Önceki yazýda bahsettiðim, CSIS Türkiye Araþtýrmalarý Direktörü Bülent Alirýza’nýn aktardýðý‘Ýran nükleer tesisleri ve Devrim Muhafýzlarý'nýn karargahlarýnýn uzaktan vurulmasý’ senaryosu, Türkiye’de Mayýs 1995’te yaþanan krizi hatýrlatýyor.
8. Cumhurbaþkaný Süleyman Demirel’in danýþmaný Cüneyt Arcayürek, 2002’de yayýnlanan ‘Çankaya Muhalefeti’ kitabýnda, Türkiye'yi Ýran ile savaþýn eþiðine getiren bir krizden söz etmiþti:
“Baþbakan Tansu Çiller, PKK'nýn Ýran'da barýndýðý ve Türkiye'ye sýzdýðý noktalarý hava operasyonuyla vurmayý düþünüyordu. Demirel, Çiller'den Ýran lideri Rafsancani ile konuþmasýný istedi. Rafsancani de Çiller'e ‘Bizim topraklarýmýzda toplu PKK yok. Bu bilgileri size ABD veriyor’ dedi. Çiller'in kafasýna Ýran'a saldýrmayý (Hava Kuvvetleri Komutaný Org. Ahmet) Çörekçi Paþa sokmuþ. Ama Demirel karþý çýkýnca Türkiye'nin ilk Ýsrail tarzý sýnýr ötesi harekatý önlenmiþ oldu.”
Yakýn tarihe ilgisi ve fikri takibini takdir ettiðim meslektaþým Abdülkadir Selvi de 2012’de, dönemin Dýþiþleri Bakaný Hikmet Çetin’in olaya iliþkin tanýklýðýný aktarýrken, “Önce bir harita getiriliyor, Türkiye'nin hemen dibinde denilen PKK kamplarýnýn 300 kilometre içeride olduðu tespit ediliyor. Böylece Ýran'la savaþýn eþiðinden dönülüyor” diye yazdý.
Bu anekdotlarýn akýllara düþürdüðü soru hala cevapsýz:
ABD, ‘PKK kampý’ diye Devrim Muhafýzlarý’nýn karargahlarýnýn koordinatlarýný vererek, Ýran’a operasyon için Türkiye’yi mi kullanacaktý?
Böylesi bir operasyondan ‘siyaset’ sorumlu olacak, ancak ‘asker’ sadece emri yerine getirmiþ sayýlacak; ‘gerçek adres’ ise hiç görünmeyecek ama istediði sonucu alacaktý!
***
Peki, Arcayürek neden özellikle ‘Ýsrail tarzý bir operasyon’ ifadesini kullandý?
‘Ýsrail tarzý’, 1995’ten 12 yýl sonra, 2007’de Bülent Alirýza’nýn bana bahsettiði gibi ‘uzaktan füzeler ve bombardýman uçaklarýyla’ yapýlacak bir operasyonu ifade ediyor.
Zira Ýsrail bu tip operasyonlarý Suriye’ye yönelik olarak yapýyordu, halen de yapýyor. Hedefleri de hayli benzer: Suriye’nin ‘kimyasal silah’ tesisleri ve Ýran destekli Hizbullah karargahlarý!
Bu konularý yakýndan takip edenler, Ýran’a bu tür bir ‘oldubitti operasyonu’ için iki iddiayý daha hatýrlayacaklardýr.
Ýlki biraz eskiye dayanýyor: “Bu operasyonu Ýsrail yapacak, ardýndan ABD ve AB devreye girerek ‘ambargolarýn hafifletilmesi’ teklifiyle Ýran yumuþatýlacak, karþýlýk vermesi önlenecek.”
Ýkinci formül ise daha yakýn tarihlerde ortaya çýktý: “Ýsrail riske girmeyecek. Buna ABD-Ýsrail ittifakýna katýlan Birleþik Arap Emirlikleri talip.”
Elbette bunlar ‘iddia’.
Ama Demirel’e atfedilen bir sözle baðlayayým; “Allah yakýþan ithamdan saklasýn!”
ABD’nin 1995’te Türkiye’de bazý asker kiþileri Ýran’ý vurmak için ‘motive etmiþ’ olma ihtimali de böyle bir iddia.
Zira, Türkiye’de bazý asker kiþilerin bazý fikir ve giriþimlerinin ‘ABD mihraklý’ olmasýna yabancý deðiliz.
‘Eldiven’ varsa elini kirletmemek esastýr.
Yarýn: Balans ayarý ve 27 Nisan’da ABD etkisi
