Esad Arap Baharı’nın bitmesiyle rahat bir nefes alacak

Mısır devriminin sonu mu? Sanırım bunu öngörebilirdik: Tahrir Meydanı’ndaki ilk isyancılara birkaç dava ile kazık atıldı ve marjinalleştirildiler. Bu esnada ordu kendini Mübarek’in onlara verdiği güç ile sarmaladı ve Mübarek’in itaatkar bakanlarını içine alarak, sivil yönetim varmış gibi bir görüntü yarattı.

Tahrir ile en az Ahmet Şefik kadar ilgisiz olan Kardeşlik, yıllar süren gizlilik ve hükümet işkencesinden sonra yönetimi ele geçirmek üzere harekete geçti. Mübarek’in adamları ve Kardeşlik, Tahrir’de asla temsil edilmediler. Mısır gençliği “Tek istediğimiz Mübarek’in gitmesi” diye bağırıyordu. Ve hepsi buydu. “Derin devlet”in bunu ortadan kaldırması kolay. Neredeyse tüm üst düzey “Stasi” yetkilileri aklandı. Polis katilleri hala iş başında. Bu adamlar Mısır trajedisinin son bölümünden memnunlar.

Bu durum 1991 Arnavutluk’u ile çok benzer. İslamcılar’ın kazandığı bir demokratik kamuoyu yoklaması, ikinci tur seçimlerinin askıya alınması, orduya özel güçler veren acil durum yasaları, işkence, seçilmiş üyelerin toplanması, acımasız gerilla savaşı... Küçük bir fark var, sadece son ikisi Mısır’da henüz başlamadı. Fakat Arnavutluk’ta durum bu kadar akıl almaz değildi: Otorite bir askeri darbe yapmıştı ve buna karşı çıkan herkes “terörist”ti. Bu süreç de Kahire’de başladı. Orduya tutuklama yetkisi verildi. Bu yetki kullanılmalı.

***

Kardeşlik adayı Muhammed Mursi’nin meclisteki seçmen grubu, rakibi Şefik’in destekçileri tarafından son cumhurbaşkanlığı anketinden önce feshedilmişken, Mısır’da başkanlık seçimi yapmak gülünç.

Birkaç gün önce Ala el Esvani, o hoş Mısırlı romancı-aktivist-dişçi, çoktan formüle edilmiş bir planı önceden haber verdi: İsyancıları katletmek. Fakat bu planın işe yaramayacağını, çünkü ordu tarafından korunan Şefik’in dönüşünün isyanın sonu anlamına geldiğini söyledi. Fakat bu o zamandı. Şimdi Mursi kaybederse, Şefik onu kontrol edecek bir parlamento olmaksızın iktidara geçebilir.

Öyleyse umutsuz günler. Ama bir şeyi akılda tutmalı. Mübarek’in atadığı Mısırlı hakimler, Perşembe günü uyanıp parlamentoyu feshetmeye karar vermediler. Buna önceden karar verilmişti. Askeri gücün muhafaza edilmesine de.

Bu hafta sonu için hazırlanmış planlar olacak. Seçim sonuçlarını bilme ihtimalleri bile var. Bunun Mısır için ne ifade edeceğini düşünmeye cesaret edemiyorum. Arap uyanışı henüz değil, fakat Arap Baharı sona ermiş olabilir. Washington’daki güvenlik kurumu ise bundan memnun kalacak. Ve Suriye Devlet Bakanı Beşar Esad da... İşte düşünülecek bir şey.