Özel sektör mantýðýyla bürokrat/memur mantýðý farklýdýr.
Özel sektör daha pratiktir daha sonuç alýcýdýr ve iþ bitiricidir. Dolayýsýyla daha baþarýlýdýr.
ABD Baþkaný Trump daözel sektörden gelen bir isim.
Trumpdevletinin yapýsýný ve iþleyiþini öðrendikçe kendince kimi radikal deðiþikliklere gidiyor.
FBI baþkanýný görevden almasý bu radikal adýmlardan biri olsa gerek.
***
Trump’ýn geçen yüz gün içinde Ortadoðu politikasýndaki radikal adýmlarý, bölgenin hassasiyetini hesaba katarak atýlmýþ adýmlar deðil.
Seçmenini ve lobileri memnun etme istikametinde atýlmýþ adýmlar ama her biri patlamaya hazýr bir bomba gibi.
Mesela Ýsrail büyükelçiliðini Kudüs’e taþýma kararlýlýðý bunlardan biri.
Ýkincisi PKK’nýn Suriye kolu PYD’ye aðýr silah verme kararý. Bu karar da Trump’ýn bölgeyi okuyamadýðýný veya Türkiye’yi anlayamadýðýný gösteren son derece isabetsiz bir karar.
Ýsabetsiz olduðu kadar da tutarsýz bir karar.
***
Resmiyette ortak ve müttefik bir devlet olan Türkiye, onca zamandýr ABD’yi PYD konusunda uyarýyor. Buna raðmen, ABD bu terör örgütüyle iliþkilerini her geçen gün geliþtiriyor!
ABD, Türkiye’ye sýrtýný çevirme lüksü olmamasýna raðmen hem PYD hem de FETÖ konusunda duyarsýz ve tutarsýz .
***
FETÖ konusunda Adalet Bakaný Bozdað’ýn son giriþiminin ABD’yi ikna ediyormuþ gibi bir izlenimi var. Ýzlenim, henüz sonuç yok!
PYD’yi silahlandýrma kararý ise “Yok artýk!” dedirtecek cinsten. Çünkü bu karar Genelkurmay ve MÝT baþkanlarýnýn izahatýndan sonra geldi! En hafif ifadeyle tam bir nezaketsizlik!
Trump’ýn kadrosu bölgeye þaþý bakýyor. Hem Türkiye düþmaný bir terör örgütünü silahlandýrýyorlar hem de çocuk kandýrýrcasýna, “Türkiye Suriye sýnýrý NATO’nun güney sýnýrýdýr. Bu sýnýrýn emniyetine halel gelmeyecektir” cinsinden güzellemeler yapýyorlar.
***
Neymiþ DAÝÞ’e karþý Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) destek veriyormuþ.
SDG bir kamuflajdan ibaret. Çünkü SDG’nin yüzde 90’ýna yakýný PKK uzantýsý PYD/YPG terör örgütünün elemanlarýndan oluþuyor.
Bir terör örgütüne karþý baþka bir terör örgütünü desteklemek gibi bir tenakuz sergiliyor. Üstelik ortaðým ve müttefikim dediði Türkiye’nin ýsrarlý ikazlarýna raðmen.
***
Türkiye’nin PYD muhalefeti öyle hafife alýnacak bir muhalefet deðil.
PYD’ye silah vermek Türkiye’nin milli güvenliðini tehdit etmekle eþ anlamlýdýr.
Çünkü o silahlar zaman zaman doðrudan PYD/YPG tarafýndan Türkiye’ye yönelmekte. Hadi buna sýnýr kuvvetlerimiz anýnda cevap veriyor diyelim.
Ama bu örgüt PKK uzantýsý olduðu için o silahlar PKK’ya intikal ediyor ve Türkiye dâhilinde güvenlik güçlerimize karþý kullanýlýyor.
Yani ABD Türkiye düþmanlarýný beslemiþ oluyor!
***
ABD’nin duyarsýz olduðu bir diðer konu da Suriye’nin toprak bütünlüðüdür. Rakka’yý PYD/YPG ile alacaðýný hesap ederek bir baþka yanlýþa kapý açýyor.
Rakka nüfusunun yüzde 99’u Araplardan oluþuyor. Bu þehrin terörist Kürtlere teslim edilmesi demek ayrý bir etnik problemin fitilini ateþlemek demektir!
Hülasa ABD’nin elini uzattýðý her yerde sadece problem var.ABD sorun çözmüyor sürekli sorun üretiyor.
Evet ABD büyük devlet ama ayný zamanda büyük bir bela.
***
Haftaya cumhurbaþkanýmýz bu belanýn baþýyla konuþacak. Bütün bunlarý anlatacak tabii ki.
Dileriz Trump anlar.
Anlamadýðý takdirde týpký Sincar operasyonu gibi terör mevzileri ve kamplarý bir gece ansýzýn yer ile yeksan edilebilir/edilmelidir.
Bekleyip göreceðiz.
