Havalar ısınmadan önce gastronomi turuna çıkın

Türkiye’nin bir ucu

Yaz sıcağı gelmeden, işler da uygunsa şöyle iyice güneye gitmeli. Özellikle Antakya’da kaymaklı katmer yemek, bol bol taze zahter salatası tatmak işte tam da bu mevsime göre bir tercih. Bu rotada yolu mutlaka Adana’dan geçirmek ve elbette güzel bir kebap da yemek iyi fikir baklavalar, börekler...

BALIKLARI KAÇIRMAYIN

Zaten bilinçli tüketici olarak küçük balık (yumurtasını bırakmamış, henüz büyümemiş) yemek yok, biliyorsunuz! Mevsim olarak sadece levrek ve barbunya zamanı, mercanın da dönemi ama bulabileceğinizi sanmam. O yüzden canınız balık istediğinde en iyisi dondurulmuş veya çiftlik balığı tüketmek. Balıklara biraz rahat vermek gerek!

Kitaplığında olmalı

Her dakika yemek kitabı önermem, çoğunu beğenmem. Ancak hakikaten iyi yemek kitaplarımız olmaya başladı. Üstelik bugün bir değil, iki kitap önereceğim.

Geçenlerde denk geldim; Natali! Kıpkırmızı bez bir ciltle kaplı, üzerinde dantel hissi veren bardak, çatal, bıçak figürleri... Oturdum, inceledim. Natali Gökyay yazmış, Can Cömert fotoğraflamış ve sonuç gerçekten güzel. Üstelik yurt dışından ödül bile almış.

İkinci kitap önerim ise yepyeni bir kitap Annesinin Kızı. Yazarı Güler Sarıgöl Köymen. Kitabın tasarımı kendisine, fotoğraflar Tolga Yurdaer’e ait. Bence şu ana kadar gördüğüm en iyi yemek kitaplarımızdan biri. Kitaba dokunmak ve okumak bile iyi hissettiriyor. Ne de olsa anne emeği, el yazısı, sararmış eski yemek defterlerinin belge niteliğindeki özeti... Bahar aylarında bu iki kitaptan birkaç deneme iyi gider. Mutlaka kitaplığınızda olmalı.

Mutlaka tadın

Geleneksel mutfağı yenilikçi yaklaşımıyla yorumlayan Topaz, Türkiye’yi karış karış geziyor. Her ay mönüsündeki farklı bir tadı öne çıkararak misafirleriyle buluşturuyor. Haziran ayı ürünü olarak mönüsünde kabak çiçeği var. Antalya’nın Serik bölgesinden Topaz’ın mutfağına gelen bu eşsiz ve narin lezzeti tatmalısınız.

Kısa bir yurtdışı gezisi

Şöyle dört, bilemedin beş gün keyifle yürüyüş yapabileceğiniz, doğasıyla haşır neşir olabileceğiniz yerler hedefim. Elbette midenizin de bayram etmesi birinci kriterim! Güney Fransa ve İspanya bence bu ay için en iyi seçimlerden. Van Gogh’un ilham aldığı Fransa’nın Provence bölgesi doğal güzellikleri ve kendine özel mutfak kültürüyle haziran ayı için oldukça keyifli bir seçim. Minerve Kalesi ve Chateauneuf du Pape üzüm bağları bu bölgeyi özel yapan önemli noktalardan sadece ikisi. İspanya’da ise Avrupa’nın en iyi mutfağına sahip olan Katalan bölgesi hem midenizi hem de ruhunuzu mutlu edecek. Duru ve sade bir mutfağa sahip olan Katalanlar mevsim malzemelerini kullanmak konusunda da hassas ve ustadır.

Yemek festivaline katılın

Haziran ayı festivaller açısından çok yoğun olmasa da yine de iyi bir liste verebilirim! Yolunuz düşerse, bu festival alanlarının herhangi birinde bol bol fotoğraf çekip, tadım yapıp, keyifli bir gün geçirebilirsiniz. İşte liste:

l 1-5 Haziran: Dünya Sokak Yemekleri Festivali-Londra

l 14-17 Haziran: 48. Kiraz Festivali-Tekirdağ

l 8-9-10 Haziran: 13. Beypazarı Yemek Festivali-Ankara

l 27 Haziran-1 Temmuz: Vejetaryen Yaz Festivali-Pennsylvania

ZAMAN DARALDI

Çileğin, kirazın son günleri bol bol yiyin. Sirken, şevketibostan, ebegümeci sanırım bulabilirsiniz ama yine de tüm bulabildiğiniz bahar otlarından (elbette körpeyse) hiç düşünmeden alın, pişirin, yiyin. Yazın bulamazsınız. Enginar artık önümüzdeki ay limonlu suda olacaktır, hala taze taze varken tüketin. Barbunya, iç bakla ve bezeyle için son ay! Semizotunun en güzel zamanı. Bu aylarda ıspanağı unutun, semizotu pişirin. Veee domatesli yemekler gelsin!!! Tarla domatesi başlıyor!

Piknik mevsimi

Havalar ısındı mı pikniğin tadı kaçar. Şu aralar tüm tepeler yeşillik içinde, mis gibi, esinti bol. Yanınıza sandviçler, kurabiyeler alıp bir-iki termos dolusu içecekle hafta sonu keyfi yaptınız yaptınız... Piknik sepetini hazırlarken dikkat etmeniz gereken en önemli şey, ısıtılmaya ihtiyaç duymayan, domates gibi su salmayan gıdalarla yemekler, atıştırmalıklar hazırlamak. Sepette bolca kitap, dergi, içecek almayı ihmal etmeyin. Haziran ayı La Cucina Italiano sayısında bu konuyla ilgili önerilerimi de inceleyebilirsiniz.

BİZİM AİLENİN YEMEĞİ

Size önerdiğim Annesinin Kızı kitabından bir tarif seçtim bugün. İçinde tam 40 anne ve kızı var bu kitabın. Güler Sarıköy Köymen kitap için “Annelerimizin mirasını gelecek kuşaklara taşımak istiyoruz. Modern ve hızlı hayatın içinde, toplumsal kültürün sürekliliği için bireysel olarak yapabileceğimiz çok şey olduğunu düşünüyorum. Aksi takdirde yeni nesil bireysel mutluluğunu ve toplumsal kimliğini anlamakta çok yorulacak, belki de kaybetmiş olacak” diyor. Tarifler çok güzel, sadece bir tanesini seçmek kolay olmadı. Ben de, benim de annemin adını taşıdığı için bu tarifi seçtim. Afiyetle!

Aysel Anne’nin soğan böreği

Hamuru için

l750 gr un

lBir yemek kaşığı zeytinyağı

lBir tatlı kaşığı tuz İçi için

lBeş adet büyük kuru soğan

lİki tatlı kaşığı kuru nane

lBir tatlı kaşığı biber salçası ya da pul biber

lBir fincan zeytinyağı

lİstendiği kadar tuz

Soğanları yemeklik doğrayıp zeytinyağıyla çevirin. Tuz, kuru nane, biber salçası ya da pul biberi de ekleyip karıştırdıktan sonra ocağı kapatın. Karabiber de ekleyebilirsiniz.

Un, zeytinyağı ve tuz karışımıyla hamuru yumuşak bir kıvama gelene kadar su ekleyerek yoğurun. Hazırlanan hamuru, iki eşit parçaya bölün. 10 beze alt, 10 beze üst için elde yuvarlayarak ayırın. Her bezeyi yemek tabağı büyüklüğünde oklava yardımıyla açın ve elinizle yağlayın. Beş dakika kadar bekledikten sonra tabak büyüklüğünde açılmış hamurları ikişer ikişer alarak tepsiden biraz taşacak şekilde elinizle genişletin. 10 bezeyi tepsiye yerleştirdikten sonra hazırlanan içi ortadan başlayarak kenarlara doğru yayın. Aynı işlemi kalan 10 beze için yapın. Üst kat da yerleştikten sonra, fırçayla zeytinyağını sürün. Tepsinin kenarlarına taşan hamurları, elinizle içeriye doğru bükerek kıvırın. Isıtılmış fırında 200-250 derecede pişmeye bırakın. Yaklaşık 30 dakikada pişer. Fırından çıkardıktan sonra elinizle çok az su serpip üzerini bezle örtün. Bıçakla fotoğrafta gördüğünüz şekilde kesin. Yerken dilimlerin arasını açıp kaşıkla üzüm sirkesi gezdirin.