AB, Yeni Fasýl ve Piri Reis

Gezi Parký olaylarýný AB Parlamentosu ve Avrupa Konseyi de göz ardý etmedi. Özellikle AB Parlamentosunun aldýðý karar, Baþbakan Erdoðan'ý üzdü. "Tanýmýyoruz bu kararý" dedi Baþbakan. AB Parlamentosunun aceleye getirilmiþ kararý, uygulanan aþýrý þiddet iddiasýyla Türkiye'yi ve hükümeti suçluyordu. Tayyip Erdoðan'ýn kýzgýnlýðý, AB'nin daha ne olup bittiðini anlamadan aldýðý kararýn yalan yanlýþ ve tek taraflý bilgilere dayanmasýna mýydý, yoksa her zamanki gibi Türkiye'ye uygulanan çifte standarda mýydý?.. Belki her ikisine birden.

Geçtiðimiz haftayý iki AB toplantýsý için Dublin ve Brüksel'de geçirdim. Önce dönem baþkanlýðýný Temmuz baþýnda Litvanya'ya devredecek olan Ýrlanda'ya gittik. Baþkent Dublin'de AB ülkeleri parlamentolarýnýn Avrupa Ýþleri Komisyonlarýný bir araya getiren toplantý öncesi, açýk söyleyeyim, kaygýlýydým. Gezi Parký olaylarýnýn hemen sonrasýna gelen bu buluþmada Türkiye'nin haksýz bir þekilde eleþtirilme ihtimali beni bunaltýyordu. Bu tür toplantýlarda bir kaç yýldýr, konuþanlar, Türkiye'nin ekonomik geliþmesinden övgüyle bahsediyorlardý. Arada, hapisteki gazeteciler gibi can sýkýcý yanlýþ algý sonucu oluþmuþ konular gündeme gelse de dýþ politikadaki etkinliðimiz ve ekonomik alandaki adýmlarýmýz diðer konulara baskýn çýkýyordu. Bu toplantý korktuðum gibi geçmedi. 'Çoðunluk azýnlýðýn da haklarýný gözetmeli' türünden bir kaç dokundurma olmadý deðil. Aslýnda Avrupalýlarýn nasýl bilgilendirildiðini göz önünde tutarsak yapýlan deðerlendirmeleri de normal karþýlamamýz gerekir. Sorun burada. Bazý medya organlarýnýn yaptýðý neredeyse kasýtlý diyeceðim türden yayýnlar Avrupalýlarda yanlýþ algýlara yol açýyor.

Dublin'deki toplantýda daha çok Avrupa'nýn geleceði tartýþýldý. Geniþleme ve gençlerin gelecek beklentileri de ele alýnan konular arasýndaydý. Ak Parti Maraþ milletvekili Yýldýrým Ramazanoðlu ve CHP Ýstanbul milletvekili Ayþe Danýþoðlu verilen kýsa süreye çok þey sýðdýrmayý baþardýlar. Ben de AB'yi hem eleþtirdim hem de Bölgesel Politikalar faslýný açmaya davet ettim. Verilen sürede Komisyon uzmanýmýz Ahmet Kaymaz'la birlikte hazýrladýðýmýz konuþmanýn çok az bir kýsmýný dile getirebildim.

Ben yeni faslýn açýlmasý gerekir demiþtim ya Dublin'de, sanki AB beni duydu ve konuþmayý yaptýðým günün akþamý 22'nci Fasýl olan Bölgesel Politikalar faslýnýn açýlmasýna karar verdi. Biz de madem öyle dedik ve Dublin'den Brüksel'e geçtik. Her ne kadar Alman'lar yine yapacaðýný yapmýþ olsa da memnunduk. Merkel, Eylül ayýndaki Alman seçimlerinden sonra baþlamasýný istedi müzakerelerin. Tabii bu arka plandaki sebep. Görünür sebep güya teknik zorunluluklar ve Türkiye'deki son olaylar.

Brüksel'de Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonunun toplantýsý vardý. Faslýn açýlmasýyla birlikte müzakereler de baþlamýþ olsaydý Devlet Bakaný Cevdet Yýlmaz ve AB Bakaný Egemen Baðýþ da Brüksel'de olacaklardý.

Karma Komisyonun ilk gün toplantýsýna yeni bir faslýn açýlmasý ve Taksim olaylarý damga vurdu. Konuþan herkes Taksim olaylarýný kendine göre yorumladý. Avrupalýlar, ifade ve gösteri özgürlüðünün altýný çizerken Ak Parti milletvekileri bu özgürlüklere saygýlý olduklarýný ancak þiddet içeren gösterileri göz ardý edemeyeceklerini dile getirdier. CHP milletvekilleri ise biber gazýndan þikâyet etmekle birlikte AB'nin 23 ve 24'üncü fasýllarý da açmasý gerektiðini belirttiler. Doðrusu olgun bir tartýþmaydý. Eþbaþkanlar Helene Flautre ve Afif Demirkýran bu zor gözüken tartýþmayý ustalýkla yönettiler. Taksim olaylarýnýn Türk demokrasisini güçlendireceði ise üzerinde neredeyse ittifak saðlanan bir görüþ oldu. Bir nokta daha: Baþbakan Erdoðan ve AB Bakaný Baðýþ'ýn sert çýkýþlarýndan rahatsýz olanlar az deðildi.

Brüksel'de de Yunus Emre Enstitüsü var. Bizim Brüksel'e indiðimiz gün Enstitünün düzenlediði "Haritalarýn Ustalarý: Piri Reis ve Mercator" adlý serginin açýlýþý vardý. Piri Reis'in Dünya Haritasý'nýn 500'üncü yýldönümü UNESCO tarafýndan 2013 yýlý anma etkinlikleri kapsamýna alýnmýþ. Bilkent ve Gent üniversitelerinin desteðiyle düzenlenen sergi ayný dönemlerde yaþamýþ iki dâhinin eserlerini sergiliyor. Ancak bir kaç sorunu göz ardý etmek imkânsýz. 'Böyle bir serginin açýlýþýnda Enstitü Baþkaný Hayati Develi'nin açýþ konuþmasýný Türkçe yapmasý gerekirdi' diyenler haksýz deðil gibi geldi bana. Üstelik bu konuþmada 'Piri Reis kimdir, Baþkanýn buna dair biraz detay vermesi lazýmdý' diyenler de vardý. Bir baþka konu biraz tartýþmaya yol açtý. 'Böyle bir açýlýþta þampanya deðil þerbet sunmak daha iyi olurdu' diyenler aðýr bastý. Belki daha önemlisi þu: 'Mercator'un eserlerini açýklayan yazýlar Piri Reis'in eserlerinde niye yok acaba' diyenlere ben de hak verdim. Bunu, serginin sorumlularýndan Dr. Mehmet Kalpaklý'ya sordum, 'aceleye geldi' dedi.