Kültür, sosyal ve siyasi özgürleþmenin temel unsurlarýndandýr. Ortadoðu ve Kuzey Afrika’da ayaklanan halklarýn kültürel çeþitliliði, özgürleþmelerinin ve özgürlüklerinin yalnýzca vasýtasý deðil, ayný zamanda nihai amacýdýr. Tarihi emperyalizm en baþta siyasi ve ekonomik de olsa, ayný zamanda kültüreldi. Egemenliði altýndaki topluluklara nadiren saygý gösteren, zihinleri kontrol altýna almaya çalýþan ve insan aklýný gerçek anlamda sömürgeleþtiren yaþam biçimleri, alýþkanlýklar, algýlar ve deðerler dayattý.
Küreselleþme kültüre dek uzanýr ve genellikle Küresel Güney toplumlarýnda, “kendinin kaybýna” yol açar. Gerçek özgürleþme ve haysiyet ve demokrasi yolunda ilerlemek; popüler, sanatsal, entelektüel ve dinsel ifadenin her boyutunda “kültürel bir isyan” gerektirir. Tekrar bölümleme görevini üstlenen kültür ve sanatýn önemine dikkat çekmek gerek. Düþünce ve geleneðin araçlarý, bireylerin refahýný temin edebilecek tek þey olan aidiyet hissine biçim ve öz kazandýrmak için kullanýlmalýdýr. Uygulamalý etiðin de iþlevi budur. Eðer inanýþý olmayan kültür, kültürü olmayan inanýþ yoksa ve nihayetinde kültür inanýþ deðilse, mesele incelenmelidir. Tarih, hafýza, ulus ve kimliklere þekil kazandýran, refah ve özgürlük getiren veya halklarý bunlardan alýkoyan etmenlerle ve deðer, anlam, maneviyat, gelenek ve sanat konularýndaki karmaþýk sorularla adil biçimde yüzleþilmeli.
***
Arap ve Müslüman çoðunluðun olduðu toplumlar, zaman zaman dini ve kültürel gerilimlerle parçalanmýþlardýr. Dini kaynaklarýn rolü sürekli tartýþýlýyor. Arapça veya diðer ulusal dillerle iliþkiler ve gelenek üzerine ateþli tartýþmalar, yöneten elitin ve entelektüellerin arasýný açýyor. Bu deneyimlerin yakýndan incelenmesi tek bir sonuca götürüyor: Karmaþýk ve kökleri derinde olan bir rahatsýzlýkla karþý karþýyayýz. Bunun; kültürel, dini, dilsel ve bu sebeple de kimlikle ilgili boyutlarý var. Bunlara riayet etsin ya da etmesinler, laiklerden Ýslamcýlar’a, ateistlerden inançlýlara kadar tüm toplumsal kesimleri, sýnýflarý ve düþünce akýmlarýný kapsýyor.
Batý ile karþýlýklý itme-çekme kompleksi yeni bir þey deðil; sömürge döneminden önce de vardý. Fantazilerin, þimdi küreselleþmiþ olan Batý kültürü tarafýndan cazip ve ilginç hale getirildiði muðlak iliþkilere sebep oldu. Kendinin kaybý, sömürgeleþme ve zaman zaman kültürel tecavüzün þiddeti biçiminde deneyimlenen ayný çekim gücü; analitik, kültürel ve etik bilinç tarafýndan reddedilmiþtir. Ortaya çýkan istekler ve çeliþkiler tanýnmalý. Çünkü bunlar ya özgürleþme hareketine itici güç olarak destek verirler ya da toplumlarý, kimlik sorununu çözmekten çok sürekli kýlan sonuçsuz çatýþmalara hapsederek, felç edici engeller haline gelirler.
Ortadoðu ve Kuzey Afrika’nýn yaný sýra Tunus ve Mýsýr’daki genç siber-muhaliflerin yeni “internet kültürü” hakkýnda çok þey yazýldý. Ýletiþim araçlarýný kullanmadaki ustalýklarý ve kendilerini ifade etme becerileri, takdir kazanmalarýna sebep oldu. Batý’ya göre, “bizimle” ayný dili konuþup “bizim” deðer ve umutlarýmýzý paylaþtýklarý izlenimini veriyorlardý ve bu rahatlatýcýydý. Onlarýn iletiþim alanýnda sýradýþý bir geliþim gösterdiklerini kimse inkar edemez. Genç Arap nesli, geleneksel siyasi güçlerin yarým yüzyýllýk siyasi etkinlikleri boyunca baþaramadýðý þeyi hem ülkelerinde hem de yurtdýþýnda baþararak bir mesaj ilettiler. Yeni teknolojiye hakim olmaktan kaynaklanan güç ve etkinlik gözardý edilemez: ‘Ýnternet kültürü’ ayný zamanda gerçek gücün de ifadesidir.
Yine de gücünün hassas doðasý, Ortadoðu ve Kuzey Afrika’daki kitlesel protesto hareketlerinin köklerinin ne kadar derinde olduðu hususunda soru iþaretleri yaratýyor. Genç insanlar modern iletiþim araçlarýný “kendilerini” ve özgürlüklerini yeniden talep etmek için mi kullanýyorlar, yoksa iletiþim araçlarý genç Araplar’ý kimliklerinden mi sýyýrýyor? Bu kaçýnýlmaz bir soru çünkü siyasi bir özgürleþme hareketi, kültürel bir rahatsýzlýk -ve ekonomik manipülasyon ihtimali- ile birlikte uzun vadede baþarýsýz olacaktýr.
Bu yazý STAR Gazetesi için kaleme alýnmýþtýr.