ABD her istediðini yapabiliyor mu?

New York'taki davanýn, bir ambargo davasý olmadýðý iyice anlaþýldý. Zaten ABD'nin keyfi ambargolarýnýn tek maðduru Türkiye de deðil, daha önce onlarca banka ve ülkeye ABD tebelleþ olmuþ ancak mahkemelik olmadan ABD'nin ilgili kurumlarýnca para cezasýna çarptýrýlmýþtý. Türkiye ile ilgili süreçte ambargo delme hikayesi, "nereden tuttursak " denilerek devreye sokulmuþ bir þey yani.

Nitekim son duruþmalardan sonra FETÖ'cüler dýþýndaki herkesi rahatsýz edecek bir hal aldý mahkeme. FETÖ'nün doyurduðu, gezdirdiði, fonladýðý isimlerin bilir kiþi olarak tayin edilmesinden sonra Türkiye'deki 17-25 Aralýk kumpasýnda yargýlanan ve sonra yine FETÖ'nün yargý yapýlanmasýndaki adamlarý marifetiyle Gülen'in talimatý sonrasý salýverilen Hüseyin Korkmaz'ýn tanýk olarak dinlenmesi, ABD'deki ambargo delme davasý görünümlü tezgahýn mahiyetini ve amacýný iyice ortaya çýkardý.

Hüseyin Korkmaz Türkiye'de salýverildiðinde "Söz konusu davalarla hiç alakam olmadýðý anlaþýldý" diye beyanlarda bulunmuþtu. FETÖ aklama mahkemesine dönüþen tiyatro salonunda ise 17-25 Aralýk'ýn nasýl bir FETÖ kumpasý olduðunu kendi aðzýyla itiraf etti. 17-25 Aralýk kumpasýnda aktif rol aldýðýný bizzat anlattý. Kimlerin soruþturmaya dahil edileceði, kimlere baskýn yapýlacaðý talimatýný bu adam vermiþ.

Türkiye'den nasýl kaçtýðýný, kaç ülke deðiþtirdiðini, nasýl sahte pasaport çýkardýðýný ve ABD emniyet güçleriyle nasýl irtibata geçtiðini anlatýyor; FBI'dan 50 bin dolar para aldýðýný, evinin kirasýný bile FBI'ýn verdiðini falan söylüyor. 17-25 Aralýk kumpasýnýn sahte belge ve kayýtlarýný yurt dýþýna kaçarken nasýl taþýdýðýný tek tek anlatmýþ.

Sýrf FETÖ'cü Korkmaz'ýn mahkemede tanýk olarak dinlenmesi ve anlattýklarý bile bu yapýnýn ABD tarafýndan kullanýlan bir casusluk örgütü olduðunu ortaya koyuyor. ABD'de bir derin devlet aklý dahi kalmamýþ olsa gerek dedirten þeyler yaþanýyor New York Bölge mahkemesinde. Artýk deþifre olmuþ, tüm dünyaca mimlenmiþ, beceriksizlikleri kanýtlanmýþ bu örgütü ABD neden elinin tersiyle atmýyor da zaten dünyadaki imajý çok derin bir yara almýþken FETÖ üzerinden bir egemen ülkenin seçilmiþ Cumhurbaþkanýnýn adýný mahkeme salonunda geçirebilecek denli sakil, densiz, ahmakça ve düþmanca iþler yapýyor?

ABD'nin neyi nasýl yaptýðý konusunda genel eðilimimiz; hata yapmayacaðý, attýðý adýmýn mutlaka sonraki daha önemli bir adýmýn basamaðý olduðunu düþünmek þeklinde. Süper güçler söz konusu olduðunda bu yaklaþým evet doðrudur; fakat bunu saðlayan, çok sofistike bir stratejik akýlla hareket etmeleri deðil, sert güç enstrümanlarýna sahip olmalarý ve yaptýklarýnýn yanýna kar kalmasýný saðlayan mevcut güç dengesizliðidir...

***

FETÖ'nün deþifre olmasý ABD için tahmin edemeyeceðimiz kadar büyük bir kayýp, bunu onlar bizden daha iyi biliyorlar. Sadece Türkiye'yi yönetmelerini saðlayan bir istihbari þebekelerini deþifre edip tüketmedik, ayný zamanda ABD istihbaratýnýn bu yapý aracýlýðýyla Afrika'dan Türk Cumhuriyetlerine kadar çok geniþ bir coðrafyada faaliyet gösterdiðini de tüm dünyaya göstermiþ olduk. Bu her halükarda ABD'ye verilmiþ bir zarar.

Suriye planýný bozduk, kurmak istedikleri PKK koridoru planýný devre dýþý býraktýk, PKK üzerinden Türkiye'ye dönük saldýrýlarýný da etkisiz hale getirmeyi baþardýk.

Suriye üzerinden geliþen Ýran-Türkiye-Rusya bloklaþmasýna karþý ABD'nin inþa etmeye çalýþtýðý Suud-BAE-Ýsrail bloku ise Trump'ýn bu son Kudüs kararýndan sonra iþ göremez hale geldi. Ýstanbul'da toplanan ÝÝT'nin bildirgesi ise ABD'yi Bush döneminden çok daha ileri seviyede bölge halklarý nezdinde Ýsrail'in hamisi ve Ýslam düþmaný bir pozisyona itti.

Hülasa her þey ABD'nin istediði gibi sonuç vermiyor.