Kendilerini eski hükümetler döneminde olduğu gibi “Türkiye’yi yönetenler” olarak algılayan bazı gazeteciler ve “Türkiye’ye bu kadar stratejik derinlik fazla” diyerek aklınca Davutoğlu’nu eleştiren küçük adamlar, son 72 saattir aldılar gazı gidiyorlar. Kendi gittikleri yetmiyormuş gibi “Türkiye’yi de önlerine” katmaya ve “petrol-gaz-maden” stoklarının üstüne yatmış patronlarının paralarına para katma derdinde debelenip duruyorlar!
Sevgili dostlar, bu halkın ortak menfaatini, Türkiye’nin başlattığı hamleyi ve hedeflerini düşünen bir vatandaş olarak şunu kesinlikle soyleyebilirim; Türkiye asla bu gaza gelmeyecek, küresel düzen-yerli işbirlikçilerin tuzaklarına düşmeyecek ve birileri istiyor diye bu kirli savaşın içine çekilmeyecek! Sanmayın ki; bu satırları Türkiye kendine yapılan saldırılara cevap veremeyecek güçte olduğu endişesi içinde yazıyorum, Türk Devleti çevresinde oluşabilecek bütün potansiyel tehditleri yok edebilecek hatta ezebilecek güçtedir! Önemli olan “güçlü olmanın” ani-anlamsız tepkiler vermek değil, gerektiğinde “sağlam durmak” olduğunu algılamak ve bunu ulusal çapta anlamlandırmaktır!
Sonuç: Başta piyasalar olmak üzere “gidişattan” tedirgin olan herkese şu mesajı vermek istiyorum; Türkiye asla ama asla “yerel-küresel güç odaklarının” istediği şekilde bu kirli oyunun içine çekilmeyecek ve birileri istiyor diye “Ortadoğu’da taşeron” olmayacaktır ! Bu Devlet ciddi, ne yaptığını bilen bir Hükümet tarafından yönetiliyor ve bu yönetim böyle günlerde hepimiz için bir şanş!
Son söz: NE GÜZEL OLUR değil mi Suriye’ye dalsak “yerleşik düzenin borazanlarının istediği gibi” içeride güç kaybetsek, petrol-maden-gaz stokları olanlar “bayram etse”, hatta yönetime karışsalar eskisi gibi! AMA OLMAYACAK RAHAT OLUN VE keyfinize bakın!
Not: Türkiye’nin kendi gerçeklerinin yanı sıra Amerika’da kısa vadede seçim etkisine girilmesi “ortadoğu’da bir çatışmayı” imkansızlaştırıyor, çifte güvence isteyenler bir de bu noktadan yaklaşabilirler...
İDO özelleştirmesi iptal edilmeli!
Kamu hizmeti veren bir şirketin özelleştirilmesinde tek bir kriter vardır; kamu çıkarı ve hizmetinin maksimize edilmesi! Bu amaçla kamu hizmeti veren şirketler satılabilir ve özelleştirilebilir!
Sevgili dostlar, geçtiğimiz hafta İDO ile ilgili attığımız işaret fişeği sonrası birçok köşe yazarı ve gazeteci konuya girdi ve benim eksik bıraktığım birçok detayı kamuoyu öğrenme fırsatı buldu ! İDO’da gelinen nokta tam bir felaket ve sonuç çok açık; yapılan özelleştirme sonrası ortaya çıkan TEKEL ve mağdur olan-daha fazla para ödeyip daha az hizmet alan vatandaş!
Sonuç: Ortaya çıkan durum sonrası hukuken bu özelleştirme İPTAL EDİLEBİLİR ve İDO Türk Halkının istediği şekilde yeniden İBB bünyesine dönebilir! Ben bir gazeteci olarak görevimi yapıyorum. Mutlaka birçok dava açılacak ve konu Yargı yolunu tutacak! Ben buradan bu “güzel özelleştirmeyi” yapan Belediye yetkililerine sesleniyorum; DAVALIK OLMADAN gereğini yapın ve bitirin bu İDO rezaletini! Konuyu sonuna kadar takip edeceğim, kimse cesaret edemezse davayı ben açacağım!
Sonuç: Bu ülkede yetim hakkını koruyan bir Hükümet var. Belediye tarafından yapılan bu hataya izin vermez ve göreceksiniz VERMEYECEK!
Moda Deniz Kulübü Alman ordusu gibi!
Alman ordusu bile bu kadar sert işgali Polonya’da! Yaptı mı? Okuyun, birlikte karar verelim...
Sevgili dostlar, Kadıköy halkı sıcaktan yanıyor, Moda Deniz Kulübü 14 dönümlük işgal ettiği arsada, halkın sahile ulaşmasını da engelleyerek “serinlemeye” devam ediyor! Tapulu arazi 1700 metrekare, 12 Eylül 1980 sonrası işgal edilen yer 14 dönüm! Ama önemli bir detay var; Encümen-i Daniş orada toplanıyor DEĞİL Mİ? Detaylar çok vahim, aktarmaya devam edeceğim...
KCK ve medya yapılanması!
KCK’yı dağlarda arayanlara bir detay vereyim ve sorayım; yayınları iyi izliyor ve “KCK’nın izlerini” görebiliyor musunuz? Göremiyorsanız, beni takip edin her alanda bıraktıkları izleri yakında ışık tuttuğum yerde göreceksiniz!
