Çelişkiler ülkesi olduk!

Duygusal bir toplumuz. Fenerbahçe taraftarının sivil toplum olarak gösterdiği duyarlılığı locaya koyuyorum. Yetmedi alkışlıyorum. Dünyanın hiçbir ülkesinde Fenerbahçe taraftarının görüntüsü olmaz, olamaz... Hep şunu söylerim yıllardır; Fenerbahçeli olmak bir özelliktir. Varsa bir örneği çıksın ortaya söylesin bana.

Gelelim Aziz Yıldırım’ın cezalı tahliyesine..

Biz savcı ve yargıç değiliz. Hemen ahkam kesme haddimiz olmamalı. Aziz Yıldırım tahliye oldu. “Geçmiş olsun” dilekleriyle herkes kapısını aşındırmaya başladı. Evinde sabah kahvaltılarıyla dostça ziyaret olacak ve basınımızın amiral gemisinde tam sayfa Aziz Yıldırım’ın söylemleri manşete çıkacak. Ama öyle değilmiş. Yazarın yazdığı bütün kelime ve cümleler Aziz Yıldırım’ın tepkisini çekti.

Ne diyor Aziz Bey?

“Gazetede çıkan söylemlerde hiçbir isim ve kurum belirtmedim.”

Her türlü ziyaret edenlere saygı duyarım. Ama artık Aziz Yıldırım’ı bir başına bırakmakta fayda var. Onun üzerinden reyting yapmaya kimse kalkmasın. Bırakalım artık kendisini, toparlansın. Geçirmiş olduğu bir yıllık tutukluluk halindeki şoku devamlı deşmeye hiç gerek yok.

Geçelim önümüzdeki sezonun Fenerbahçesi’ne

Aykut Kocaman, “Alex’siz bir Fenerbahçe düşünüyorum” diyorsa, daha başlamadan bir kaos yaratmıştır diyorum. Alex takım kaptanı. O da bir insan. Gazetelerdeki Alex’siz Fenerbahçe’yi nasıl yorumluyor bilemem. Herhalde Aykut Kocaman’ın bu düşüncesine gönülden “Doğrudur” dediğini zannetmiyorum. Kabul edeceğini hiç sanmıyorum.

İyi bir kadro kurdu Aykut’un Fenerbahçe’si. Önemli transferlere yelken açtı. Valencia’dan Mehmet’i aldı. Şimdi Real Madrid’ten Hamit’i almaya çalışıyor. İnşallah gerçekleşir. Geçen senenin kaosunu yaşayan Aykut’la birlikte futbolcular, bu kaos nedeniyle ligi ikinci bitirdiler, ben başarılı oldular diyorum. Ama şu da biline ki; şampiyon olmamış Fenerbahçe hiçbir zaman başarılı değildir. Biz geçen seneki kaosa bağlı olarak hoşgörüyle başarılı dedik Aykut Hoca’ya.

Kısacık bir dip not: Kimilerine göre hoşgörüyle karşılanmasa bile mahkeme kararıyla Türkiye Futbol Federasyonu’nun kararı koskoca bir çelişkidir.