Atletik vücudun matematiği var

Vücut Bileşimlerinin Belirlenmesi, bilimsel olarak ağırlık kontrolünün gerçekleştirilebilmesi için, sporcunun vücut kas kitlesi ve yağ olarak ağırlıklarının bilinmesinde yarar vardır.  Vücut yağı sağlık için risk oluşturmasının yanı sıra performansta optimal verime ulaşmak için de önemli bir belirleyicidir. Sporcuların vücut yağ yüzdesinin performansla ilişkili olduğu bilinmekle beraber sportif performansın sadece vücut kompozisyonu ile artırılamadığı da bilinir. Tüm fiziksel özellikler; vücut şekli, yapısı ve kompozisyonu müsabaka başarısını belirleyen etmenlerdir. Birçok spor dalında vücut yağ yüzdesi artışında performansın azaldığı gözlenmiştir. Uzun mesafe koşucuları ve jimnastikçilerin vücut yağ yüzdelerinin düşük olması istenir. Vücut ağırlığındaki değişimlerle erkek sporcuların cinsiyet hormonları düzeyindeki değişimler arasında paralellik var. Erkek cinsiyet hormonu testesteron vücut yağ oranının azalmasına bağlı olarak, özellikle vücut yağ yüzdesi 5’in altına düştüğü zaman azalır. Kişilerin yaşı ilerledikçe vücut yağları artarken, kas dokuları, maksimal oksijen tüketimleri ve enerji gereksinimleri azalır. Bu olayların hızlanmasına neden olan etkenlerin başında fiziksel hareket azlığı gelir. Vücut yağ yüzdelerindeki azalmaların düşük yoğunlukta, uzun süreli, haftada en az 4 kez antrenman yapanlarda en fazla olduğu bulunmuştur. Sonuç olarak; haftada 2-3 kez aerobik antrenmanların kalp ve dolaşım sistemi ile vücut yağ yüzdesi üzerinde olumlu etkileri olduğu saptanır.

Sporda performansı artırmanın yolları

Yağ dokusu fazla olan kişilerin daha düşük kuvvete sahip oldukları, yağ oranının yükselmesi ile aerobik gücün azaldığı bilinir. Ayrıca her yaşta vücut yağının fazla olması da yüksek tansiyon için risktir.  Oturup-kalkma, paralel barda inip, çıkma, barfikste kol çekme testlerinde, vücut yağının fazla olmasının performansı olumsuz yönde etkilediği belirlendi. Anaerobik ve aerobik çalışmaları kapsayan bütün spor branşları için vücut yağ dokusunun fazlalığı, yağsız kas kütlesinin azlığı performansı olumsuz yönde etkileyen bir etmendir. Bu nedenle sporcuların vücut kompozisyonları saptanmalıdır.