Obama, ABD’nin eski adý ÝÞID, yeni adý ÝD olan yapýyla mücadele stratejisini açýkladý. Madde madde ortaya konan yol haritasýna bakýlýrsa, mücadele sadece ÝD’ye karþý deðil, daha büyük bir stratejinin yaþama geçirilmesi söz konusu, üstelik de bunun için öngörülen süre üç yýl.
Askeri anlamdaki strateji, hava bombardýmanlarýný ve Irak merkezi yönetimiyle ÝD’ye karþý mücadele veren güçleri askeri olarak güçlendirmeyi kapsýyor. Suriye’de ise merkezi hükümetin desteklenmesi söz konusu deðil. Bu ülkede sadece ÝD ile mücadele eden güçleri yani büyük ölçüde Suriye Kürtlerini destekleyeceði anlaþýlýyor.
Yine askeri müdahalelerin bir koalisyon tarafýndan yürütülmesi öngörülüyor. Bu koalisyonun NATO ile Ortadoðu ülkelerini kapsayacaðý anlaþýlýyor. Ortadoðu’dan koalisyona katký verecek ülkeler belki doðrudan askeri önlem almayacaklar, ancak ÝD’nin boðulmasýný saðlayacaklar. Sýnýrlarý kapatacaklar, lojistiði kesecekler, silah ve mühimmatýn bu yapýya ulaþmasýna engel olacaklar, istihbarat paylaþacaklar ve ÝD’nin çatý yapýsýnýn daðýlmasý konusunda çalýþacaklar.
Siyasi strateji
Askeri önlemler, son derece önemli siyasi giriþimlere karþýlýk geliyor. Öncelikle belirtmek gerekir ki Ýran ile Suudi Arabistan’ýn ilk kez dolaylý bir ortaklýk içine girmeleri söz konusu olabilir. Bu da Þii-Sünni ekseni üzerinden çatýþma stratejisi uygulayan oyuncularýn oyununu bozmaya çalýþmak anlamýna gelir. Gayet tabi bu süreçte iki ülkenin rýzasý beklenmiyor; yani ABD Ýran’ý ikna ederek Suudileri ise zorlayarak bu yola sürükleyecek gibi.
Siyasi manevra açýsýndan ikinci önemli ipucu ise Suriye ile ilgili. ABD, Suriye’de ÝD ile mücadele etmek uðruna Esad’ýn elini güçlendirmek istemiyor. Bu durumda ÝD ile mücadele, Irak’tan farklý olarak Suriye’de bir taþla iki kuþ vurmak anlamýna geliyor. Plan ÝD’nin bertaraf edilmesi sýrasýnda desteklenen kesimlerle ÝD içinde kalmýþ “eski muhalifleri” yan yana getirmek. Diðer bir ifadeyle Özgür Suriye Ordusu’nu yeniden canlandýrmak ve buna Kürtleri de dahil etmek.
Irak’ta vurarak, Suriye’de parçalayarak ÝD bitirilmeye çalýþýlacak, ama bu arada Suriye muhalefeti de yeniden yapýlandýrýlmýþ olacak.
ABD’nin Irak ve Suriye’de öncelikle Kürtler üzerinden hareket ettiði biliniyor; ancak bu durumun orta vadede baþka sorunlara yol açabileceðini de farkýnda. Dolayýsýyla strateji esas olarak Irak Kürtleri ile Baðdat’ý, Suriye Kürtleri ile de “yani” Þam’ý birbirine yaklaþtýrmak.
Ve Türkiye
Bu stratejinin Türkiye’yi rahatsýz edecek fazla yaný yok; tabi bazý koþullarýn gerçekleþmesi halinde. Bunlardan birincisi ve neredeyse en yaþamsalý, Kürtlerle ilgili olaný. Madem ki her ülkedeki Kürtlerin kendi devletleriyle bir arada olmalarý öngörülüyor, o zaman bu Türkiye için de söz konusu. Bu da Çözüm Süreci’nin artýk süreç olmaktan çýkýp bir modele oturmasý aþamasýna gelindiðini gösteriyor. Yani Türkiye, kendi yurttaþlarýný kazanmak için acilen adýmlar atmak durumunda.
Türkiye açýsýndan bir diðer konu ise yeniden bir davranýþ alaný bulmuþ olmasýyla ilgili. Bu, Suriye’de yeniden oluþacak makul bir muhalefetin organizasyonuna aðýrlýðýný koymasý olarak özetlenebilir. Tabi bu süreçte Türkiye’nin Suriye Kürtleriyle de iletiþimi gerekecektir. Açýklanan plan, Türkiye’nin NATO ve AB iliþkilerinin geliþmesini teþvik edici sonuçlar da öngörüyor. Bu da Türkiye’nin daha fazla AB adayý bir ülke gibi davranmasýný gerektiriyor.
Obama ÝD ile mücadele stratejisini anlatýrken, esasen Ortadoðu’da yeni bir dönemin baþladýðýný ilan etmiþ oldu. Þu an Türkiye’nin bazý sýkýntýlarý var; ancak yeni Ortadoðu tasarýmý büyük fýrsatlarý da ima ediyor.