ABD ile yaþanan krizin sebebinin ne papaz, ne dolar olmadýðý artýk herkesçe malum.
Türk lirasý Amerikan dolarý karþýsýnda aniden deðer kaybettiði, bunu baþlatan da bizzat ABD Baþkaný Trump ve Yardýmcýsý Pence’in küstah tehditleri olduðu için “ekonomik savaþ” olarak konuluyor yaþananýn adý. Cumhurbaþkaný Erdoðan da böyle ifade ediyor bunu.
Ekonomi cephesi yeni açýlmýþ olsa da ABD’den Türkiye’ye yönelen saldýrýlarýn uzun zamandýr sürdüðü ve sistematik olduðu artýk kimsenin tevil edemediði bir gerçek.
Yine de krizin sebebini iki devletin Ortadoðu politikalarýnýn çeliþmesiyle sýnýrlý tutanlar da var ve Türkiye Ortadoðu’da olup bitenlerle ilgilenmese her þey düzelir, diyorlar.
Fakat öyle mi? Býrakýn stratejik ortaklýk gibi kavramsallaþtýrmalarý, asgari müttefiklik hukukunu bile gözetmeyen ABD’nin bu hasmane tutumu ne bugün baþladý ne Ortadoðu’yla sýnýrlý.
***
70 yýlý aþkýn süredir ayný þeyi yapýyor ABD. Asimetrik kurulmuþ iliþkiyi sonuna kadar suiistimal ediyor ve eþitlik esasýna dayalý yeni bir düzleme taþýnmasýna izin vermiyor.
1960’da Baþbakan Menderes ve iki bakanýnýn canýný alarak tesis ettiði vesayet düzeni sür git devam etsin istiyor.
Bu yüzden her baðýmsýzlaþma çabasýný ve önderliðini yapan siyasetçiyi, siyaseti boðarak cezalandýrdý.
Her darbeden sonra darbecilerin NATO’ya baðlýlýðýný vurgulamasý, darbelerin ve darbecilerin sahibini açýkça teyit ediyordu. 1960 darbe bildirisinde okunan “NATO’ya baðlýyýz” vurgusu, 15 Temmuz darbe/iþgal bildirisinde de tekrar ediliyordu.
Tek farkla. ABD aradan geçen zamanda, 40 yýllýk bir yatýrým neticesinde TSK içindeki ekibini yenilemiþti. Kendini Kemalist olarak tanýmlayan seküler görünümlü “our boys/bizim çocuklarý” kendini dindar olarak tanýmlayan FETÖ’cülerle deðiþtirmiþti.
***
Onlarla da her yolu denediler. Her aracý kullandýlar, her melaneti yaptýlar.
2003 çuval krizinden 2006’daki siyasi suikastlar sarmalýna, e-muhtýraya, kapatma davasýna, Mavi Marmara’ya; 2012 MÝT müsteþarýna operasyondan 2013 Gezi kalkýþmasý ve 17-25 Aralýk’a, 2014 Kobani kalkýþmalarýndan 2015 PKK çukur terörü ve nihayet 2016 15 Temmuz iþgal giriþimine kadar.
Hepsi devlet-millet dayanýþmasý ve doðru siyasi liderlikle bir bir savuþturuldu. Þehitler verdik, hasar aldýk ama Allah’a þükür her saldýrýdan daha da güçlenmiþ çýktýk.
Devleti FETÖ’den dip köþe temizledik, dezenfekte ettik. PKK’yý sýnýrýn hayli ötesine süpürdük, içerdekiler de ayýklanýyor.
Arkalarýnda kim olduðunu daha iyi biliyoruz artýk. O da bunu teyit ediyor elan.
FETÖ’yü koruyarak teyit ediyor. PKK’yý sýnýrýmýzda silahlandýrarak teyit ediyor. Tüm uyarý ve kaygýlarýmýza kulak týkayarak teyit ediyor.
Türkiye’ye saldýrarak müttefiklik hukukunu olduðu gibi uluslararasý hukuku da çiðniyor ABD.
***
FETÖ yapýlanmasýyla devletin içini, güney sýnýrýmýza açtýðý terör koridoruyla ulusal güvenliðimizin altýný oydu Amerika.
Türk devlet bankalarýna ceza kesmesi, üst düzey yöneticilerini siyasi gerekçelerle yargýlamasý, uluslararasý finans çevrelerini manipüle ederek Türk lirasýna saldýrmasý Amerika’nýn Türkiye’ye açtýðý savaþýn yeni cephesini oluþturuyor.
Terörle mücadele konseptini gevþet, hafiflet diyor ABD. Afrin’e girme YPG/PKK’ya göz yum diyor.
Merkezi ABD’de olan terör örgütü mensuplarýný ve destekçilerini serbest býrak, Gülen’i unut diyor.
Hava savunma kalkanýn olmayabilir, sana satmamýþ olabilirim, hatta Patriot’larý geri çekmiþ de olabilirim, haliyle havadan gelecek saldýrýlara açýk olabilirsin ama olsun, sen yine de Rusya’dan S-400 alma, havadar kal diyor.
Sözünü Erdoðan liderliðindeki Türkiye’ye dinletemediði için bir yandan ipini tutabileceði siyasi arayýþlara giriyor, bir yandan da 81 milyon Türkiyeliyi 1 dolara satýn almayý deniyor.
Ama yine yanýlýyor.
