94. yýlýnda Cumhuriyet

29 Ekim dolayýsýyla tertip edilen Cumhurbaþkanlýðý Cumhuriyet Bayramý kutlamasý dolayýsýyla Ankara'daydýk. Külliyedeki salon, geniþ bir katýlým profiliyle dolup taþarken, bahçe giriþinde ve salon fuayesinde canlandýrýlan tarihe dair kesintisizlik, devamlýlýk, öyle zannediyorum ki cumhuriyet kutlamasýnýn ana ekseniydi. Canlandýrma ve ýþýklandýrma baþarýsýyla daha bahçe giriþinde konuklarý içeri buyur eden tarihi figürler, Göktürklerden, Selçuklu'ya, Anadolu Beyliklerinden Osmanlý'ya, Milli Mücadele günlerine ve Türkiye Cumhuriyetine kadar neredeyse bin yýllýk bir zaman tünelinin içinden geçiriyordu konuklarý...

Tayyip Erdoðan siyasetinin belki de en bariz kavramlarýndan birisi, 'devamlýlýk'týr. Tarihi; zamansal kesintiler, birbiriyle çeliþen ve çatýþan zaman dilimleri halinde parçalamayan bir bakýþ açýsýdýr bu. Zaman, mekan ve hassasiyetler, farklýlýklar, baþkalýklar arzetse bile, bir otað altýnda, bir kubbe, bir çatý altýnda bitiþtirebilmek insana dair yazgýlarý... Ýnsanlardan, halklardan, ahalilerden bir millet kurabilmenin sanatýdýr bu. Kuþkusuz bu birleþen, bitiþen yazgýlarýmýz, millet oluþumuzun da hikayesidir ayný zamanda...

Tayyip Erdoðan'ýn siyasetinde, 'devlet ebed müdded' felsefesi galiptir. Bunu Cumhuriyet Kutlamasý'nda en açýk haliyle gördük. Gelen konuklar arasýnda yöresel kýyafetiyle gelenler olduðu kadar, resmi üniformalýlar, çarþaflý, baþörtülü hanýmlar kadar modern moda çizgisindeki hanýmlar da vardý. Ýnsanlarý veya kutlamalarý, kýlýk kýyafet üzerinden incelemek elbette çok dýþtan, çok kolaycý, hoyrat bir tarz gibi gelebilir. Ama bizde kýlýk kýyafet bir modernleþme projesi ve uluslaþtýrma tezi, olarak dayatýlmýþtýr çok uzun yollardýr. Devrim kanunu ile giyim kuþam tarzý belirlenmiþ, bizden baþka kaç ulus daha var dünyada...

Ulus ayrý Millet ayrý. 94. yýl Cumhuriyet kutlamalarý, millet olmaya yaptýðý atýflarla kalacak akýllarda. Mesela o kalabalýkta Kudüs Platformu Baþkaný Belkýs Ýbrahimhakkýoðlu ile beraberdik. Ýþgal altýndaki Kudüs'ün bahtýný açacak, Mescid-i Aksa'ya umut olacak toplum olarak baktýklarý Türkiye'nin varlýðý, sað ve salimen olarak güçlü ve dirayetli bir þekilde var oluþu Kudüs'e dair en ciddi umuttu. Sayýn Cumhurbaþkanýmýzla görüþmelerine vesile olduk. Mescid-i Aksa'ya dair hassasiyetlerini, umutlarýný, destek beklentilerini dile getirdiler. Türkiye'nin Ruhu böyle bir þey... Türkiye kendi sýnýrlarýndan ibaret deðil. Üsküp'ten, Bakü'den gelmiþ temsilciler de hep ayný umudu taþýyorlardý Türkiye'ye dair.

Ertesi gün arkadaþlarýmýzla Ankara Kalesi ve 1289 tarihli Aslanhane Camii'ni ziyaret etme þansýmýz oldu. Tarihi cami; þaheser mahiyetindeki minaresi, hangahý, kümbeti ve meydanýyla Ankara'ya bir Selçuklu mührü vurduðunu fark ettik. Þehir hatýrlatandýr. Kim olduðunuzu ve nereye ait olduðunuzu... Bizler için Ankara, cezalandýrýldýðýmýz mahkemelerle tarif edilen bir þehirdi bundan on-on beþ yýl öncesine kadar. Anayasa Mahkemesi, Yargýtay, Danýþtay, bizler için yasaklar, sýnýrlamalar, cezalandýrýlmalar demekti, o kadar. Bir kýz Ankara'ya ya evlenmek için ya da ceza almak üzere giderdi biz gençken... Modern Türkiye'nin ve modernizmi esas alan ulusçuluðun baþkentiydi Ankara. Hacý Bayramlarýndan, Hacý Bektaþ Velilerinden, Yunus Emrelerinden, Kuvayý Milliye ruhundan kopuk bir Ankara var edilmiþti çok uzun yýllardýr. Örtülmüþtü adeta 1000 yýllýk tarih...

Oysa Ankara Kalesi'ne çýktýðýnýzda, Aslanhane Camii'nin horasan harcýyla örülmüþ duvarlarýna bakarken, kýzýl tuðladan minaresine karýþmýþ turkuvaz cam göbeði mavisiyle parlayan taþlarýný seyrederken, insan büyük bir zaman denizinin üstünde, büyük bir kaderin içinde yüzerken buluyor kendisini. Bu tek minare gerekten çok etkileyici, Mostar'dan baþlayýp, Fergana'ya kadar takip edebileceðiniz, Kýrým'dan Ýsfehan'a kadar izlerini sürebileceðiniz bir tasavvur sunuyor size. Sadece sunmuyor, sizi o tasavvurun içine davet ediyor.

'Ýçinde' olmak çok önemli... Cumhuriyet dendiðinde dýþarýda ve hazýrolda beklemek öðretildi bize. Ulusçu ve etnikçi dile atýf yapan tavýr, Türkiye'nin ruhunu ifade edemeyeceði gibi Türkiye'yi infilak ettirerek darmadaðýnýk hale getirir. Millet olma bilinci ise davetkar ve içe alýcý dil üzerinden kurulur...        

Tayyip Erdoðan'ýn Cumhuriyet'i kutlamasý ise, dýþa atýlmýþ Cumhurun, yeniden içeri alýnmasý pratiðini, tarihi süreklilik üzerinden kuruyor.