ABD ile Ýran arasýndaki iliþkilerin normalleþtiðine dair fazla somut kanýt bulunmamakla birlikte, karþýlýklý açýklamalar böylesi bir havaya neden olmuþ durumda. Obama ABD’sinin Ýran’dan gelen olumlu mesajlara olumlu yanýt vermesi bile geleceðe yönelik yeni bir durum.
Bu yeni durumun her iki ülkedeki þahinleri fazlasýyla endiþelendirdiðine kuþku bulunmuyor. Ancak esas sorun bu yeni yakýnlaþmanýn ABD’nin diðer müttefikleriyle olan iliþkisini nasýl etkileyeceði.
Daha ortada fol yok yumurta yokken, ilk kuþkulu açýklama, hatýrlanacaðý gibi Ýsrail’den gelmiþti. Ýsrail, ABD’yi Ýran’a güvenme konusunda uyarýyor ve adeta bu ülkeden gelen olumlu açýklamalara Obama’nýn inanmamasý gerektiði söyleniyordu.
Ýran-ABD iliþkileri normalleþirse, kuþku yok ki Ýsrail’in de normalleþmesi gerekir. Ýsrail’in normalleþmesi demek de bir yandan komþularýyla iliþkilerini yeniden düzenlemesini ifade eder, ancak bundan önemlisi, Filistin konusunda kalýcý ve olumlu adýmlar atmasýný. Yýllardýr ABD’nin bölgedeki en güvenilir müttefiki olmasý karþýlýðýnda Filistin konusunu çözmeme rahatlýðýný yaþamaktaydý. ABD-Ýran normalleþmesi bir yakýnlaþmaya dönüþürse, Ýsrail’in Filistin konusunda baþka türlü yaklaþmasý gerekebilir.
Müttefikler rahatsýz
Öte yandan bir baþka ABD müttefiki olan Suudi Arabistan’ýn da ABD-Ýran iliþkilerinin normalleþmesinden memnun olmayacaðý anlaþýlýyor. ABD basýnýnda yakýnda Suudi Arabistan’da ‘taht’ kavgalarýnýn olacaðý, hatta ülkenin bölüneceði yolunda epeyce abartýlý haberler yer alýyor.
Bu haberler aslýnda Suudi Arabistan’ýn ABD ilgisine mazhar olmaktan uzaklaþýrsa baþýna gelecekleri ima ediyor gibi. Suudi Arabistan’ý yakýn gelecekte nasýl bir siyasi atmosfer bekliyor, öngörmek kolay deðil. Ancak bir iç kriz ihtimali varsa, bunun ABD-Ýran normalleþmesiyle açýða çýkacaðý öngörülebilir.
Ortadoðu savaþlarýnýn petrol fiyatlarýnda düþüþü engelleyen yönü Suudiler tarafýndan memnuniyetle karþýlanýyordur. Ýran’a ambargonun kalkmasý petrol fiyatlarýný aþaðý çekebilir, doðal olarak Suudi Arabistan bundan hoþlanmaz. Ayrýca unutmamak gerekir ki Ýran ile Suudi Arabistan tarihsel bir rekabetin iki oyuncusu.
Aralarýndaki mücadeleyi bazen devletler bazen örgütler üzerinden yürüten bu iki oyuncu, Ortadoðu’nun bugünkü gibi denetlenemez iç savaþlara sürüklenmelerinde pay sahibi. ABD, artýk her iki ülkenin desteklediði örgütlerin Ortadoðu faaliyetlerine son vermek istiyor, ABD karþýtý bu örgütlere yardýmý sürdüren oyuncu müttefiki bile olsa gözden çýkarabileceðini ima ediyor.
Türkiye için umut
ABD-Ýran iliþkilerinin normalleþmesi, muhtemelen Türkiye’nin de Ýsrail ve Suudi Arabistan ile olan iliþkilerini ortasýnda ABD baðý olmaksýzýn yeniden deðerlendirme imkaný yaratýr. Bununla birlikte ABD’nin eski müttefiklerinden vazgeçmeyeceði, onlarý sadece uyardýðý hatýrlatýlmalý.
Bu durumda Türkiye’nin de bir miktar uyarýldýðý ya da uyarýlacaðý öngörülebilir. Zira ABD-Ýran iliþkilerindeki normalleþme ya Türkiye’yi içine alan ya da almayan bir zincirle gerçekleþebilir. Hangi olasýlýðýn öne çýkacaðý Ýran’dan çok ABD’ye baðlý, yani seçimi ABD yapacak.
Türkiye ABD-Ýran normalleþmesinin içinde ve hatta ortasýnda yer almaz ise bu durum Türkiye’nin ‘vazgeçilemez’ yerine yeni bir ortaðýn dahil edildiði sonucu çýkar. Tersi olur ve Türkiye bu zincirin içinde yer alýrsa, o zaman da önemine önem katýlýr. Zira bu yeni koþul Türkiye’ye Ortadoðu’da yeniden ve daha gerçekçi biçimde arabulucu, yapýcý ya da rejim kurucu oyuncu rolü verebilir.
Herkese iyi bayramlar.