Selim ATALAY
Selim ATALAY
http://www.selimatalay.com
Tüm Yazýlarý

AB üniformasý yerine, Ýngiliz kumaþýndan terzi kesimi

Ýngiltere geleneksel AB üyeliðinden uzaklaþýyor. Ýngiltere, AB ile daha gevþek bir iliþkiyi tartýþýyor... Brüksel’in Londra üzerinde daha az kontrol ve yaptýrým gücü taþýmasý, Ýngiltere siyasetinin gündem maddesi.

AB üyeliðinin Londra ve Brüksel’e artýk fazla zahmetli gelmeye baþladýðýna inanlar artmaya baþladý. Ýngiltere içinde -AB’den çýkalým- diyen bir UKIP partisi var. Bir yýlda partinin seçmen desteði yüzde 5’ten yüzde 15’e yükseldi... Þimdi de AB içinde bir entellektüel grup -Ýngiltere böyle oldukça biz AB’yi birleþtiremeyiz en iyisi Londra’yý tam üyelikten çýkartalým- demeye baþladý.

Bu tavýrdan -AB sanki entegre olmaya hazýr, istese yarýn tek devlet olur da, sanki Londra engelliyormuþ- gibi bir sonuç doðuyor ve gerçek durum tabii ki öyle deðil. Ancak bu yýl ‘Ýngiltere’nin AB’deki geleceði’ konusunu daha sýk duyacaðýz.

AB kamuoyunda, medyada tartýþýlan fikir, Ýngiltere’nin bir tür -Ýmtiyazlý Ortak- olmasý. Bu durumda Ýngiltere ya da Birleþik Krallýk, AB ile tam gümrük birliði yaþýyor, serbest dolaþýmdan tam yararlanýyor, ancak Brüksel’in her kararýna uymak zorunda deðil... Karþýlýðýnda, Brüksel’de veto hakký olmuyor. 

Ýngiltere’yi bu aralar en çok, AB ortak pazar kurallarý ve yasalarý yoruyor. Ýngiltere, AB’ye ihracat yapmayacak þirketlerin AB yasasýna ve sýnýrlamasýna baðlý olmasýný istemiyor. Dýþ ticarette AB kýsýtlamasý olmadan dünyanýn diðer noktalarýyla ticaret yapmayý umuyor. AB çalýþma yasalarý, çevre yasalarý gibi unsurlardan da bu yolla kurtulmak istiyor.

Ýngiltere’yi sýkan bir durum da, Londra’nýn finans merkezi statüsü. 2008 krizinden sonra finans sektörü ve piyasalara daha fazla yaptýrým ve kýsýtlama çabasý baþladý. Kýsýtlama iþinde Brüksel ýsrarlý. AB, Londra bankalarýna müdahale ve kontrol yetkisi istiyor. O zaman hem Brüksel hem Frankfurt’taki Avrupa Merkez Bankasý Londra üzerinde söz sahibi olacak. Buna Ýngiltere þiddetle karþý. Londra piyasasý ve bankacýlýk, Ýngiltere’nin milli gelirinin yüzde 10’u. Burada AB gölgesi istemiyorlar...  Almanya Baþbakaný Merkel önceki gün yýlbaþý mesajýnda ‘bankacýlýk sektörünün denetimi’ meselesini öne çýkarttý. Bunu deyince Yunanistan, Ýspanya, Güney Kýbrýs vs bankalarý akla geliyor, ama Merkel’in hedefinde Londra var.

Ýngiltere baþýndan beri AB’nin birleþik bir güç olmasýný istemiyordu. Almanya-Fransa ikilisine karþý Ýngiltere aðýrlýk yapýyordu. Yine Ýngiltere’nin, Türkiye’nin AB üyeliðine coþkulu desteðini de -AB’yi sulandýrmak ve Türkiye ile ikili ticareti artýrmak- çabalarýna baðlayanlar var.

Þu durumda ekonomik krizin, AB’yi yeterince sulandýrdýðý söylenebilir. Yani Ýngiltere, AB’nin zaten bir yere varamayacaðýný okuyup, kýsýtlayýcý AB hukukundan ve mevzuatýndan kendini ayýrma yoluna gidiyor olabilir. Zaten Ýngiltere’de 2015’te -AB’de kalalým mý- referandumu konuþuluyor. 2014’teki Ýskoçya Baðýmsýzlýk Referandumu da bu çerçevede görülebilir.

Ekonomik kriz, AB’yi derinden etkiledi. Refahta birlik kolaydý da, yoklukta birlik, daha denenmedi. Bundan sonra AB’de bankacýlýk denetimi belki gelir, ama AB tek devlet olmaya her zamankinden daha uzak. Euro krizi daha çözüme kavuþmadý. AB’nin Yunanistan, Ýspanya, Ýtalya ekonomik baskýsýna daha ne kadar dayanacaðý belirsiz.

Bütün bu tartýþmalardan Türkiye için çýkartýlacak sonuçlar var. Özellikle Ýngiltere’nin (en azýndan Ýngiltere’de bir kesimin) AB mevzuatýndan bu kadar yakýnmasý ve ekonomik mevzuat dýþýnda kalmak istemesi, incelenmesi gerekir bir ayrýntý. Ýngiltere mevzuat dýþý kalmak istiyor, ama gümrük birliði, mal ve vatandaþ serbest dolaþýmýnýn aynen sürmesini istiyor... Bizim ‘hakaret’ sayacaðýmýz ‘Ýmtiyazlý Ortaklýðý’ þimdi Ýngiltere için konuþuyorlar... Türkiye için AB demokratik standartlarý, özgürlükleri hâlâ geçerli bir hedeftir. Ancak ekonomik tarafta AB’nin destek mi köstek mi olduðu konusunda Ýngiltere’de gayet ilginç bir tartýþma var.

twitter.com/selimatalayny