Şişmanlatan alışkanlıklar

Beslenme bilincimiz artsa da alışkanlıklarımız değişmedi. Sofralarda ekmek ve pilavın saltanatı sürerken, süt, sebze ve meyve tüketimiyle Avrupa’nın yine çok gerisinde kaldık.

TÜRKİYE’DE şişmanlık sorunun altında pek çok farklı neden var. Farklı kültürler  ve bu kültürlerin de yemek yeme davranışları bölgeler arasında farklılık gösteren kilo sorunu ve vücut tipi üzerinde etkili. Ancak tahıla dayalı beslenmemiz bu konuda değişmeyen tek gerçek. Ekmek, pilav ve makarna vazgeçilmezimiz. Araştırmalara göre günlük aldığımız kalorinin  yüzde 44’ünü ekmekten aldığımızı gösteriyor. Bu durum hem ekmeğin hem de günlük beslenmemizin denetlenmesi gerektiğinin önemli bir göstergesi.

Süt içmiyor spor yapmıyoruz

Beslenme ile toplumun bilincine baktığımızda kahvaltı yapan, ara öğünleri önemseyen, sebze yemeğe gayret eden ve de zeytinyağının kullanmaya çaba gösteren bir yapıda olduğumuz aşikar. Ülkemizde geçmiş yıllara göre  hatalı beslenme alışkanlıklarınızdan bazıları tamamen kayboldu. Mesela tereyağları, margarinler yerini sıvı yağlara bıraktı. Ülkemizde bir zeytinyağı bilinci oluştu. Restoranlarda içki yerine doğal meyve suları daha çok tüketilmeye başlandı. Peki hatalarımız neler? Süt-yoğurt, et, taze sebze ve meyve tüketiminin kişi başına oldukça düşük. Aktif bir toplum değiliz. Ülkemizde  7 coğrafik bölgeden 7 ayrı ilde yapılan araştırmada 30 yaş üzeri bireylerin yüzde 3,5’i haftada 3 gün 30 dakika orta şiddette fiziksel aktivite yapıyor. Bu hiç aktif bir toplum olmadığımızı gösteriyor. Bunun yanı sıra 18 yaş üzeri nüfusta hiç aktivite yapmayanların oranı yüzde 20 civarında.

DURUM ÇOCUKLAR AÇISINDAN DA VAHİM

ÇOCUKLARIMIZ ise çok daha vahim durumda. Genelde çocukların yüzde 73’ü hafta içi, yüzde  61’i de hafta sonu tamamen hareketsiz. Bu nedenle önerilen aktif yaşam önerilerinin de oldukça gerisindeyiz. Çocuklarımız şişmanlık ile çok erken yaşta tanışıyor uzun zamandır. Bu son dönemlerin sorunu değil. Ancak hızı çok arttı. Nedenlerini ise tv izleme yaşı artık 3 yaş. Okul çocuklarının yüzde 62’si 2 saatten fazla TV izlerken, yüzde 8’i 4 saat üzerinde izliyor. Yani TV izleme süresi uzun, TV izlerken atıştırmaları çok, anneler çalıştığı için yemek denetimi neredeyse yok, okullarda mönüler ise oldukça kalorili.