ABD’nin dostu olmak, düþmaný olmak kadar riskli

Yunanistan Savunma Bakaný’nýn ABD ziyareti sonrasýnda yapýlan açýklamalar, iki ülkenin siyasi, ekonomik ve askeri iþbirliklerini geliþtireceðine iþaret ediyor. 

Görüþmeler sonrasýnda ABD, Yunanistan’ýn en güvenilir müttefiklerinden biri olduðunu ifade ederken Yunanistan’ýn daha temkinli açýklamalarda bulunduðu belirtilmeli. 

Adý geçen alanlarda iþbirliðinin geliþtirilmesi, kabaca ABD’nin Yunanistan’daki askeri varlýðýný artýracaðýnýn iþareti. Zira ABD’nin iliþkileri derinleþtirmekten anladýðý, neredeyse sadece güvenlik iþbirlikleri. Askeri anlamda daha fazla iþbirliði yapýldýðýnda, doðal olarak siyasal ve ekonomik iliþkiler de geliþiveriyor. Bu, Trump’ýn Salman’a milyarlarca dolarlýk silah satmasý ve dostluklarýnýn bu çerçevede geliþmesini saðlamasýna benziyor. 

ABD’nin Suudi Arabistan’la olan geliþmiþ iliþkileri, Ýran’a karþý geniþ bir cephe oluþturmaya hizmet ediyor. Ancak silah ticareti öncelikli bu iliþkiler, Cemal Kaþýkçý gibi bir vaka ile Suudilerin nasýl bir þantaja maruz kalabileceðini de gösteriyor. Dolayýsýyla ABD’nin bir ülkeye yönelik artan muhabbeti, her durumda o ülkenin hayrýna sonuç vermiyor. 

    

Fazla ilgiden maraz doðar

Yunanistan ile yakýnlaþma, ABD’nin Ýsrail-Kýbrýs-Mýsýr hattýný tamamlayacak dördüncü bir ülkeyi eksene katma giriþimi. Bu, bir yandan Ýsrail’e geniþ bir hareket alaný yaratma, Mýsýr’ý elde tutma amacý taþýrken öte yandan Rusya’nýn “Ortodoks eksenini” hedef alýyor. Dolayýsýyla ABD’nin Yunanistan politikasýnýn içinde Rusya’yý kýzdýracak epeyce baþlýk bulunuyor. 

Öte yandan söz konusu politikanýn bir de AB ayaðý bulunuyor. Almanya’nýn AB’nin güvenlik örgütünü güçlendirme çaðýrýlarýna adeta bir yanýt niteliðinde. Bilindiði üzere, baþýný Almanya’nýn çektiði bazý AB üyeleri NATO ile baðlarýn gevþetilmesini, ABD’nin NATO üzerinden yaptýðý baskýlardan kurtulmak gerektiðini savunuyor. NATO’ya alternatif denmese de, örgütün Avrupa’daki yapýlanmasýný hafifletecek bir Avrupa savunma sistemi üzerinde çalýþýyorlar. 

Doðu Avrupa’daki AB üyeleri ise Rusya’yý ancak ABD’nin caydýracaðýný düþünerek NATO’nun daha da güçlendirilmesini, yani ABD ile iliþkilerin artýrýlmasýný savunuyor. 

  

Tercihe zorlama

Yunanistan, Rusya korkusu yaþayan bir ülke deðil, üstelik Rusya ile iliþkilerini riske etmeyi de istemiyor. Öte yandan baþta Almanya olmak üzere AB’nin bazý üyelerine karþý güvensizliði devam ediyor; ama AB içindeki konumunu yitirmek de istemiyor. ABD ise Yunanistan’ý radikal bir tercihe zorluyor. 

Bu tutum, Doðu Akdeniz’deki doðalgazýn Kýbrýs’la birlikte iþleyip Yunanistan’a ulaþmasý isteniyorsa, ABD’ye kapýlarýn daha fazla açýlmasý lazým gibisinden bir baský anlamýna geliyor. Ayrýca, yapýlan açýklamalarýn Almanya-Rusya iliþkilerini öne çýkaran Türk Akýmý ayrýntýlarýnýn yeniden ele alýndýðý döneme denk geldiði de hatýrlatýlmalý. 

Yunanistan’ý AB, Almanya ve Rusya ile sýkýntýlý iliþkilere teþvik eden bir giriþim söz konusu ve anlaþýlan ABD tam da bunu istiyor. Yunanistan yeni anlaþmalara imza atar, ama ABD’nin her istediðini yapmazsa darbelere, iç karýþýklýklara hazýr olmalý. Bu arada Türk-Yunan iliþkilerinin her iki tarafa zarar verecek biçimde gerilmesi de teþvik edilecektir. 

ABD, dostuna da düþmanýna da ayný yöntemlerle benzer baskýlar uyguluyor; dolayýsýyla Yunanistan da baskýlardan nasibini alacak. Bu durumda Türkiye ile Yunanistan’ýn daha fazla iþbirliði yapmasý baskýlarý azaltma yolu olabilir. ABD farkýnda mý bilinmez ama sayesinde yeni fýrsatlar doðuyor; deðerlendirmek lazým.