Bir arama motoruna “Trump” ve “darbe” sözcükleri bir arada yazıldığında çok uzun bir liste çıkıyor. Sıralanan sonuçların sayısı, ABD tarihi açısından rekor seviyede. Darbelerin bir kısmı, Trump döneminde başka ülkelerde yapılması öngörülen ve basına düşen darbe girişimleriyle ilgili; ki bunların başında da Venezuela ve İran yer alıyor. Diğer pek çok başlık ise Trump’a karşı yapılabilecek darbeyle ilgili. Üstelik verilere bakılırsa, iktidara geldiğinden itibaren bu konu sanal dünyada arşivlenmeye başlamış.
Uzun listeye eklenen en son konu ise eski FBI Başkanı ile Adalet Bakanlığı arasında Trump’ı görevden almak için görüşmeler yapıldığının iddia edilmiş olması.
Trump’ın görevden aldığı FBI Başkanı’nın eski yardımcısının bir televizyon programında aktardığına göre, Adalet Bakanı Yardımcısı 2017’de Trump’ı görevden almak için diğer bakanlarla bazı görüşmeler yapmış. Ayrıca Temsilciler Meclisi’nde nabız yoklanmış ve üyelerin ne kadarının ikna edilebileceği tartışılmış.
İddialar yeni değil, ancak her gün bir yenisi ortaya dökülen bilgilerin içeriği ilginç.
ABD’de başkanı devirmeyi aklından geçirenler, bunu başka ülkelerdeki gibi yapmamayı tercih etmiş gibiler. Dünyanın başka yerlerinde darbe yapılmasını teşvik ederken, ABD’nin bu sürece yasal bir arka plan hazırladığı pek görülmemiştir. ABD, başka ülkelerde darbe yapmaya hazırlandığında “şartların olgunlaşması” adı verilen bir süreci hazırlar, darbe sonrası iktidarı alacak kadroları belirler, epeyce kan dökülmesini izler, sonra yeni anayasa hazırlanmasını teşvik eder.
Konu ABD olduğunda, ne de olsa demokratik bir ülke olduğundan, darbe yapmadan önce anayasal gerekçe bulunuyor. Böylece Başkan’a darbe yapılmamış, Başkan Anayasayı ihlal etmiş olacak diye planlanıyor.
Eski FBI Başkan Yardımcısı ile Adalet Bakanı Yardımcısı, Trump’ı düşürmek için Anayasa’nın 2. ve 25. Maddelerinin nasıl çalıştırılabileceğini tartışmışlar. 2. Madde 1. Bölümde “Başkan’ın görevden uzaklaştırılması, ölümü, istifası, veya görevinin yetki ve işlevlerini yerine getirmede yetersiz olduğu hallerde, bu yetki ve işlevler Başkan Yardımcısına geçecektir” deniyor. Madde 25 Bölüm 1’de aynı cümle tekrar ediliyor. Bölüm 3’te ise “Başkan, makamının yetki ve görevlerini yerine getiremeyeceğini Senato geçici başkanı ile Temsilciler Meclisi Başkanına yazılı olarak bildirdiğinde” denerek Başkan’a kendi rızasıyla ayrılmanın yolu da gösteriliyor.
Trump’ın kendi rızasıyla ayrılması için ağır bir baskı ve şantaj altında kalması gerekir. Muhtemelen darbeciler, bunu nasıl sağlayacaklarını da ele almışlardır. Yoksa neden FBI ile bu işler görüşülsün ki.
Başkan’ı görevden alaşağı etmek isteyenlerin Anayasada geçen “yetersizlik halleri”ni diğer azletme koşullarının önüne yerleştirdikleri iddia ediliyor. Başkan’ın yetersizliğini kişiliğine, zekasına ya da başka şeylere mi bağlamayı planlamışlardı, orası pek açık değil. Ancak Rusya ile ilişkilendirme çabaları olduğu açık.
Trump, gelişmelere “ bu Başkan’a karşı yapılmış yasa dışı ve haince bir davranıştır” diyerek karşılık verdi. Tam bu noktada, darbelerin yasal ve yasa dışı diye iki ayrı türü mü var diye sorulabilir ve sorulmalı.
Trump bu soruyu sorsaydı, başka yerlerdeki darbelere de karşı çıkardı. Ayrıca, Başkan görevden alınırsa Başkan yardımcısının görevi üstleneceği gerçeğinden hareketle, önlemlerini almaya “yaverinden” başlar; Türkiye ile gerilim inşa edenlerin kendisini de koltuğundan etmek isteyenler olduğunu görürdü.