ABD daha fazla direnemedi

Suriye’de halkýn direniþi zaferle sonuçlanýyordu ki ABD katil Esed’i milli iradeye tercih ederek baharý kýþa çevirmiþti. 

Sonuç itibariyle Suriye terör bataklýðýna dönüþtü, kuzeyi PKK’nýn uzantýsý PYD/YPG’ye teslim edildi. 

Bundan en büyük zararý gören komþu ülke Türkiye oldu.

Hem milli güvenliði tehdit altýndaydý hem de milyonlarca göçmeni barýndýrmak gibi büyük bir ekonomik yükün altýna girmiþti. 

***

Sorunun barýþçý yollarla çözülmesi için atýlmasý gereken adýmlarý ilk altý ay Türkiye atmýþtý. Buna raðmen rejim, halkýný katletmeye ve þehirleri tahrip etmeye baþlayýnca ABD’nin de baþýný çektiði Suriye Dostlarý Esed’in meþruiyetini yitirdiði ve çekilmesi gerektiði kararýný aldýlar. 

Bu karara sadýk kalan tek ülke Türkiye oldu buna mecburdu, çünkü milli güvenliði tehdit altýndaydý.. 

Yani muhalefetin iddia ettiði gibi Suriye sorununun katmerleþmesinin sebebi Türk dýþ politikasý deðil baþta ABD olmak üzere katil Esed’i Suriye milli iradesine tercih eden emperyalist güçlerdir.

***

Fýrat Kalkaný ile güneyimizde oluþturulmak istenen terör koridoru suya düþtü. 

Zeytin Dalý harekatý ileAfrin terörist unsurlardan arýndýrýldý.

Þimdi isesýra Münbiç’e geldi. 

Hükümet hedefini gayet net bir þekilde açýklamýþtý. Önce Münbiç sonra Fýrat’ýn doðusu daha sonra Kuzey Irak’ta milli güvenliðimize tehdit oluþturan terör adaklarýnýn temizlenmesiydi. 

ABD, DAÝÞ bahanesiyle Suriye Demokratik Güçleri diye adlandýrdýðý PKK’yý besliyor silahlandýrýyor eðitiyor ve Türkiye’nin ikazlarýna kulak asmýyordu. 

Ama Türkiye’nin kararlý tavrý ABD’yi geri adým atmaya mecbur etti.

***

Bu arada bilinmesi gerekir ki, NATO Parlamenterler Asamblesinin Varþova’daki Ýlkbahar Genelkurulu’nda tüm itirazlara raðmenTürk delegasyonu bir þeyi baþardý. PYD/YPG’nin terör örgütü PKK’nýn Suriye kolu olduðu ifadesinin açýk bir þekilde hazýrlanan raporda yer almasýný saðladý. Bu çok önemli bir geliþmeydi. 

Öte yandan kararlýlýkla sürdürülen diplomatik çabalar sonuç verdi ve daha önce sözünü tutmayan ABD nihayet terör örgütünün Münbiç’ten çekilmesini içeren üç aþamalý bir planý kabul etti. 

Teknik anlaþma saðlandý ancak imzalar 4 Haziran’da atýlacak.

*** 

Ýmzalar atýldýktan sonra 30 gün içinde teröristler Münbiç’i terk edecek, 45 gün içinde Türkiye ABD ortak denetim saðlayacak, 60 gün içinde de yönetimin yerel güçlere devri tamamlanacak. 

Böylece Münbiç-eðer ABD sözünde durursa- askeri harekata gerek kalmadan teröristlerden temizlenmiþ olacak. 

Bütün bunlar CHP’nin muhalefetine raðmen geçekleþiyor.

***

Eðer CHP’ye kulak verilse ne El Bab ne Afrin ne de Münbiç bizim sorunumuz deðil. CHP’ye göre mesele Esed ile diplomatik iliþki kurularak çözülecek. 

Oysa Esed, Rusya ve Ýran’ýn elinde kah o yana kah bu yana oynatýlan kukladan ibaret. 

CHP’nin cumhurbaþkaný adayý Ýnce, evvelki gün bir TV kanalýnda‘Suriye sorununu nasýl çözeceksiniz?’ sorusuna verdiði cevap ile bu konularla ne kadar ilgisiz olduðunu ve meseleye hakim olmadýðýný ortaya koyarcasýna diyor ki,‘Ben hemen Suriye Irak ve Ýran’la bir pakt oluþturup meseleyi onlarla çözeceðim.’

Þu anda hükümet zaten bu devletlerle birebir görüþüp meseleyi çözmeye çalýþýyor, ama ipler onlarýn elinde deðil ki, ipler ABD Rusya ve Ýran’ýn elindeTürkiye de bu üçüyle gerekli görüþmeleri zaten yapýyor.

Münbiç’in terörden arýndýrýlmasýný ne Suriye ne Ýran ne de Irak yapamazdý orada muhatap ABD’ydi Türkiye onu yaptý. 

Kendisini cumhurbaþkaný adaylýðýna kaptýrmanýn sarhoþluðuyla ne dediðini bilmiyor. Sallayýp duruyor. Ama sað olsun bize eðlenceli bir süreç yaþatýyor.