Yunan Devlet Baþkaný Müçotakis'i ayakta dakikalarca alkýþlayan ABD Kongresi'ni, haberlerde gördüðünüzde neler hissettiniz? Kongre temsilcileri ayrý ayrý, uzun uzun tokalaþtýlar, baðýrlarýna bastýlar, gözyaþlarý dökerek aðýrladýlar Yunan devlet baþkanýný...
Pek tabii bu durumun Kongre çevresindeki Yunan lobilerinin pozitifleþtirme çabasý sonucu olduðunu yazanlar da oldu, ama Türkiye'den seyrettiðimiz haberlerde, bu aþýrý ilgiyi, abartýlý sevgi gösterilerini, ABD patronajlý bir Türkiye tenkidi olarak da okuduk. Kýbrýs'ta iki devletli bir çözüme asla yanaþmayacaklarýný ve ABD'den Türkiye'ye parasý ödendiði halde bir türlü verilmeyen F-35'leri istediklerini söyledi Miçotakis... Joe Biden'ýn basýn toplantýsýnda, ''demokratik idealler Yunanistan'da baþlar' sözü ise Yunan tarihine yapýlan diplomatik bir atýf olmaktan öte, ABD'nin yeni Avrupa haritasýnda, yeni bir baþlangýcý iþaret ettiðini de gösteriyordu.
ABD, Avrupa haritasýnda ne arýyor?
Dedeaðaç'ýn ABD üssü olarak fevkalade silahlandýrýlmasý, burnumuzun dibindeki Ege adalarýnda sanki yarýn savaþ çýkacakmýþçasýna teçhizat yýðýnaðý, ABD'nin Yunanistan piyonuna oldukça sýký yatýrým yaptýðýný zaten gözler önüne seriyordu... Ama bu çok tehlikeli bir oyun1 hele ki Tayyip Erdoðan gibi millet onuruna çok düþkün bir liderle asla oyun olmaz!
Hasýlý kelam; Ukrayna'dan sonra Finlandiya ve Ýsveç'i de NATO maksatlý bir manevrayla yanýna çeken ABD, bugünlerde Avrupa'yý yeniden dizayn etmekle meþgul.
Orta Doðu'da terör örgütleriyle tedavüle konan vekalet savaþlarý, yerini piyon devletlerin savaþlarýna býrakacakmýþ gibi görünüyor. ABD ile Rusya arasýndaki Karadeniz çatýþmasýnda Ukrayna'nýn görevlendirildiði gibi veya Baltýk petrolünün Finlandiya ve Ýsveç üzerinden kontrolünün saðlanmasý gibi, Ege ve Doðu Akdeniz'deki çatýþmada da sakýn Yunanistan piyon olarak seçilmiþ olmasýn?
.........................................................
Miçotakis'in Kongre'deki duygusal kabulü; Batý'nýn, sözkonusu Batý dýþý bir toplum veya Ýslam medeniyeti olduðunda, nasýl yekpare bir çelik gövdeye dönüþebileceðinin de kanýtý. Rusya'yý hiçbir zaman Batý baþlýðý altýnda kabul etmeyen bu zihin dünyasýnda, Rusya Ýmparatorluðunu, Avrupa için týpký Osmanlý Ýmparatorluðu gibi ''Þark Meselesi' olarak addeden bir tarihi arka plan, arka bellek var. Avrupa haritasýnda istenmeyen bu iki imparatorluk da Batý'nýn nazarýnda ''Þark''tý ve bugün hem Rusya, hem Türkiye taþýdýklarý bu tarihi miras itibariyle, hala Batý-dýþý olarak görülüyorlar... Yunanistan'ý seve seve kendi deðerler aleminin baþlangýcý olarak niteleyen bu bakýþ, Rusya ve Türkiye'yi çok çabuk düþmanlaþtýrabiliyor ve bunun altýnda, aþýrý kibir ve çirkin bir ýrkçýlýk var.
Bu rijit koþullar çerçevesinde, 'onlar ne derse desin biz iþimize bakarýz' diyen güçlü liderlere ihtiyacýn arttýðý tarihi bir süreçten geçiyoruz... Türkiye, önce Ukrayna Krizinde, çatýþma çözümü adýna arabuluculuk görevi üstlendi ve dünya gündemini belirledi... Þimdi de Finlandiya ve Ýsveç'in terörle apaçýk baðlantýlarýný öne sürerek, haklý olarak, NATO askeri iþbirliði çatýsý altýnda olmalarýný istemiyor. Edilgen bir dýþ politika deðil, etkin, müzakereci, prensipleri ve yol haritasý olan bir dýþ politika tutumu bu...
Üstad Sezai Karakoç, Ýslam alemini pasif olmak konusunda çok eleþtirir, Ýslam toplumlarýný dirilmeye, harekete geçmeye davet ederdi yazý ve konuþmalarýnda... Tayyip Erdoðan liderliðindeki Türkiye; etkin, sözü ve gücü olan, gerektiðinde arabuluculuktan çekinmediði gibi, prensipli müzakerelerde hakkýný savunmaktan da asla geri durmayan, milli menfaatlerini önemseyen ve buna göre tavýr takýnan haliyle, öyle gözüküyor ki, Avrupa gündeminde daha çok yer alacak... ABD için sorulacak soru ise belki þu olabilir: Kýþkýrtýp savaþ meydanýna dönüþtürdüðü Ukrayna'dan sonra, sýrada Yunanistan mý var?