92 yılda 57 hükümet 13 yılda tek hükümet

Siyasi tarihimiz ‘sivil hükümetin hükmettirilmemesi’ tarihidir.
Sivil siyaset kavga etti/ettirildi, devlet siyasetle kavga etti ve ülkeyi ‘siyaset dışı iktidarlar’ yönetti. 

1923’ten itibaren başlayan 27 yıllık CHP’li tek parti dönemi dahil...

Tek parti döneminde 27 yılda tam 18 hükümet kuruldu.

Bakanlar 18 kez değişti, 9 ayrı başbakan geldi. İsmet İnönü 7 kez hükümet kurdu. Sadece birinde, 1931-35 arasında ‘seçimsiz 4 yıl’ iktidar dönemi yaşadı.

Kalan 23 yılda 17 hükümetin görev süresi ortalama ‘15 ay’!..

***

1950’de başlayan 10 yıllık DP iktidarında da Adnan Menderes 5 hükümet kurdu.

Birinci hükümet 10 ay, ikincisi 3 yıl, üçüncüsü 19 ay, dördüncüsü 2 yıl ve beşincisi 2.5 yıl sürdü.

***

27 Mayıs 1960 darbecileri de güçlü iktidar kurmadı; 1.5 yılda 3 hükümet değiştirdiler.

1961’de kurulan İnönü başbakanlığındaki CHP-AP hükümeti ‘ilk koalisyon’ oldu, ‘7 ay’ sürdü!..

1965-71 arası 5.5 yıllık AP iktidarı görünse de, bunun sadece 1965-69 yılları arasındaki Birinci Demirel Hükümeti ‘4 yıl kesintisiz’di...

Suat Hayri Ürgüplü hükümeti 8 ay, ikinci Demirel hükümeti 15 ay, üçüncü Demirel hükümeti ise 1 yıl sürebildi.

10 yıl boyunca 9 hükümet kuruldu!..

Ardından 12 Mart 1971 askeri muhtırası geldi.

Asker kontrollü 3 yılda da 4 hükümet değişti.

***

1974’te Bülent Ecevit sahneye çıktı; CHP-MSP koalisyonu 9 ay sürdü. Sonraki yıllar da CHP, AP, MSP, MHP arasında kurulan koalisyonlarla geçti; ortalama ömürleri bir yılı aşmadı. 

En uzun süreli hükümet 1975-77 arasındaki AP-MSP-MHP-CGP koalisyonu oldu; 2 yıl 2 ay!.. 

12 Eylül 1980 darbesine kadar 19 yılda 18 hükümet kuruldu.

Türkiye 3 yıl darbe hükümetiyle yönetildi.

***

1983’teki Turgut Özal’ın ilk ANAP hükümeti çok partili tarihin ikinci ‘4 yıllık’ hükümeti oldu. Özal’ın ikinci ANAP hükümeti 2 yıl, Yıldırım Akbulut’a ‘devrettiği’ hükümet 2.5 yıl, Mesut Yılmaz’ınki ise 5 ay sürdü.

1991’de başlayan ‘Demirel koalisyonları’ dönemi, 1996’ya kadar sürdü. Ancak DYP-SHP koalisyonu ancak bir kez uzun süreli iktidar oldu, ‘2.5 yıl’!..

Bu yıllar, Türkiye’nin ‘karanlık yılları’ olarak bilinir. Terörle, faili meçhul cinayetlerle, ‘Madımak katliamı’yla, ‘derin devlet’le, Susurluk’la anılan yıllar...

Arada 1996’da Necmettin Erbakan başbakanlığında RP-DYP hükümeti kurulsa da, ‘güçlü sağ koalisyonla seçimsiz 4 yıl’ beklenirken, 8 ay sonra, 28 Şubat 1997’de bu kez ‘postmodern darbe’ geldi.

Sonraki 2 yılda da Mesut Yılmaz ve Bülent Ecevit arasında el değiştiren 2 hükümet kuruldu.

1999’da DSP-MHP-ANAP ortaklığıyla kurulan son Ecevit hükümeti 3.5 yıl sürse de, ülkeyi tarihinin en büyük ekonomik krizine soktu.

Özal’ın ilk 4 yılından sonra 2002’ye kadar 15 yılda 12 hükümet kuruldu; ortalama süre 1 yıl 3 ay!..

***

Türkiye’de 2002’ye kadar, hükümetlerin kurulması, bakanların kurumlarını tanıması, daha ‘icraat’a geçilmeden bürokrasinin direnişi, muhalefetin ‘yeni seçim’ zorlaması ve seçim kampanyaları arasında ne kadar ‘iş yapma’ fırsatı kalıyorsa, o kadar iş yapıldı!..

2002’den bu yana ise erken seçimsiz, koalisyonsuz ve kesintisiz ‘tek başına iktidar’ dönemi yaşanıyor.

Ancak bu 13 yılda da ne yapıldıysa;

- İlk AK Parti hükümetinin daha birinci yılındaki ‘darbe planları’na;

- Bürokrasinin, yargının iş yapmama/yaptırmama direnişine;

- ‘Cumhuriyet mitingleri’ ile kitlesel ayaklanma girişimlerine;

- ‘367 krizi’ ile cumhurbaşkanı seçiminin engellenmesine;

- Askerin ‘e-muhtıra’ vermesine;

- İktidar partisine kapatma davası açılmasına;

- MİT Müsteşarı üzerinden Başbakan’ı devirme girişimine;

- Gezi Parkı’ndan ikinci kitlesel ayaklanma denemesine;

- Yargı ve polis istihbaratındaki paralel yapılanma ile darbe girişimine;

- Türkiye’nin reformlarına karşılık vermek yerine ipe un seren Avrupa Birliği’ne;

- PKK terörüyle mücadeleye destek vermeyen; aksine Irak’ı, Libya’yı kan gölüne çevirdiği, Suriye, Filistin ve Mısır’daki katliamlara sessiz kaldığı halde yükünü Türkiye’ye yükleyen ‘müttefiklere’ RAĞMEN yapıldı...

Daha unuttuklarım vardır...

Özeti;

Türkiye şeytanın bacağını kırdı;

Dişleri ve tırnaklarıyla mücadele ediyor.

7 Haziran’ın anlamı budur.