Bir Volkan, bir Sarkozy bir de tasma

Et kokarsa tuzlarsın ama ya tuz kokarsa” sözü çok bildik bir sözdür. Kaleci Volkan sayesinde bu ülkede medya tuzunun nasıl koktuğuna şahit olduk bir kez daha... Volkan, Habertürk Gazetesi muhabirine bir tartışma sırasında “Seni evinden aldırırım” dedi. Spor değil mafya dili olan bu cümleyi kınamak için adını ilk kez duyduklarım dahil bir sürü medya örgütü sıraya girdi. Kasım 2008’de oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçında, Fenerbahçeli Yönetici Mahmut Uslu’ya kızan Haldun Üstünel devre arasında Aziz Yıldırım’a Uslu için “Gece onu evinden alır, döverim” demiş, Yıldırım da “Öyle kolay mı bu işler, ben seni evinden alırım” demişti. Şimdi üst üste açıklama yapanlar o dönem “Bu dil spor dili değil” demedi, diyemedi. Habertürk’ün bir başka muhabiri, Süper Lig’deki bir takımın başkanı ve adamlarınca dövüldüğünde, yazısı beğenilmeyen spor yazarları takım uçağından indirildiğinde ya da haberi beğenilmeyen muhabirler tesislere alınmadığında çıt çıkmadığı gibi... Volkan kolay hedef ya, şimdi üst üste açıklama yapanlar bu çifte standartla tuzun koktuğunu ilan ettiler aslında...

 

***

Vurması kolay, sallamak alkış getiren, adamları iyi bilir medya, onlardan birisi de eski Fransa Cumhuraşkanı Sarkozy’dir. Sarkozy’e dair çok haber, yorum okuduk, değil mi? Pozitif Gündem, AB Bakanı Egemen Bağış’ın çabası ve AB Komisyonu’nun Türkiye’nin önemini iç politika malzemesi olmaktan çıkarmak adına başlattıkları ilan gayrıresmi bir müzakere sürecidir.

‘Batı, Batı’ diye en çok bağıranlar bile bu ‘arka kapıdan girip ön kapıyı açma’ operasonunu değerini anlayamadılar. Perşembe gecesi yapılan

“Digital Friend’s” yemeğinde bir sürü yabancı yatırımcı vardı. Egemen Bağış, İstanbul’u, AB ile bulunduğumuz noktayı, Türkiye’nin yabancı yatırıma sağladığı kolaylıkları anlattı konuşmasında.

Ayıp ya da garip olan aynı masada buluştuğumuz yabancı yatırımcıların Pozitif Gündem’e dair çoğu gazeteciden daha fazla bilgi sahibi olmasıydı. Ucuz popülizm ve tuz arasındaki ilişkiye önemli bir başka örnek oldu, o gece...

***

Bir de tasma meselesi vardı medyanın gündeminde.. Başbakan Erdoğan’ın ‘bazı’ tanımlamasını görmezden gelenler herkese tasma rengi dağıttılar. O zaman şu soruyla bitirelim: Aynı cümleleri sarf edenler arasında adamına göre muamele yapanlar saygıyı hak ediyorlar mı?