ABD de sistemi tartışıyor

ABD seçimlerinde Hillary Clinton 61, Donald Trump 60 milyon oy aldı, ancak Trump seçildi.                   

Daha önce de dört kez olmuş bu. Aday oyların çoğunu almasına rağmen seçimi kaybetmişti. 2000’de Al Gore’un, George W. Bush’a karşı kaybettiği gibi.

Nedeni, eyaletlere kazanan adayın oy sayısına bakılmaksızın tüm delegeleri kazanıyor olması.

Bu delege ya da ‘seçiciler kurulu’ sistemi, şimdi daha güçlü eleştiriliyor.

Demokrat Parti’nin eski başkan adaylarından Michael Dukakis, “150 yıl önceki çağdışı Seçiciler Kurulu sistemi kaldırılmalı”demeye başladı bile.

Sistemler yaşlanıyor ancak toplumlar her gün yeni nesillerle yenileniyor, teknoloji, ilişki biçimleri, sorunlar ve çözüm yolları değişiyor…

Türkiye yeni bir sistem ihtiyacını 30 yıldır hissediyor, konuşuyor.

‘Osmanlı çok laftan battı’ derler; hala ‘konuşuyor’ olmak, üstelik ‘az düşünüp çok konuşuyor’ olmak da Türkiye’yi zorluyor.

Pakette neler var

AK Parti’nin MHP’ye verdiği ‘cumhurbaşkanlığı sistemi’ne ilişkin anayasa değişikliği paketine ilişkin çok şey yazıldı.

Bunların bir kısmı doğru.

Ayıklayınca şöyle bir çerçeve çıkıyor:

Referandum öncesi;

- AK Parti ve MHP’de ‘konuşmama’ kararı alındı. Üzerinde çalışılan paketin ‘uzlaşılmadan’ tartışılması istenmiyor. Zira ‘siyasi karar’ gerektiren konularda değişiklikler olabilir.

- Ancak bu süre uzun olmayacak; taslağın bu ay içinde Meclis’e sunulması mümkün.

- Referandum için olası tarih ‘2017 ilkbaharı’ olarak düşünülüyor.

- Yeni bir anayasa yazılmıyor, iki partinin uzlaşabileceği kadar bir ‘değişiklik paketi’ geliyor.

- Anayasa’nın ilk 4 maddesinde değişiklik öngörülmüyor.

- ‘Üniter yapı’ya ilişkin bir değişiklik düşüncesi yok.

- TBMM ‘tek meclis’ olarak görevini sürdürecek.

Referandumda kabul edilirse;

- Uygulamanın hemen başlaması öngörülüyor.

- Başbakanlık Cumhurbaşkanlığı ile birleşiyor.

- Kabineyi Cumhurbaşkanı ‘milletvekili olmayanlardan’ kuruyor; milletvekilleri arasından bakan yapılırsa, vekillikleri kalkıyor.

- Hükümet kararnameleri Cumhurbaşkanlığı kararnamesi olarak yayınlanabilecek. Ancak Cumhurbaşkanı kanunla düzenlenen bir alanda, kanuna veya anayasaya aykırı kararname yayınlayamayacak. TBMM, cumhurbaşkanlığı kararnamesini, bir kanun çıkararak geçersiz hale getirebilecek. Cumhurbaşkanı temel hak ve hür­riyetler konusunda kararname çıkaramayacak.

- Anayasa Mahke­mesi ve HSYK üyelerinin çoğunu Cumhurbaşkanı’nın ataması öneriliyor. Ancak her cumhurbaşkanı seçiminde üyeler değişmeyecek. Üyelerin görev süreleri cumhurbaşkanlığı süresinden uzun olduğu için yeni atamalar da sınırlı olacak.

- Başkana ‘fesih’ değil ‘seçimlerin yenilenmesi’ yetkisi öngörülüyor. Bu da ancak başka çözümün kalmadığı ‘siyasi kriz’ durumlarında kullanılabilecek. Bu durumda cumhurbaşkanlığı seçimi de yenilenecek. Böylece cumhurbaşkanı bu yetkiyi keyfi kullanamayacak.

- Cumhurbaşkanlığı seçimi hemen yapılmayacak, ancak cumhurbaşkanı yeni yetkilerle görevini sürdürecek.

- Cumhurbaşkanlığı seçimi 2019’da, zamanında yapılacak.

TRT World

Hafta başında TRT World’ün açılışındaydık.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dile getirdiği “Türkiye’nin dünyaya açılan penceresi olma, mikrofonu konuşturulmayanlara uzatma, kamerayı görülmeyenlere çevirme”ilkeleri;

Genel Müdür Şenol Göka’nın, “Kısa sürede referans olmayı başaran kanalın sadece İngilizce değil diğer önemli dillerde de yayına geçeceği” müjdesi;

Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Eren’in, “uluslararası medyada hakikatin sözcüsü haber anlayışının eksikliğini giderme” hedefi;

Daha önce TRT World Haber Müdürü Fatih Er’den duyduğumuz, “Özellikle Türkiye ile ilgili haberlerin kaynağı olma” amacı üst üste konulunca ortaya heyecan verici bir proje çıkıyor.

Aynı zamanda “TRT World’ün hem düşünsel, ilkesel temellerinin sağlamlığını, hem yol haritasının netliğini, hem de aynı hedefe kilitlenmiş bir ekip ruhunun oluştuğunu”gösteriyor.

Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nin dış kapısından sahneye kadar yol boyunca konumlandırılan video ve fotoğraflardan oluşturulmuş üç boyutlu tasarımın da, TRT World’ün ‘milli bakış’ı nasıl bir ‘küresel görüş’e dönüştürdüğünü hakkıyla anlattığını eklemeliyim.

Bu da Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Genel Koordinatörü Orhan Karakurt ve tasarımın mimarı Metin Gım’ın başarısı.

Tebrikler ve hayırlı olsun.