp Okulu'nun 30 Aðustos günü yapýlan mezuniyet törenini unutmayalým. Töreninde dönem birincisi olan Teðmen Ebru Eroðlu, adet olduðu üzere Cumhurbaþkanýnýn önünde mezun arkadaþlarýna "Barýþta ve savaþta, karada, denizde ve havada her zaman ve her yerde milletime ve cumhuriyetime doðruluk ve muhabbetle, hizmet ve kanunlara ve nizamlara ve amirlerime itaat edeceðime ve askerliðin namusunu Türk Sancaðýnýn þanýný canýmdan aziz bilip icabýnda vatan, cumhuriyet ve vazife uðrunda seve seve hayatýmý feda eyleyeceðime namusum üzerine and içerim." þeklindeki metni tekrar ettirerek ant içirdi.
Bu metin, 1961 tarihli Ýç Hizmet Kanunu'nda yer alan ve her askerin silahlý kuvvetlere katýlýrken söylediði ant metni. 2016'dan bu yana mezuniyet törenlerinde de bu metin okunuyor. Buraya kadar problem yok; fakat resmi törenden sonra
Teðmen Eroðlu yaklaþýk 400 kiþiden oluþan bir gruba 2016'ya kadar subay yemini olarak kullanýlan
"Ant içeriz ki laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin baðýmsýzlýðýna, ülkenin bölünmez bütünlüðüne, yüce Türk ulusunun namus ve þerefine, aziz vatanýn bir karýþ topraðýna uzanacak eller karþýsýnda bizi bulacak ve kýlýçlarýmýz daima keskin ve hazýr olacaktýr. Bizler Türk istikbalinin evlatlarýyýz. Þerefimizle doðduk, þerefimizle yaþayacaðýz. Ne mutlu Türküm diyene!" þeklindeki metni okuyarak yeniden ant içirdi.
"Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganlarý atarak yapýlan bu alternatif yemin nümayiþini FETÖ'cüler sevinçle karþýladý. Dilruba'ya sahip çýkanlar da çok mutlu oldu "karþýlarýnda bizi bulacaklar", "kýlýçlarýmýz keskin" ifadelerinin geçtiði yemin metninin okunmasýndan.
Farkýnda deðiller belki ama bu usulsüz yemin hareketini alkýþlayarak "genç teðmenlere" cuntacý muamelesi yapýyorlar.
FETÖ'cüler ise her zamanki gibi Kemalist maskeli koroda en çok sesi çýkanlar.
Ne dersiniz; Türkiye normalleþti mi, yoksa her þey her an tersine dönebilir mi?