Bölücü terör örgütü PKK, ABD'nin himayesi ve desteðiyle, 11 Haziran'da Suriye'de sözde kanton ilan ettikleri bölgelerde yerel seçim hazýrlýðý yapýyor. Þehir ve beldelerde yüzden fazla yerde belediye seçimleri için duyuruda bulunuldu.
Suriye'de yeni bir gerilim ve çatýþma tezgâhý olan bu hamle elbette bir ABD operasyonu/provokasyonudur.
Ýlk bakýþta PKK'ya meþruiyet kazandýrma olarak görünse de ABD, asýl Ýsrail'e, baþka bir yerde alan açýyor.
Cumhurbaþkaný Erdoðan dün partisinin Grup Toplantýsýnda hakikati haykýrdý:
"Bu coðrafyada yaþayan herkes þunu çok iyi bilmeli ve anlamalýdýr: Ýsrail, uluslararasý hukukun kontrolüne girmeden, kendini uluslararasý hukukla baðlý görmeden, hiç kimse, hiçbir ülke, hiçbir devlet güvende deðildir. Bunu, açýk söylüyorum, Türkiye de dâhildir. Bu barbarlýk Gazze ile sýnýrlý mý zannediyorsunuz? Asla ve asla kan içmeye doymayacaklar. Sýrtlarýný sývazlayanlar olduðu müddetçe, asla ve asla durmayacaklar."
Ýsrail'in Gazze katliamlarýnda dikkatleri önce Ýran'a çeken Washington, þimdi Türkiye üzerinden hain bir planýn peþinde.
ABD, açýkça Türkiye'yi kýþkýrtýyor.
Türkiye, dün ve önceki gün ABD'ye iki mesaj verdi.
28 Mayýs MGK toplantýsýnýn basýn bildirisinde ilk mesaj þuydu:
"Irak ve Suriye'de gasbettiði topraklarý, terör yuvasý haline getiren PKK/KCK-PYD/YPG'nin ve ona saðlanan desteðin, bölgemizdeki tüm unsurlarýyla birlikte bertaraf edileceði, milli güvenliðimiz ve komþularýmýzýn toprak bütünlüðü hilafýna herhangi bir oldubittiye fýrsat verilmeyeceði vurgulanmýþtýr."
Suriye'de, DEAÞ'la mücadele bahanesiyle deðiþik isimler üzerinden PKK'ya destek saðlayan Amerika'dýr.
Türkiye, kararlý bir þekilde; hem terör örgütünün, hem de sözde müttefik ABD yönetiminin bütün destek unsurlarýnýn bertaraf edileceðini ilan ediyor.
MGK bildirisindeki "oldubittiye fýrsat verilmeyeceði" vurgusu, Türk Silahlý Kuvvetlerinin en kýsa sürede mukabelede bulunacaðýnýn ihtar edilmesidir.
ABD'ye ikinci mesaj dün verildi.
Milli Savunma Bakanlýðý Basýn ve Halkla Ýliþkiler Müþaviri Tuðamiral Zeki Aktürk, Ýzmir'de icra edilen EFES-2024 Tatbikatý'nda düzenlediði basýn bilgilendirme toplantýsýnda bir soru üzerine þunu söyledi:
"Terör örgütü, üçüncü taraflarýn verdiði cesaret ve destekle kendini meþrulaþtýrmaya çalýþmaktadýr. Sözde seçim çalýþmalarý, Suriye'nin toprak bütünlüðü açýsýndan kabul edilemez bir durum olduðu gibi bölgede huzurun ve barýþýn sürdürülebilmesi açýsýndan olumsuz etkiler doðurabilecek potansiyele de sahiptir."
Üçüncü taraflarýn baþýnda elbette ABD geliyor.
Milli Savunma Bakaný Yaþar Güler, 3 Mayýs'ta CNN Türk'te Hakan Çelik ile mülakatýnda ABD'nin ikiyüzlülüðünü açýkça söyledi:
"Müttefiklerimiz, DEAÞ ile mücadele kapsamýnda buradaki silahlý güçlere destek oluyoruz diyorlar. Senin silahlý güç dediðin PKK'nýn kendisi. Sen bunlara destek oluyorsan ben bunlara destek oluyorum de. Bizim aklýmýzla alay etme."
ABD yönetimi bu mesajlarý anlamazlýða geliyor.
Dün Erdoðan, mesajý bir kenara býraktý. Ýsrail'in katliamlarýna verdiði destekten dolayý Amerika'ya en aðýr lafý söyledi:
"Dünya; bir hastanýn, bir manyaðýn, bir psikopatýn, Netanyahu denilen kanla beslenen vampirin barbarlýðýný izliyor, hem de canlý yayýnda izliyor. Ey Amerikan devleti; bu kan senin eline de bulaþmýþtýr. Bu soykýrýmdan sen de en az Ýsrail kadar sorumlusun..."
ABD devleti, Amerikan halkýnýn bütün deðerlerini, ruhunu kirletti/kirletiyor. Siyonist kontrolüne girmek, Amerika'nýn kendi milli menfaatlerine de ihanettir.
Vahþete/katliama/soykýrýma ortak olan Washington'ýn, Suriye'de; PKK üzerinden Ýsrail'i rahatlatmak, dünyanýn dikkatlerini Gazze'den baþka tarafa çekmek için her türlü melaneti yapacaðý artýk kuþkusuzdur. Türkiye, ABD'ye ve Ýsrail'e pabuç býrakmayacaktýr.
ABD, Türkiye'yi Ýran'la karýþtýrmasýn...