Bu kadar saçmalık bir haftaya nasıl sığar?

Pazartesi akşamları Mehtap televizyonunda Mehmet Altan ve Şahin Alpay ile birlikte yaptığımız program için hafta içinde gazetelerde, internet sitelerinde karşıma çıkan ilginç haberleri bir dosyada biriktiriyorum.

Bu haberlerin bir bölümünü de Pazartesi akşamları ekranda tartışıyoruz.

Bazı haftalar saçma haberler açısından daha kesat, bazı haftalar ise çok zengin olabiliyor.

Bugünkü yazımda siz Star okurlarına geçtiğimiz hafta gazetelerde karşıma çıkan saçma/siyasi haberlerden bir demet sunmak istiyorum; yorum siz okurların.

Aslında bunların hepsi tek tek yazı konusu ama burası Türkiye, köşe yazarları konu sıkıntısı çekmedikleri için hepsini birden aynı yazıda kullanmama bir engel yok.

Bugün sadece bana saçma gelen haberleri öne çıkarıyorum; başka bir gün de faciaları ön plana çıkarabiliriz, itfaiyenin merdiveni yetişmediği için Ardeşen’de ölen kızı, üç günde 41 can alan trafiği de yazabiliriz.

İlk saçma haber liselerde okutulacak arapça dil dersinde Atatürk’ün hayatı ve ilkelerinin okutulacağı haberi; Haber aynen şöyle: İlköğretimin 9, 10, 11 ve 12. sınıflarında okutulacak olan Arapça derslerinde Atatürkçülük, Atatürk’ün öğrenim hayatı, siyasi ve askerî özelliklerinin yanı sıra Atatürk ilkelerine de yer verildi.

Haber aynen şöyle devam ediyor: MEB yetkilileri, ilköğretime seçmeli Arapça dersi konmasına yönelik tepkileri, bu derslerde Atatürk’e yer vererek giderme yoluna gitti.

Çocuklara arapça öğretmek isityorsunuz, hiç itirazım yok, başka yabancı diller nasıl öğretiliyorsa, arapça da öğretilebilir ama arapça dersinin içine Atatürk’ün hayatını ve ilkelerini koymak gerçekten çok saçma.

Rastgele seçtiğim ikinci haber CHP’nin hazırlamakta olduğu kürt raporu; CHP’nin bir kürt raporu hazırlamasında gırgır bir şey yok ama bu raporun CHP eski milletvekili Sayın Şükrü Elekdağ’a hazırlatılması çok ilginç geliyor bana.

Sayın Elekdağ çok bilgili ve tecrübeli, çok önemli görevlerde bulunmuş bir eski diplomat ama mesleki formasyon icabı, isterseniz deformasyon da diyebilirsiniz, konulara devlet ve uluslararası ilişkiler açısından bakan bir kişilik; oysa kürt meselesinin çözümü bugün mutlaka ve illaki de başka açılımlar gerektiriyor. “Yeni CHP’nin” kürt raporunu Washington eski büyükelçimizin hazırlaması bana çok tuhaf geliyor; tuhaf gelmekle kalmıyor, “yeni CHP” için de gırgır sinyaller üretiyor.

Aklıma takılan ve kimsenin de pek girmediği başka bir tuhaf konu Çamlıca’ya inşaa edilmesi planlanan camii ile ilgili; Çamlıca tepesine bir camii, büyük bir camii yapılmasına özünde bir itirazım yok, çok mu gerekli idi, öncelik bu mudur gibi sorular sorulabilir ama nihai analizde siyasi iradenin bir tercihi, saygı duymak gerekir. Ama bana daha ilginç gelen konu böyle bir simgesel camii inşaası için kimsenin neden uluslararası bir mimari yarışma açılmıyor, neden uluslararası bir jüri kurulmuyor sorusunu gündeme getirmemesi. Normal bir ülkede bu çapta bir projenin uluslararası bir mimari yarışma açmadan birilerine verilmesi gerçekten çok saçma bir konu olur idi.

Hayıflanalım mı, sevinelim mi bilmiyorum ama saçma konu sıkıntısı çekmek bizim ülkemizde mümkün değil; İstanbul Emniyet Müdür Yardımcılığı’na, üstelik terörle mücadeleden sorumlu bir yardımcılığa, polislik kariyerinde işkence ve kötü muamele nedenleriyle Türkiye’nin AİHM’de iki kez mahkumiyetine neden olan bir kişinin getirilmesi için birileri trajik ifadesini de kullanabilir ama bendeniz saçma kelimesini tercih ediyorum zira başka türlü mesele daha dayanılmaz oluyor.

3. Yargı Paketi’ne ilave edilen bir maddeyle 80 öncesi 7 TİP’li öğrenciyi telle boğan, tam ölmediklerini gördüklerinde de kurşun sıkan katillerin hapisten çıkmasına bugün artık bir itirazım yok; 80 öncesi olaylarda kim cellat, kim mağdur çok karmaşık. Ama bugün, Sayın Devlet Bahçeli’nin, TİP’li öğrencilerin ailelerinin, yakınlarının acılarını hiçe sayarak “bu ülkücüler meşru müdafaa içinde idiler, bu ülkücülerle katil kelimesi birlikte kullanılmamalı” değerlendirmesi bana acıklıdan ziyade saçma geliyor, tam bir siyasi ve insani komedi; burada komedi kelimesini orijinal anlamıyla kullanmak istiyorum.

Bir ülke bu kadar tuhaf, saçma haberi bir haftaya nasıl sığdırabiliyor, doğrusu şaşıyorum.

En gırgırı da bu.

twitter.com/KarakasEser