Yaz sofrasına Mor çorba

Pratik soğuk çorbalar! Serinletici, vitaminli ve lezzetli! Hazırlamak için birkaç dakika yeterli. Renk renk enfes çorbaları çok seveceksiniz.

Yaz geldiğinde sanırım en fazla yaptığım iki şey var. Biri taze meyvelerle hazırladığım frozenlar, diğeri ise soğuk çorbalar. Soğuk çorbayı seviyorum. Lezzetli ve doyurucu ama en önemlisi ferahlatıcı... Bu yüzden sürekli tarif geliştiriyorum. Her şey seneler önce buğday aşı gibi lezzetli bir çorbayı keşfetmemle başladı. O tarihten beri soğuk çorba tariflerimin listesi hızla kabarıyor.

Her zaman söylediğim gibi soğuk çorba yapacaksanız, yapısı soğuk olarak yenmeye müsait malzemeler seçmekle işe başlamalısınız. Karışımların sade ve uyumlu olması ve ortaya çıkan renkler son derece önemli.

Bugün biraz renklere söz vermek istiyorum. Renklerin psikolojiye etkisi kadar besin değeri anlamında da belirgin farklılıkları var. Örneğin henüz tatmadan yeşil bir kase çorbanın verdiği rahatlatıcı etki gibi... Gelelim besin yapısına... Yeşil renklerdeki sebzeler A ve C vitamini, B6 ve B9 gibi bağışıklık sistemi için önemli vitaminler, magnezyum içerir. Yani soğuk çorba hazırlarken bilin ki gerçek bir vitamin deposu içeceksiniz. Yeşil olursa farklı, kırmızı olursa farklı besin öğeleri içerecek. Çünkü sebzelere renk veren pigmentlerin herbirinin besin değeri olarak karşılığı da farklı.

YEŞİLLE BAŞLIYORUZ

Yeşil soğuk çorba için en iyi malzeme salatalık. Biraz süzme yoğurt ve normal yoğurdu, birkaç parça buz, taze nane, yarım adet olgun avokado, bir tutam iyice yıkanmış bebek roka yaprağı ve bir adet salatalıkla blender’da pürüzsüz hale getirin. İçine tuz, taze çekilmiş karabiber ve biraz da sarımsak ekleyebilirsiniz. İyice pürüzsüz olan bu karışımı kaselere boşaltıp üzerine bolca dereotu ve incecik birkaç salatalık dilimiyle servis edin.

Kırmızı iştah açıcı bir renktir. Zaten gıda sektöründeki ünlü markaların neredeyse yüzde doksanı bu etkisi yüzünden kırmızı logoyu tercih eder. Baştan söylemek isterim, eğer çok açsanız, muhtemelen kırmızı çorba size yeterli gelmeyecek tam tersi iştahınızı daha da kabartacaktır. Besinlere kırmızı rengi veren antosiyanin maddesi ağrı ve iltihaplanmalar için birebirdir. Kırmızının içeriğinde bol bol magnezyum ve potasyum bulunur.

Elbette bolca domates kullanacağım bu çorba için. Tarla domatesini kabuklarıyla blender’dan geçirip içine incecik kıyılmış tarhun otu, çok az elma sirkesi, tuz ve biraz sızma zeytinyağıyla irice dilimlenmiş sarımsak ekleyin. Kapağını kapatıp ılık bir yerde yarım saat kendi haline bırakın. Bu yöntem hem domatesteki likopen miktarını arttırıyor hem de lezzet katıyor. Bu arada bir su bardağı sulandırılmış domates salçasını dolap poşetine koyup derin dondurucuya atın. Donmuş salça ve diğer malzemeyi blender’a koyup pürüzsüz hale getirin ve bardaklara paylaştırın. Üzerine zeytinyağı ve taze kekik serpip servis yapın.

MORUN  CAZİBESİ

Mor sebzeler hafıza için çok yararlı ve mükemmel bir tercih. Kanımca renginin büyüsü için bile denenmeye değer. Umarım lezzetini de beğenirsiniz. Bol antioksidan bulunan mor sebzelerde az miktarda karbonhidrat bulunur ama kalori olarak oldukça düşüktür. Potasyum, demir, A ve C vitaminleri açısından zengindir.

Mor çorba için elbette bu rengi en iyi veren sebze yani pancar başrol oyuncusu. Pancarları haşlayıp kabuğunu soyun. Labne peyniri, yarım su bardağı kefir, birkaç parça buz, çeyrek limon suyu, bir diş sarımsakla birlikte blender’da püre yapın. Bolca maydanozu incecik kıyın; yeşil ekliyoruz biliyorum ama bu servis için. Kaselere paylaştırıp üzerine rendelenmiş turp ve maydanoz serpin. Afiyetle!

BİZİM AİLENİN YEMEĞİ

KİLİS TAVA

El sanatları öğretmeni Şenel Çalıcıoğlu “Çok iyi yemek yaparım. Özellikle et-kebap yemeklerini... Kilis tava bizim ailenin vazgeçilmez yemeği” diyor.

- 500 gram kıyma - Bir adet ince kıyılmış soğan - Bir adet ince kıyılmış yeşil veya kırmızı biber - İsteğe göre domates salçası - Biber salçası - Karabiber - Kırmızı biber - Tuz

ÜZERİ için

-İki adet dilimlenmiş domates - Üç adet doğranmış çarliston biber - Bir adet dilimlenmiş soğan

Fırın için kullanacağınız tepsiye tüm malzemeler eklenip güzelce yoğrulur. Elinizi suyla ıslatarak et tepsiye yayılır. Üzerine dilimlenmiş domates, biber ve soğan dizilir. 225 derecede önceden ısıtılmış fırında  pişirilir.