Çin her ne kadar ideolojik olarak sosyalist alt yapýyý benimsese de, ekonomik olarak kapitalist sistemin parçasý olmayý tercih etti.
ABD; Çin devasa ekonomik güç olarak devreye girmesi, hem de Sovyetler Birliði ile arasýnýn açýlmasý, hatta Sovyetler Birliði'nin çöküþüne etkili görünüm olmasý için istedi.
Henri Kissenger, Amerikan-Çin iliþkilerinin mimarý olarak bilinmekte.
Onun teorisi, uzun yýllar Amerikan diplomatik alt yapýsýnýn temelini oluþturdu.
Zamanýnda Dýþiþleri Bakaný olan Kissenger Çin'le ABD arasýnda rekabet deðil ittifaký benimsedi. Zaten bugünkü gelinen ortaklýk noktasý da, o günkü stratejilerin sonucudur.
1971 senesinde Çin'e medyadan, siyasi kulislerin bilgisi dýþýnda neredeyse gizlice giden Kissenger, Çin'in komünist yöneticileri ile anlaþmaya varabildi. Tam bir sene sonra 1972 senesinde zamanýn Baþkaný Nikson Çin'i resmi ziyaret ediyor. Komünist Mao ile neredeyse anlaþýlýyor.
Evet, ABD için esas mesele Sovyetler Birliði'nin çöküþü idi. O sebepten komünist Çin'in, kapitalist ekonomisi iþine yarayacak.
Ýki devasa ekonomi. Kissenger'in üçgen teorisi ise geleneksel Anglo Amerikan aklýnýn da kanýtý gibi durmaktaydý. Çin'le Sovyetlerin arasýný açarken, Çin'le ayrý Sovyetlerle ayrýca iliþkiler aðýný kurmaktaydý.
Þimdi de Amerikan hayali, Çin'le Rusya'yý yan yana getirmek yerine, Çin'i ayrý Rusya'yý ayrýca kendisi merkezli sistemle koordine etmektir.
Amerikan ekonomisi çok güçlü ama dýþarýya borçlu olan ülkeden bahsettiðimizi de unutmamak lazým. Çin ise elinde barýndýrdýðý Amerikan dolarý rezervi ile halen ABD için ne anlam taþýyor. Zaten kýrýlma noktasý burasýdýr. Amerika'da devrede iki aklýn olduðu açýktýr. Çin'le rekabet deðil, "dünyayý paylaþarak geçinelim" diyenler ile beraber "tek güç bendedir, kimse ile paylaþmam" diyenlerin sesi arasýndayýz galiba.
Kissenger, kavga istemeyenlerdendir. Halen etkili ve halen derin kodlarý harekete geçirecek teori sahibi.
Geldiðimiz noktada, Rusya ayrý Çin ayrý kullanýlmak istenmekte. Rusya'yý, Çin'e denge unsuru olarak hayal ederken, Çin'in varlýðýný da Rusya ve çevresine etkiyi azaltma aracý olarak da yorumluyor, Amerika!
Bu durumda "kimin eli, kimin cebindeyi anlamak" için görünenden daha ziyade görünmeyeni görmek zorundayýz.
Lakin "küresel salgýn" temalý Çin'e baskýnýn ekonomik olarak zarar sokmanýn da ayak seslerinin kapýda olduðu unutmayalým! Avrupa'dan Çin þirketlerine karþý koymalarýn belli faturasýný hep beraber göreceðiz. Tabi ki ABD herkesi kapýþtýrýp kendisi anlaþan taraf olmayý pek sever. Çin ise asla duygusal deðil, çýkarlarý için dost göründüklerini ortada býrakabilir. Týpký ABD gibi. "Böyle bir ortamda soðuk savaþ mümkün mü" sorusuna, þimdilik "hayýr" cevabý çýkmakta anlaþýlan...