Dedesinden aldığı mirası ayakkabı okuluna taşıyacak

DEDESİNİN Adana’da küçük bir imalathane olarak temellerini attığı ayakkabı dükkanını yaklaşık bir asır sonra uluslararası marka yapmak için düğmeye basan Tamer Tanca, değişen piyasa şartlarında geri adım atmadan yoluna devam ediyor. Ürettiği deri ayakkabılarını sattığı yurt içi mağaza sayısının 100’ü aştığını söyleyen Tamer Tanca Mağazacılık Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Tanca, Kemal Tanca adıyla yurt dışında da mağazalaşmak üzere olduklarını söyledi. Yurt dışı için gelen talepler doğrultusunda bayilikler vererek büyüyeceklerini belirten Tanca, ilk olarak Almanya’ya gideceklerini ardından da Hollanda, Polonya, Romanya, ABD, İran, Irak, Dubai, Libya, Mısır’a gideceklerini anlattı. Bir perakendecilik ve ayakkabıcılık akademisi de açacağını söyleyen Tamer Tanca ile tarihi markanın öyküsünü, hedeflerini, projelerini ve sektörü konuştuk.      

Kuruluşu, Cumhuriyet’in ilk yıllarına dayanan tarihi bir markanın başındasınız. Hikayenizi anlatır mısınız?

Ayakkabıcılık, bizde dede mesleği. 1925 yıllarında dedem Adana’da bu mesleği yapmaya başlıyor. Babam da onun yanında öğreniyor işi. Ama Kemal Tanca adıyla tescil 1950 yılında oluyor. Babam, bu şekilde devam ederken zaman içinde asıl cevherin İstanbul’da olduğunu anlıyor ve İstanbul’a gelerek Laleli’de küçük bir ayakkabı atölyesi ve altına da dükkan açıyor. O zaman sıcağı sıcağına ayakkabıyı üretip müşteriye teslim ederdik. Dört kardeş ve yanımızdaki birkaç çalışanla beraber zor yetiştirirdik siparişleri. 

Mağazalarınız ve hedeflerinizle ilgili neler söylersiniz?

2002 yılında 4 mağazamız varken, bugün 40 şehirde 102 mağazaya ulaştık. Bundan sonra yıl sonuna kadar 10 mağaza daha açmış olmayı planlıyoruz. Bayilik vermek yerine kendi mağazalarımızı açmayı tercih ediyoruz. Daha önce franchise denemelerimiz oldu ancak markaya zarar geldiğini görünce vazgeçtik. Anadolu’da açtığımız mağazaya müdürümüzü buradan gönderiyoruz.

Sizin için özel bir yeri olan mağaza var mı?

Tüm mağazalarla tek tek ilgilenmeye çalışıyorum ama Van mağazamız beni çok üzdü. Oranın açılması için çok uğraşık. Oradaki fizibilite aşamasında çok çalıştım, 200’den fazla fotoğraf çektim, insanların demografik yapısı, ne giydikleri, ne sevdikleri hepsini analiz ettim öyle açtım o mağazayı. Ama depremde hasar gördü ve kapattık. Orası tekrar toparlandığında yine açacağız.

Bundan sonraki hedef ve projelerinize ilişkin neler söylersiniz?

Kemal Tanca perakendecilik ve ayakkabıcılık okulunu ve hatta üniversitesini kurmak istiyorum. Bundan sonra bu konuyla ilgili atacağım ilk adım, babamın adıyla bir okul yaptırıp akademi kurmak olacak. Alışveriş merkezlerinden çok teklif geliyor. Ayakkabı, çanta, kemer, cüzdan, deri mont dersek 1 milyon 200 bin adetlik bir satışımız var. Bu rakamı ciro olarak 200 milyon lira şeklinde ifade etmek mümkün.                          

Ya yurt dışı ve ihracat...

Yurt dışına mal verdiğimiz birkaç yer var. Bayilik talebi çok geliyor. Almanya, Hollanda, Polonya, Romanya, ABD, İran, Irak, Dubai, Libya, Mısır’dan özellikle istiyor. 40 bayilik talebi var bekleyen. Bu yıl sonuna kadar bu projeyi hayata geçirmiş olmayı planlıyoruz. Altyapı olarak bayilik vermeye hazırız. Bize gelen firmalara tek tek geri döneceğiz. İlk adımı da Almanya’da atmayı planlıyoruz.

Deriden üretim yapıyorsunuz, bunun yanı sıra ithal ayakkabı da getiriyorsunuz ama Çin’den değil...

Ürünlerimiz gerçek deri. Üretimin yarısı el yapımı yarısı makine. Biz yurt dışındaki üretimlerimizi İtalya, İspanya ve Portekiz’de yaptırıyoruz ve ayakkabılara yine kendi markamızı imza olarak koyuyoruz. O ülkelerin markasını kullanmıyoruz. Bugüne kadar tek çift Çin ayakkabısı girmedi mağazalarımızdan içeriye, bundan sonra da girmeyecek. Bu kadar zaman güvenle oluşturulmuş marka imajını bozmaya niyetimiz yok.

İnternetten satış...

Ben internet satışlarına çok sıcak bakmasam da günümüzün vazgeçilmez bir satış kalemi olduğundan ‘Kemal Tanca Shop’u devreye aldık. Bir önceki yılın ürünlerini internetten satıyoruz öyle internetten satmak için ikinci kalite üretim yapmıyoruz. Bazı firmalar genelde birkaç internet mağazasıyla anlaşıp onlar için özel üretim yapıyor. Kendi mağazalarına dahi koymayacakları ürünleri buralarda satıyorlar. İnternetteki satışlar mağazalardaki ürünlerin aynısı değil genelde.

Eskisi gibi yabancı marka merakı kalmadı değil mi?

Bütün yabancı markalar Türkiye’ye geldi, insanlar istediği zaman yurt dışına çıkabiliyor. Markalar artık ulaşılabilir o nedenle yabancı marka merakı pek kalmadı. Yerli markalar daha avantajlı hale geldi, özellikle yabancı ayakkabılarının içinde mutlaka domuz derisi kullanılıyor. Çünkü domuz derisi çok bol olduğu için ucuz, maliyeti düşürmek için sık kullanılıyor. Bizim tabii ki böyle bir üretimiz yok. Müşteri memnuniyeti konusunda iyi yerlerdeyiz, geri hizmette 15-20 kişilik bir ekip çalıyor. Kendi lostra salonumuz da var. Ayrıca şikayet sitelerinde ayakkabı ve tüm perakende sırasalamasında müşteri memnuniyetinde hep ilk sırada yer alıyoruz.

Eklemek istedikleriniz...

Türkiye ayakkabı sektöründe çok ileri. Avrupa’da üçüncü ülke konumundayız. Ayakkabıcılıkta tek eksiğimiz tasarımda özgün olmayışımız. Çok taklit var. Sanayiciye destek olacak yan sanayimiz çok gelişmiş değil. Tasarımlarımızı yabancılardan esinlenerek yapıyoruz. Tanıtım eksiğimiz var, dünya markası çıkaramıyor olmamızın nedeni de bu. Birkaç diziye sponsor olduk. Bunlardan biri Öyle Bir Geçer Zaman Ki. Dizi geçmişi anlatıyor, özellikle bizi tercih ettiler bundan ötürü. Dizide oyuncuların giydiği ayakkabıları da biz veriyoruz. Yeni sezonda başrol oyuncularının Kemal Tanca mağazasından bir alışveriş yapma sahnesi de olacak sanıyorum.

Babama öğlen yemeği taşırdım işi öğrenmeye çok da hevesli değildim

BEN babamın yanına gide gele de işi öğrendim ama işe girişim öyle isteyerek olmadı tabii. Babama sefer tasında öğlen yemeği götürürdüm. Dükkana gidince de babam beni bırakmaz mutlaka iş yaptırırdı. O zaman ayakkabılar sepet içinde gelirdi imalattan. Onları ayırır üzerine ayakkabının numarasını, rengini yazar yerleştirirdik. İşim buydu. Bana ne olacaksın diye sorduklarında “Doktor olacağım” diye cevap verdiğimi hatırlıyorum. Ancak anarşinin zirve yaptığı bir dönemde okudum, babam beni okuldan aldı ve ayakkabıya yönlendim. İki ağabey ve bir küçük kardeşimle beraber bu alanda uzmanlaştık. Ama sorarsanız şimdi ‘doktorluk mu’ ‘ayakkabıcılık mı’ diye, cevabım ‘yine ayakkabıcılık’ olur.

Şirketler alt marka çıkarırken biz üst marka oluşturduk

KEMAL Tanca Plus mağazalarını da bir yandan açıyoruz. Bu mağazalarda ithal ayakkabılar ve diğer mağazalarda satmadığımız exclusive ürünler var. Tanca Plus mağazalarında; Armani Jeans, Calvin Klein, Versace Jeans, Just Cavalli, Ferre Milano, Fornarina, Guess ve birçok dünya markasının ürünlerini satıyoruz. Bu lüks konseptteki mağazalarımızı başka lokasyonlara da taşıyacağız. Toplam ürünlerimizin yüzde 90’ını yurt içinde üretiliyor sadece yüzde 10’luk kısmı ise İtalya, Fransa ve İspanya’dan ithal ediyor. 

Yeni sezon açılışında % 70 indirim olmaz tüketici yanıltılıyor

MARKA sahipleri çok yüksek indirimler yapıyor. Hatta sezona indirimle giriyorlar. Bu olacak bir şey değil. İnsanları yanıltıyorlar. Yüzde 70 indirim ne demek. Sanayi Bakanlığı’nın bu konuyla ilgili bir çalışması var. İndirimlerin düzenlenmesi söz konusu ama hâlâ bir yaptırım yok. Bu indirimler hem tüketiciyi yanıltıyor hem de güven kırıyor. Bugün üzerinizdeki gömleğin bir hafta sonra aynı mağazanın vitrininde yarı fiyatına düştüğünü gördüğünüzde kendinizi aldatılmış hissedersiniz.