Beyaz pilav sendromu ve organik tarım uzmanları

Son bir haftadır Trabzon yerel basını ile ulusal basının bir kısmında ‘Nasıl olurda bu mahkemeden ceza almadan kurtuldun’ diyerek Sadri Şener’e karşı başlatılan bir linç kampanyasını ibretle izler olduk.

İstanbul takımlarının olmayan transferlerini allayıp pullayan gazetelerden bazıları Trabzonspor’un dünya çapındaki ciddi transfer girişimlerini alaylı bir dille eleştirip itibarsızlaştırmaya çalıştığı gözlerimizden kaçmadı.

Gelinen süreçte mahkemece şike ve teşvikten suçlu bulunan adamlar dışarıda kahraman edası ile dolaşırken onun şakşakçıları ve yerelde küçük hesapların peşinde olanların hedefindeki Trabzonspor Başkanı tek suçlu olacak ha!

Hadi oradan sizde! Kul hatasız olmaz. Sadri Şener’in de hataları vardır elbet. Eleştirilecektir mutlaka ama hırsızlar sokaklarda ellerini kollarını sallayarak dolaşırken 1 yıllık bir kara propaganda sağanağından tertemiz çıkan Trabzonspor’un Başkanını kurda kuşa yem etmez bu böyle biline. Trabzonspor kongre üyeleri seçim zamanı önüne konacak sandık ile gerekirse bunun hesabını sormasını bilir.

Bir sözümüz de asbaşkanlığı döneminde tesislerde sığır, tavuk ve ördek besleyerek organik tarım işine giren Hayrettin Hacısalihoğlu’na. Büyük spor insanı! Hacısalihoğlu, Trabzonspor’a çatacak her çatlak sese mikrofon uzatma uzmanı olan Fanatik gazetesine verdiği demeçte ‘Burak’ın sözleşmesine 5 Milyon lira yazıyorsanız ve o da bu maddeye dayanarak gidiyorsa siz de başkanlığı bırakmalısınız’ diye buyurmuş.  Kulübün aşçısını ‘Bu pilav niye beyaz değil? diyerek kovan bir kafaya sormak lazım. Madem çok biliyordun da senin Asbaşkanlığında kulübe 5 kuruş kazandırmadan giden Selçuk’a niye engel olmadın? Çalışmadığınız yerden sorduysam affedin. Haftaya elektrikler kesildi, sular akmadı mazeretleriniz yoksa çalıştığınız yerlerden sorarım. FB stadında arkasında maç izlediğiniz tarım uzmanları ile dostluğunuzun kaynağı nedir? Belki ona cevap verirsiniz...

Ha Hayrettin Bey! Bir de sakın art niyet aramazsanız ve tamamen köylü olma merakımıza verirseniz bir şey daha soracağım. Yok ‘Bu tavukların yumurtası niye sarı değil?’ diye azarladığınız personeli sormayacağım. Hani Araklı’nın Zavzaga eyaletinde Cumaları öğleden sonra kurulan korsan inek transfer pazarından seçerek kulübe aldığınız inekler, bir müddet sonra sütten kesilmişti ya. Hah onu soracağım. Acaba diyorum, aşçının başına gelen ‘Beyaz Pilav’ sendromunu duymuş olmasın garibanlar?

Patates dini ve sporda ahlak anlayışı

Hasan Sarıçiçek isimli gazeteci TGRT Haber’deki spor programında Teyyo Pehlivan misali masallar anlatmış. Karşısında vicdan ve adalet adına ona soru soracak kimsecikler olmadığından Trabzonspor Başkanının şike sürecinin peşini neden bırakması gerektiği konusunda yeni bir ahlak anlayışı ile dersler vermeye kalkışmış. Yaşımız merhum Erbakan Hoca’nın tarifi ile’Patates Dini’ ve ‘Armut Ağacı’na tapanların ahlak anlayışı tabirlerini görmeye yettiğinden biraz hafızamızı yokladık. Vallahi Hocanın tarif ettiği dine mensup olanların bile böyle bir Ahlak ve hak anlayışı yoktu doğrusu.

Sözde TFF’nin etik ve tahkim kurulunun kararları ortada iken şike vardır demek ve bunu ısrarla dillendirmek en hafif tabiri ile ayıp oluyormuş. Ülke futboluna FIFA’dan bir ceza gelirse de bunun sorumlusu Sadri Şener ve Trabzonspor camiası olurmuş. Bak hele suratı dahi kızarmadan konuşup hırsıza kızacağına ev sahibine söylenmeye kalkışan tatlı su kurnazına. Yorulduğu yere han yapılanlar familyasından gazeteci olan kafaya bakarsak şike ve hırsızlığın üzerini örtüp Avrupa’ya karşı bir şey olmamış gibi davranmamız gerekiyor. Öyle ya eski Türkiye algısınında dirsek çürütenlerin kafasında İstanbul’a kar yağmayınca Türkiye’ye kış gelmiyordu.

Hasan Efendi Hasan Efendi! Program yaptığın ve ahlak timsali mütedeyyin insanların yoğun desteği ile yıllardır ayakta kalan o nezih camiayı tenzih ederek söylüyorum: Senin meşrebin bunca kepazeliği örtbas ederek hırsızları korumaya izin verebilir. Ama sen ve türevlerin bilmelidir ki ‘Adalet sağlansın isterse kıyamet kopsun’ sözünü şiar edinenlerin ‘Ahlak ve kul hakkı’ anlayışı biraz farklıdır. Allah rahmet eylesin İstanbul takımı tutmayıp Anadolu’da bir amatör futbol kulübü olan Necmiati (*) taraftarı olan Erbakan Hoca yaşasaydı elbet sizin bu ahlakınıza da uygun bir okkalı isim bulurdu. Bulmasına bulurdu da korkarım sizde bu yüz varken ona da ‘Yarabbi şükür’ derdiniz.

(*) Necmiati: 1900’lü yılların başında Trabzon’da kurulan amatör bir futbol kulübü.