Dağdakilere ve Ukbâ’dakilere dâir

CHP Milletvekîli Hüseyin Aygün’ü “alarak misâfir edenler” yine kendi ifâdesince “kibar, nâzik, efendi ve duygusal” PKK’lı, pardon, Pekekeli gençlermiş. Niyetleri ise bir “barış mesajı” vermekmiş. Artık “evlerine dönmek” istiyorlarmış.

İnsanın göğsü kabarıyor vallıyi!

Pekekeli gençlerimiz anlaşılan sâdece “kibar, nâzik, efendi ve duygusal” değilmiş. Adamakıllı “zekî” oldukları da belli oluyor.

Eğer barış mesajı ve yuvaya dönüş arzûsu böyle dağa adam kaldırarak veriliyorsa ben de yarın sabah inşallah ilk iş bitişik komşumuz Memduh Bey’in küçük oğlu Metin evin önünde oynarken arabamı üzerine sürerek şiddetle çarpacağım ki bundan sonra coğrafyadan ikmâle kalmasın!

Sonra öbür bitişiğimizdeki Erol Bey’in Zevcesi Aylin Hanım alışverişden dönerken üzerine atılıp bluzunu yırtacağım. Kadıncağız yıllardır kendisine piyangodan yüklüce bir meblâğ çıkmasını bekleyip duruyor. Böylece o dileğine nâil olmuş olur.

Bir de akşamüstü köşedeki Emniyet Bakkâliyesi’nin floresanını bastonla vurarak kıracağım. Sâhibi Necmi Efendi’nin işleri son sıralar biraz bozuk gidiyor. Artık düzelir.

“Hüseynî” Maqâmı öteden beri Türk Mûsıqîsi’nin en verimli alanlarından biridir.

***

Demek Müşfik Kenter de zamânın dışına kaydı!

Böylece bir yaprak daha kopup savruldu gençliğimden...

Ne demiş şâir:

Ne çok ölenler oldu bir bir gitdiler

Köşe başlarında burun buruna

Ya da kol kola geldiklerimiz

Ve boğaz boğaza bir hiç uğruna

Kalleş ve yiğitdiler

Dudaklarında kiminin eğri büğrü

Olmadık akarsular örneği kiminin

Dolgun ve gür ezgiler vardı

Kimi yüz yaşında hâlâ bebek

Ve kimi doğarken ihtiyardı

Öldüler demek

Sonra geride kalanlar filan

Cenâze namazı ve gözyaşı

Aksaray lâleli şehzâdebaşı

İkinci kadehden sonra biraz

Rahmetlinin en sevdiği meze

Ömründe en mutlu olduğu an

Ve tabii yediği birkaç herze

Sonra biraz memleketin hâli

Biraz yoksullukdan kırılan ahâlî

Sonra yine geride kalanlar filan

Sonra biraz tarama biraz daha rakı

Ve biraz dördüncü beş yıllık plan

Ne çok ölenler olmuş bir bir gitmişler

Kalleş ve yiğitmişler

(Münih, 26 Aralık 1977)

TARZİYE: Evvelki yazımda PKK terörüne karşı vuruşurken şehid düşenler arasında hiç subay bulunmadığını ileri sürmüşdüm. Genellikle beni pek yanıltmayan hâfızama güvenerek vahim bir hatâ işlediğimi birkaç okuyucum derhâl hatırlatdılar. Kendilerine bir kere daha teşekkür ederek düzeltiyor kabûl ederlerse Türk subaylarına tarziye veriyorum.

1984-2012 Mayısı arası bir kaynağa göre 171, başka bir kaynağa göre ise 411 Türk subayı PKK tarafından şehîd edilmişdir. Kendilerine, diğer şehidlerimizle birlikde rahmet dilerim.