Son 5 günde üzerime 6 yazar birden saldýrdý. Sözcü’den Yýlmaz Özdil, Hürriyet’ten Mehmet Yakup Yýlmaz, Akif Beki, Ahmet Hakan, Habertürk’ten Fatih Altaylý, Milliyet’ten Mehmet Tezkan. Hepsi de ayný kumaþtan. Altýsý da kendilerine yakýþaný yapýp aðýr hakaretlerde bulundular ve küfrettiler.
Çok þükür, bunlar saldýrdý. Ya beni övseydiler. Düþünün Ahmet Hakan, Yýlmaz Özdil, Fatih Altaylý beni övselerdi, yerin dibine geçmem gerekirdi.
Ancak Türkiye’de bir yazara böylesine toplu saldýrýnýn bir benzeri yok. Hani fikir ve ifade hürriyeti vardý? Hani düþünceyi açýklama özgürlüðü vardý?
Neden bir yerden düðmeye basýlmýþ gibi, sanki her biri ByLock gibi bir þey kullanýyor da Pensilvanya’dan görev verilmiþ gibi üzerime geliyor? Geliyorlar, zira þu anda medyada FETÖ’ye en büyük darbeyi vuranlardan biriyim. 25 Aralýk 2013’ten beri 4 yýldýr Beyaz TV’de Ortak Akýl programýmda her hafta iki saate yakýn, iki yýldýr da Star’daki yazýlarýmda FETÖ ile mücadele ediyorum.
FETÖ ile durmadan mücadele eden üç isim söylense, biri de benim.
Bu mücadelede özellikle tabandakileri derin hipnozdan çýkarmaya çabaladým. Geçenlerde bir dönem o yapý içerisinde bulunan bir arkadaþýn insaflý ifadesiyle, benim bu yapýdan kopmam tabanda, bilhassa sohbet halkasý denilen geniþ kitlede büyük kýrýlma meydana getirdi.
FETÖ elebaþý benden çok rahatsýz oldu. Bütün FETÖ tabanýna iftiralarýný yaydý. Yok, bana AK Parti milletvekilliði sözü verilmiþ, yok rüþvet verilmiþ. Yok, arkadaþlarýný satan bir hainmiþim…
Emre Uslu ve Önder Aytaç üzerinden bana suikast yapýlacaðýný da yayarak, ölüm tehditleri savurmasý da cabasý...
Bugün bana koro halinde saldýranlar beni itibarsýz kýlmanýn ve yalnýzlaþtýrmanýn peþinde.
Ben 25 Aralýk 2013’ten beri ihaneti gördüm ve hainleri terk edip bunlarla mücadele ediyorum. Ýhaneti gördüðüm halde F. Gülen’e destek mi vermeliydim?
Bana saldýranlar ise ihaneti gördükleri halde 17/25 Aralýk siyasi darbesi, Gezi olaylarý, MÝT TIRlarý ihaneti dâhil bütün FETÖ hamlelerinde FETÖ’nün yanýnda yer aldý. Hepsi “Erdoðan gitsin de isterse Türkiye batsýn” cephesinin tetikçileri. Ahmet Hakan mesela, Selahattin Demirtaþ’a saz çaldýrdý, Erdoðan’ý savaþ çýkartmakla suçladý.
Sayýn Cumhurbaþkaný, Sayýn Baþbakan, bugün binlerce önemli konumdaki insan, benim gibi ihaneti görünce mücadele eden insanlar.
Hepimiz hedefteyiz. Kýlýçdaroðlu “kontrollü darbe” lafý ile bu hedefin ve algý operasyonunun adýný koydu. FETÖ ile mücadele sulandýrýlmak, özünden koparýlmak ve baltalanmak isteniyor. Benim üzerimden surda gedik açmak istiyorlar.
Ben sanki hiç ifade vermemiþim gibi “savcýlar niye Gülerce’yi çaðýrmýyor?” diye kampanya baþlattýlar.
Ben en az 6 defa Ýstanbul ve Yalova’da savcýlara ifade verdim. Hem de 2014’ten beri. Üstelik de FETÖ medyasýný, F. Gülen’in yönettiðinin en somut delillerini verdim. Zaman’ýn genel müdürünü, yayýn yönetmenini Gülen’in tayin ettiðinin ilk elden þahitliðini tek ben yapabilirdim, ben yaptým. Zaman’ýn sayfalarýnýn Gülen tarafýndan görülmeden baskýya girilmediðini bizzat þahidi olarak ben söyledim.
Þu anda Cumhuriyet gazetesinin yargýlanmasý baþladý. Bu altý yazarýn altýsý da bu davanýn benin tanýklýðým ile baþladýðý yalanýný koro halinde yazýyor. Ama iddianame ortada, benim ifadem de ortada. Tek bir kiþinin isminden bahsetmemiþim. Davanýn omurgasýný etkileyecek bir tanýklýðým söz konusu deðil. Bunlarýn hepsi cin gibi gazeteci, bunu görmüyor olamazlar.
O zaman ben neden hedefteyim?
Cumhuriyet ve Sözcü davalarý, FETÖ etkisindeki medyanýn ipliðini pazara çýkarabilecek, FETÖ’nün verdiði belgelerle casusluk yapýlmasýný ortaya koyabilecek, Erdoðan’ýn uluslararasý ceza mahkemesinde yargýlanmasýnýn tezgâhýný ispatlayabilecek davalardýr. Bu derece önemli davalarý, “eski Gülen’ci” deyip benim üzerime yýkarak basitleþtirmeye, özünden koparmaya çalýþýyorlar.
Bir de gazeteciliðin yargýlandýðý yalaný ile dýþ dünyayý Türkiye’nin, Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn üzerine salmaya çalýþýyorlar.
Onlar ne derse desin yerli ve milli kervan yürüyecektir…