Antalya garabetine devam

Antalya Televizyon Ödülleri’ndeki gariplikleri yazmaya devam edelim. Birincisi ödül kategorilerinde yapılan garip saçmalık. Televizyon dizisi söz konusu olduğunda drama ve komedi farklı oyunculuk ödülleri verilebilir ama farklı yönetmen ödülleri olmaz. Olursa da ne kadar çok ödül verirsek o kadar çok haber oluruz ucuzluğu diye algılanır. Festival kesedinden dünyanın dört bir yanını dolaşanlara kimse böyle bir saçmalık olmaz demedi. Eleştirilerin yogunlaştığı bir başka nokta “Bunlar televizyon değil dizi ödülü oldu”. Yine kocaman bir günaydın demek lazım arkadaşlara. Salondaki oturma düzeninde dizi harici tüm adaylar o kadar çok gerilere atılıyor ki bu sene habercilerin çoğu ödül törenine katılmadı. Bitti mi derseniz bitmedi elbet... Dünyanın bütün önemli festivallerinde kırmızı halı geçişi halk önünde yapılır ve bu yüzden çok değerlidir. Antalya Televizyon Ödülleri’nde kırmızı halı geçişinde herşey var, halk yok..

Discovery notum

Discovery Channel sevdiğim kanallardan biridir. Eskiden tek kanal halindeydi şimdi bilim ve hayvan dünyasına dair de kanalları var. Ancak 3 kanal olmak galiba pek yaramamış. Eskiden tek kanaldan aldığım tadı şimdi 3 kanaldan alamıyorum. Bir de tanıtım kuşakları meselesi var. National Geographic tanıtımları edebi metin olarak son derece başarılıdır ve bir felsefeye dayanır. Discovery tanıtımları bu ara çok bağıran pazarcılar gibi....

Amacına ulaşan reklam

İETT’nin Vatan Şaşmaz’lı reklam filmi olay oldu. Film eleştirildiği gibi değil de normal olsa kimsenin umurunda olmayacaktı. Demek ki bir reklamda dikkat çekmek için illa Hitler gibi bir faşiste sığınmak gerekmiyormuş. Ancak bir garabetin altını çizmeme de izin verin. O reklamı eleştiren medyacıların acaba kaçı son 1 yılda belediye otobüsüne bindiler?