1963 yýlýnda yapýlan Ankara Anlaþmasýna göre, biz ithalatýmýzdaki kotalarý tedricen kaldýrarak, on iki ve yirmi iki yýllýk listelerdeki mallarýn gümrüklerini tedricen düþürecektik. Bu anlaþmaya göre de belli bir süre sonra vatandaþlarýmýzýn serbest dolaþýmý baþlayacaktý.
Biz akýllý ve uyanýk bir milletiz ya, anlaþma yürürlüðe girmeden bir-iki gün önce, gümrük vergilerini iki misline çýkardýk. Tabii bu davranýþýmýz ile AET(Avrupa Ekonomik Topluluðu)ye önemli bir sürpriz yapmýþtýk. Bunu sineye çektiler. Aradan geçen zaman içinde her yýl 20 yýllýk listeden %5 lik indirimler yapýyorduk, tabi rahmetli Ecevit’in koalisyon hükümetine kadar. O günkü TUSÝAD Ecevit’e “siz gümrükleri %5 oranýnda düþürürseniz biz yok oluruz, batarýz” diye serzeniþte bulundular. Öyle bir hava yaratýldý ki gümrükler %5 azaltýlýrsa, Türk sanayi çökecek. Ecevit duyusal bir kimse ve TUSÝAD ile çatýþmaya girmek istemedi. AET yüzde beþ indirim beklerken, bir kararname ile gümrük indiriminin yapýlmayacaðý ilan edildi. AET fýrsat yakalamýþtý. Ankara Anlaþmasýnda öngörülen serbest dolaþýmýndan zaten rahatsýz idiler. Türk hükümetinin anlaþmaya aykýrý bu kararýna karþýlýk onlarda serbest dolaþým maddesini askýya aldýklarýný ilan ettiler.
O günkü TUSÝAD bir vehim içinde idi. Eðer Ankara anlaþmasý ile taahhüt ettiðimiz gümrüklerde %5 indirim yapýlsa idi, sanayimize hiçbir þey olmayacak, belki çok cüz’i bir rekabet ortamý oluþacak, bundan tüketici yararlanýrken, iþletmeler kaliteye önem verecekler yavaþ yavaþ rekabetin kurallarýna alýþacaklardý. Hükümetin bu yanlýþ kararý, insanýmýza AB içinde dolaþýmý imkansýz hale getirdi. Neyse bu hafta içindeki açýklamalara göre en geç 3,5 yýl içinde serbest dolaþým mümkün hale gelecek. Tabii ki yeni bir kaza olmaz ise.
Evet yapýlan siyasi hatalar milletlerin sýrtýna bir kambur olarak biniyor. Kýbrýs’a girip de hepsini alýp, bizim güdümümüzde bir hükümet kurduramayýþýmýz da üzerimize çok büyük yük getirdiði gibi.
Ben Kýbrýs harekatýnda Ýngiltere de idim, bütün haber kanallarý adanýn tümünü alacaðýmýz yolunda haber yayýnladýlar. Bizim bu davranýþýmýza hiç ters bakýlmýyordu. Ertesi günkü yayýnlarda “askerlerin bir Atila hattý varmýþ oraya kadar gelip durdular” haberlerini verdiler. Yani nereye kadar gidileceðini sivil hükümet deðil, asker belirliyordu. Eh askerinde siyaset anlayýþý böyle idi.