ABD ve NATO’nun ilkesizliði…

ABD Dýþiþleri Bakanlýðýnýn Terör Raporu, ABD’nin nasýl bir siyasi paradigmayla hareket ettiðini gözler önüne seriyor. 

ABD, dostu da, düþmaný da, teröristi de evrensel ölçülere ve sahadaki gerçekliðe göre deðil, kendi çýkarlarýna göre belirliyor, tanýmlýyor ve bütün dünyanýn da buna göre saf tutmasýný istiyor.

Eðer sivilleri katleden, meþru yönetimlere ve devletlere tehdit oluþturan silahlý örgütler, kendi siyasi hesaplarýna hizmet ediyorlarsa ‘terörist’ damgasý yemek yerine ‘müttefik’ olarak konumlandýrýlýyorlar

Bu kadar hakikatin çarpýtýldýðý, menfaat uðruna evrensel deðerlerin ve uluslararasý hukukun tarumar edildiði bir anlayýþtan insanlýk için hayýrlý bir sonuç çýkmayacaktýr. 

ABD’nin bu ilkesiz tavrý açýkça insanlýk deðerlerinin köküne dinamit koyuyor. 

ABD, 11 Eylül’de büyük bir saldýrýya maruz kaldý ve tüm müttefiklerinden küresel düzeyde yardým bekledi. Türkiye ABD’nin dayanýþma çaðrýsýna ilk karþýlýk veren ülkelerin baþýnda geldi. Taliban ve El Kaide’ye karþý Afganistan’da operasyon baþlattýlar, Türk ordusu bu sürecin aktif bir parçasý oldu.  Hatta ISAF komutanlýðýný defalarca üstlendi, meseleyi küresel barýþ açýsýndan bir insanlýk meselesi olarak görerek elinden gelen katkýyý verdi. 

Irak operasyonu dendi, Türkiye yer aldý; Darfur dendi, Türkiye görev üstlendi; Sudan dendi, Türkiye asker gönderdi…

Ama mesele Türkiye’nin maruz kaldýðý saldýrýlar ve tehditler olunca ne ABD’nin kýlý kýpýrdýyor, ne NATO’nun… 

Oysa Türkiye 1952’den beri NATO’nun en önemli ve en aktif üyesi… 

Yüzlerce-binlerce sivilin hayatýný kaybettiði PKK saldýrýlarý, DEAÞ eylemleri, PYD/YPG tacizleri karþýsýnda ‘terörle mücadele dayanýþmasý’ sergilenmiyor. Türkiye hep yalnýz býrakýlýyor, müttefikler hep üç maymunu oynuyorlar…

FETÖ’nün ve YPG-PYD’nin terör örgütü olarak tanýmlanmamasý bir sorundur. Bu örgütlere karþý ABD’nin ve NATO’nun yardýmcý olmamasý ayrý bir sorundur. Ama en büyük sorun, býrakýn Türkiye’ye yardým etmeyi, Türkiye’ye karþý bu örgütlerin destek görmeleri, korunmalarý, kollanmalarýdýr.

Ýþte bu iþin suyunu çýkarmaktýr. Türkiye’de darbe yapan, yüzlerce insaný katleden, demokrasiye kasteden bir örgütün ABD tarafýndan kollanmasý ve el altýndan desteklenmesi açýkça hasmane bir tutumdur, ‘teröre destek’tir.

ABD’nin baþý sýkýþtýðýnda Türkiye yardýma koþacak, ama Türkiye’ye kastedildiði zaman ABD býrakýn yardým yapmayý, teröristlere kol kanat gerecek… Bu nasýl bir müttefiklik anlayýþýdýr?

ABD açýkça uluslararasý hukuku gözardý etmekte, çiðnemekte, hiçe saymaktadýr. 

Darbeci FETÖ’ye göz yumulmasý, onun eylemlerine ortak olmak anlamýna gelir. Baþka ülkelerde darbe yaptýrmak, ABD hukukuna göre suç deðil midir?

Terör Raporunu açýklayan ABD’li yetkili, muhalif gruplar için, “Bu gruplarýn bazýlarý konusunda endiþeliyiz. Bu gruplar Türk ordusuyla ayný disiplin düzeyine sahip deðil. Türkiye’nin ABD ile mutabakatta ifade edilen bütün güvencelere uymasýný bekliyoruz” demiþ. Peki, kendilerinin iþbirliði yaptýðý örgüt býrakýn disiplin düzeyi sorgulamasýný, açýkça terör örgütüdür, bunu nereye koyacaðýz? 

ABD böyle ilkesiz ve samimiyetsiz davranýrken NATO’nun pozisyonu da ondan farklý deðil. Türkiye NATO’nun her görev gücüne destek verdi, asker gönderdi, bedeller ödedi. 

Türkiye’nin maruz kaldýðý saldýrýlara karþý NATO ne yaptý Allah aþkýna?

ABD saldýrýya uðrayýnca beþinci maddeyi harekete geçirip operasyona zemin hazýrlarlarken, Türkiye saldýrýya uðrayýnca niçin kýllarý kýpýrdamýyor?

ABD’de Katrina kasýrgasý oldu, NATO harekete geçti; Pakistan’da deprem oldu NATO harekete geçti. Peki, Türkiye’nin yaþadýðý depremlerde, felaketlerde, en azýndan 4 milyon göçmen sorunuyla uðraþýrken NATO niçin ses vermedi?

Tek taraflý ve ilkesiz iliþki yürütenler Türkiye’nin iyi niyetinin tükendiðini artýk görmelidirler.