Önce bir soruya cevap vermemiz þarttýr. Bu coðrafyaya ilgimiz halen zinde mi?
Bu soruya cevap olumlu ise, o zaman bakýþ açýmýzý ve adýmlarýmýzý ona göre dizayn etmeliyiz. Yok, eðer cevap olumsuzsa, bunu da açýktan dile getirmemiz lazým. Çünkü boþ umut, gelecekte umut olma ihtimali olan her þeyi ortadan kaldýrýr.
Rusya’nýn, Orta Asya’daki etkisini herkes bilmekte! Bunun en önemli göstergesi, ortak konuþulan dil yani Rus dilidir. Acý mý? Acý elbette. Lakin hayallere deðil, gerçeðe dayanan bilgilerle adým atýlýrsa, geriye dönüþü mümkün olur.
Orta Asya Türklüðünü analiz ederken, hepsini bir masada toplamak da doðru deðil. Her ne kadar ayný coðrafyada birlikte yaþamýþ olsalar da; Kýrgýzlarý, Özbekleri, Kazaklarý ve Türkmenleri ayný dil ve verilerle analiz etmemiz yanlýþtýr.
Kýrgýzlar; onlara yönelik yüksekten konuþulmayý sevmez. Nitekim FETÖ kapsamýnda, oraya yönelik kullanýlan dil, Kýrgýzistan’dan hiç te hoþ olmayan bir üslupla geri döndü. FETÖ orada güçlü mü? Evet güçlü. Ýþ öyle bir noktaya varmýþ ki, neredeyse her kurumda, FETÖ baðlantýlý okullardan mezun kiþiler görev baþýnda. Peki, bu durum bizi oradan soðutmalý mý?
Asla ve kat’â!
Özbekistan farklý bir siyasi alt yapý. En köklü ve tarihi içeriði en zengini olaný. Orta Asya’nýn neredeyse en kadim devlet geleneði. Siyasi ve dini açýdan en önemli kilit nokta. Oralarda durum nasýl? Vahim! Çünkü eski baþkanýn döneminde açýlan ara, bir türlü kapatýlamadý.
Yeni dönem, Özbekistan’la yeni iliþki babýnda iyi hamleler için avantajlý gözükmekte.
Kazakistan; Nazarbayev’in deneyimiyle þimdilik iyi gidiyor. Türk dünyasýnýn önemli lideri Nazarbayev, Türkiye’yi çok sever. Türkiye’siz; lokum gibi yenileceklerini idrak eden, zeki bir lider. Lakin zekâsý, herkesle dengeli gitmeyi seçmiþ. Ve en doðrusunu yapmýþ. Rusya her fýrsatta diþini Kazakistan’a batýrmaya hevesli. Hatta þunu söyleyelim, eðer baþý ABD ile bu denli dertte olmasaydý, Kazakistan’a yönelik operasyonlarýna þahitlik edecektik. Bu niyet ortadan kaldýrýlmýþ deðildir. Sadece rafa kaldýrýlmýþ bir durumdur. Bu da böyle bilinsin! Bilinsin ki; aradaki zamaný iyice kullanmak gibi zekâ oyunumuzu devreye sokalým. Kazakistan da FETÖ bayaðý ciddi güce sahip. Lakin Nazarbayev ile bu iþi çözmemiz mümkün gözüküyor. Ama olayýn ABD baðlantýsýný da unutmamak lazým! Rusya’ya denge oluþturmak için, ABD’ye sýcak görüntü veren bu koca çýnar, FETÖ konusuyla ilgili oradan gelen bazý isteklere “hayýr” dememek gibi bir durumun da olma ihtimalini, gözardý edemeyiz!
Türkmenistan’la iliþkiler fena deðil. Lakin mesele sadece doðalgaz ve ekonomik emtia ile dizayn edilirse ve nevruzdan nevruza kültürel baðlantýlar kurulursa, belki bu gün iyi iliþki dediðimiz durum, ileride pek fazla iþe yaramaz vakaya dönüþür.
Bu ülkelerdeki demokratik ortamýn aþaðý yukarý ne olduðunu herkes bilmekte. Kýrgýzistan, bu anlamda daha ileride gözüküyor. Kazakistan, bu anlamda bir þeyler yapmaya gayret ediyor, lakin sistem dýþýna çýkmaya cesaret edemedikleri için bayaðý sýkýntýnýn olduðunu söyleyebiliriz. Lakin Özbekistan ve Türkmenistan biraz, hatta daha da biraz farklý...
Bu ülkelerdeki içeriðe yönelik reformlarý da yakinen takip etmek lazým. Orta Asya ülkeleri, özgürlükler konusunda reformlara gitmezse, bu Batý’nýn ileride yapmak istediklerine zemin oluþturur. Çünkü Hillary Clinton iþ baþýna gelirse, muhtemel kýpýrdamalarýn, Orta Asya’da da ortaya çýkacaðý ihtimali çok yüksek! Rusya’nýn uzun zamandýr, Orta Asya’ya odaklanmasýnýn altýnda yatan bu tehdittir. Hem ABD, hem Rusya’nýn ayný anda buralara odaklanmasý ise coðrafya için tehdittir. Ve elbette bu coðrafyada, bu iki aktör dýþýnda, Ýran ve Suudi Arabistan’ýn varlýðýný da ayrýca analiz etmemiz lazým...