Dünyaları kaçırdı Fener’e teslim oldu

Sadece sezonun değil belki de lig tarihinin en önemli derbilerinden biriydi Galatasaray-Fenerbahçe maçı... Mehmet Ali Aydınlar TFF’si tarafından yayıncı kuruluşun da ısrarıyla uydurulan ilk adıyla Play-Off, sonraki adıyla Süper Final, iki ezeli rakip açısından da büyük önem taşıyordu. Galatasaray normal sezonu lider kapamıştı. Yani şampiyondu. Ama uydurulan Süper Final, normal sezon puanlarının da bölünmesiyle oynanıyordu. Buna rağmen Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki fark 5’ti. Yani Galatasaray, kendi sahasında Türk Telekom Arena’da kazanırsa bir anlamda aradaki farkı 8’e çıkarıp işi 4 maç kala bitirir gibi olacaktı.. Fenerbahçe’nin ise şampiyonluk yarışında yeniden iddialı duruma gelebilmesi için rakibini mutlak yenmesi gerekiyordu.

İşte böyle bir ortamda başladı dev derbi. İki taraf da bir hafta önce kazandıkları maçlardaki kadrolarında fazla bir değişiklik yapmamıştı. Galatasaray’da Fatih Terim Riera’nın yerine daha hareketli olan Emre Çolak’ı seçmiş, Fenerbahçe ise cezalı olan Emre Belözoğlu’nun yerine Selçuk Şahin’i sahaya sürmüştü.

Galatasaray maç başlar başlamaz rakip kaleye yüklenmeye başladı. Fenerbahçe oyunu çoğunlukla kendi yarı alanında kabul ediyor, ayağa paslarla rakibinin hızını kesmeye çalışıyordu. Fenerbahçe ilk yarıda rakibinin yarısı kadar bile pozisyona girmedi ama değerlendiren taraf oldu. 17. dakikada Cristian-Alex-Ziegler organizasyonu Fenerbahçe’ye büyük moral oldu. Daha sonra Fenerbahçe, Baroni ve Alex’le iki önemli pozisyon daha buldu ama ilk golde Ziegler’i durduramayan Semih Kaya bu defa başarılıydı. Galatasaray ise Necati ve Elmander’in ayağından iki mutlak pozisyonu harcadı. Volkan sakatlanmasına rağmen iki pozisyonda daha Galatasaray’ın tabelayı değiştirmesine fırsat vermedi.

Galatasaray ikinci yarıda tüm hatlarıyla yüklendi. Rakibini yarı sahasına hapseden Cim-Bom sağlı sollu ataklarla Kanarya’yı bunalttı ama uzun süre Volkan’ı geçemedi. Galatasaray’ın baskısı devam ediyordu. Selçuk İnan patentli fririk golüne Volkan bir şey yapamadı. Gol sonrası Cim-Bom iyice coştu. Aydın yüzde yüzü kaçırınca, ‘Atamayan atarlar’ kuralı yine tekrarlandı. Bienvenu’nun pasında Stoch süratini de kullanıp Fener’i yeniden öne geçirdi.

Aslında Sarı-Kırmızılılar’a beraberlik de yetiyordu. Çünkü rakibiyle arasındaki 5 puanlık farkı koruyacaktı. Ama dünkü sonuç futbolun adaletinin olmadığını bir kez daha gösterdi.