Suriye: ‘Geçiş dönemi’ ailesi

Beşar el-Esed’in en yakın arkadaşı, rejimin “dar kadrosunun” önemli ismi, Muhafız Birliği komutanlarından Manaf Tlass’ın Şam’ı terk etmesi, Suriye’de beklenilen sonun yaklaştığını gösteriyor. 1964 doğumlu Manaf Tlass, Suriye’deki Baas rejiminin yerleşmesinde büyük hizmetleri olan ve 1972-2004 yılları arasında Savunma Bakanı olarak hizmet veren Mustafa Tlass’ın oğlu. Mustafa Tlass, sözü geçen bir Sünni ailenin mensubu olarak, “baba”Hafız el-Esed’in liderliğinin güçlenmesinde büyük rol oynadı. Özellikle Halep’teki zengin Sünni işadamlarının Nusayri kökenli el-Esed ailesine destek vermesinde bir numaralı isimdi.

Beşar el-Esed ile askeri akademide aynı sınıfta okuyan Manaf’ın, benzer görevi arkadaşının liderliğe yükselişi sırasında üstlendiği biliniyor. Beşar-Manaf ikilisi 2011 ayaklanmasına kadar “kanka” olarak yaşadılar. Fakat Tlass ailesi, Beşar’ın Sünni kesime dönük saldırılarının artmasıyla yeni bir stratejinin geliştirilmesi gerektiğini anladı.

İlişkileri çok güçlü aile

Geçen yıl, ülkeyi ilk terk eden baba Mustafa Tlass oldu. Sağlık gerekçeleriyle Paris’e yerleşti ve Suudi kökenli ünlü silah tüccarı kocası Ekrem Occeh’den boşanan kızı Nahid’i de yanına aldı. Diğer erkek evlat işadamı Firas“yolsuzluk iddiaları” ile karşılaşınca çareyi Dubai’ye yerleşmekte ve ailenin mali varlıklarını bu noktadan yönetmekte buldu. Manaf ise, Suriye ordusunun Rastan kentinde planladığı Sünni katliamını durdurmaya çalışmasından sonra gözden düşmüştü, o da “bir kaza kurşununa kurban gitmemek” için -büyük olasılıkla Lübnan üzerinden- Paris’e kaçtı. Manaf’ın eşi bir süredir Beyrut’ta yaşıyor, kızı da Beyrut Amerikan Koleji’nde okuyordu.

Mustafa Tlass’ın Moskova’da çok güçlü ilişkileri bulunuyor. Firas ise Suudi Arabistan ve Katar başta Körfez ülkelerinin yönetimleri ile içli-dışlı. Tlass ailesi, ülke ekonomisinde büyük ağırlığı olan zengin Sünni ailelerin siyasi tercihlerinde ise belirleyici rol oynuyor. Manaf’ın görevi süresince katliamları durdurmak için büyük çaba göstermesi de Suriye muhalefeti tarafından her zaman dikkatle izlendi.

Aranan liderin portresi

Tlass ailesi, “Beşar sonrası Suriye”ye dönük endişeleri giderebilecek en güçlü Sünni aile olarak öne çıkıyor. Rejimin yıkılmasından sonra ordunun yeniden yapılanması, çok partili sisteme geçiş sürecinde serüvenci radikal grupların durdurulması vebir geçiş döneminde iç istikrarın korunması açısından sorumluluk alabilecek güçlü bir Sünni aileden söz ediyoruz.

Bu aslında Batı ve Rusya’nın üzerinde anlaşabileceği bir formül. Rusya, Tlass ailesi sayesinde Suriye’deki varlığını koruyabileceğini, Batı ise “demokratik geçiş sonucunda yönetim gücünün çoğunluktaki Sünni’lere kayabileceğini” bu yolla garanti görebilirler. Bu tür gelişmeden rahatsız olacak güç ise İsrail. Mustafa Tlass görüşleri nedeniyle bölgenin en kararlı “Yahudi düşmanlarından biri” olarak tanınıyor.

Ancak geçiş döneminde...

Temas kurduğum Suriye muhalefeti kaynakları, Manaf Tlass’ın ancak geçiş döneminde etkin rol alabileceğini fakat siyasi açıdan geleceğinin olmadığını ifade ettiler. Bunun temelindeki ana unsur, Mustafa Tlass’ın elinin, 1982 HamaKatliamı’na bulaşmış olması. Ayrıca Suriye halkı, yeni dönemde işbaşında “sivilleri” görmekte kararlı.

Beşar... Sayılı günler

Manaf Tlass,Beşar’ın kardeşi Mahir el-Esed’in komutasındaki eli kanlı Dördüncü Tugay’ın önemli isimlerindi. Onun Paris’te olması, Şam’daki rejimin ömrünün artık “haftalar” ile ölçülmesine neden oluyor. Suriye ordusunda görevli Nusayri subayların da Özgür Suriye Ordusu ile bağlantı kurarak kendilerinin “katliamcı politikalara karşı olduklarını” aktardıkları yönündeki bilgiler çok önemli. Aslında, ülkede her şey artık, “Beşar sonrasına” göre şekilleniyor ve Nusayri kesimin önemli bir bölümü de “Beşar’sız Suriye”konusunda Sünniler ile işbirliğini geliştiriyor.

 

10 Suriye uçağını kim yaktı?

Suriye füzesinin uçağımızı düşürmesinden yalnız 48 saat sonra, 24 Haziran’da, Halep’in doğusundaki Suriye askeri üssüne bir “komando harekatı” düzenlendi. Üste bulunan Mig-21 ve Mig-23 uçaklarından 10 tanesi tahrip edildi. Kayıp vermeyen komandolar geldikleri gibi gittiler. 26 Haziran’da dünya basınına, İngiliz komandoların Türkiye üzerinden Suriye topraklarına girdiği gibi bir haber sızdırıldı. Bunun imkansız olduğu açık. Sahi, 10 Suriye savaş uçağını kimler yok etti?