Son yazýmda ABD’nin son tehditlerini eleþtirmiþ, meselenin Brunson olmadýðýný ifade etmiþtim.
Haklý olduðum ortaya çýktý ama bazýlarý yazdýklarýmdan çok rahatsýz olmuþ.
12 Eylül darbesinden sonra, CIA Baþkaný Henze’in; “Bizim çocuklar baþardý” sözüne atýf yaparak “Türkiye’yi artýk, ‘o çocuklarý’ yönetmiyor. ABD baðýmsýz bir ülke olduðumuzu anlamalý” ifademi, resmen, “O. Çocuklarý” þeklinde deðiþtirmiþler.
Aslýnda bu sahtekârlýk üzerine, “Tam kendilerine yakýþaný yapmýþlar” deyip geçmek lazým.
Ama iþin içindeki yüzsüzlüðü ifþa etmem gerekiyor.
Bir kere bu fitne ocaklarýnýn, bu “hassas” etik anlayýþý (!), etraflarýndaki küfürbazlar için neden çalýþtýrmazlar acaba?
Ulusalcý darbecilerden FETÖ iþgalcilerine ve arkalarýndaki deðiþmeyen emperyalistlere karþý duruþumuzdan rahatsýz olan bu ABD uþaklarýnýn, bizi asla susturamayacaðýný peþinen söyleyelim..
Ertuðrul Özkök’ün bu linç kampanyasýnýn liderliðini yapmasýnýn ise “özel gerekçeleri” olduðundan onun üzerinde “özellikle” durmamýz gerekiyor.
Efendim, kendisi beni hiç tanýmazdý.
Hatta ÝnternetHaber muhabiri, “Star Yayýn Yönetmeni Nuh…” diye bir soru soracak olmuþ, “Tanýmýyorum, yazýlarýný da okumuyorum” diye susturmuþ.
Fakat, ne zaman 28 Þubat darbesinde Hürriyet’in rolünü dile getirdik, Mesut Yýlmaz’ýn, yeni hükümeti Aydýn Doðan’ýn villasýnda 6 saatte kurduðunu ve Özkök’ün de, o kabineyi herkesten bir gün önce manþet yaparak medyayý nasýl atlattýðýný (!) ifþa ettim, ondan sonra Ertuðrul bey beni sýk sýk köþesinde aðýrlamaya baþladý!
Ama yazdýðým þeylere cevap verdiðini zannetmeyin, pusuda bekler, fýrsat bulunca çullanýr.
Peki þimdi yazýmdaki ifadeyi çarpýtarak, hatta hýzýný alamayýp “o”nun önüne bir deðil, üç nokta koyarak, deðil bir amiralin (!), stajyer gazetecinin bile tenezzül etmeyeceði bir “evrakta sahtekarlýk” yaparak, “Hangisine ‘O… Çocuðu’ diyorsun” diye soracak kadar basitleþtiren kin ve öfkenin sebebi, gerçekten yöneticilerimize saygý mý acaba?
Bu beyefendi madem Erbakan’a hakaret konusunda o kadar hassastý da neden o kadar zulmetti?
FETÖ sayesinde 20 yýl sürüncemede kalan 28 Þubat davasýnýn takipçisi olduk ve özellikle medyanýn fonksiyonunu ortaya koyduk, tamamlanmasýna katký saðladýk.
Bu davanýn, 25 gün önce yayýnlanan Gerekçeli Kararý’nda, Özkök’ün bizzat ismi yer almýþ, “Genelkurmay’ýn talimatlarý doðrultusunda gerçek olmayan haberler ürettiler, sanal irtica haberleriyle gündem oluþturdular. Genel Yayýn Yönetmenleri Ertuðrul Özkök… desteði olmasaydý, 28 Þubat darbesi gerçekleþmezdi, Anayasa’yý ilga ve hükümeti düþürme suçlarýnýn þerikleridir” denilmiþti.
Kendisi de bunu inkar etmiyor, 2006 sonunda yazdýðý “28 Þubat’ý neden destekledim” baþlýklý yazýsý “Hâlâ destekliyorum” cümlesiyle bitiyor.
Bu önemli geliþmeyi, yeni kabineye kilitlenen medya atladý ama Star, 5 Temmuz nüshasýnda, “Darbenin þerikleri” baþlýðýyla manþet yaptý.
Gerçi “Bu ifade avukata ait” diye kývýrmaya çalýþtýlar ama hiç kývýrmasýnlar, o ifade avukatýn dosyasýnda yer alsa da savcý isabetli bulmuþ ve gerekçeli kararýna aynen almýþtýr.
Anladýnýz mý Ertuðrul beyin Nuh Albayrak takýntýsýný…
Bu arada benim için köþesinde “arkadaþ” ifadesini kullanmýþ, aman; Allah muhafaza, “El mer’u me’â men ehabbe…”
Hayatým boyunca hiç kimse için kullanmadýðým o ifadeyi Menderes, Demirel, Erbakan için kullandýðýmý iddia ederek, bütün yöneticileri; alamet-i farikalarý ile zikreden bu beyefendi, “Barajlar yapan Demirel’e mi dedin” diye sormuþ ama ne hikmetse, “Demirel’e darbe yapan Evren’i” hatýrlayamamýþ!
Elbette Evren için de kullanmadým ama çok iyi biliyor ki, Evren’i hatýrlatýrsa, “o çocuklarý” da hatýrlatmýþ olacak.
Bunu ister mi?
29 Nisan 2007’de, 28 Þubat darbesine yine “açýkça taraf olmak ve hâlâ desteklemekle” övündükten sonra hýzýný alamamýþ, “Evren’i açýkça savunacak cesarete sahip çok az yazardan biri” olduðunu dile getirmiþtir!
Yani kendisinin de ABD’nin “o çocuklarý”ndan olduðunu bizzat ifade etmektedir.
“Netekim” Erbakan’ýn, "28 Þubat MGK’sýndaki maddelerin tümü ABD gizli belgesinde de var” ifadesi (Ekim 1996'da ABD Baþkaný adýna, Ankara Büyükelçiliði'ne ‘GÝZLÝ’kaydýyla gönderilen ve Erbakan’ýn indirilmesi için her türlü eylemin yapýlmasý istenen yazý) gösteriyor ki, ABD’nin “o çocuklarý” 28 Þubat’ta da aynen devredeydi.
Yani biz Ertuðrul beyin de nasýrýna basmýþýz…
Bunlarýn hepsi bir tarafa, Ertuðrul beyin “etik adýna” bana çullanmasý tam bir ikiyüzlülüktür.
Yöneticilere karþý madem bu kadar hassastýn da, ayný hassasiyeti yýllardýr hakarete uðrayan Erdoðan için neden göstermedin?
Bana laf “sokuþturmak” için yazdýðýnýz yazýda, keþke bir cümle de; o yazýmýn gerekçesi olan “ABD küstahlýðý” hakkýnda yazsaydýnýz.
Almanya’da Türkiye’ye ve Erdoðan’a karþý en büyük fitne kazanýný, senin yýllarca yazý yazdýðýn Bild kaynatýr.
Mesut Özil’e yapýlanlar konusunda da yine bu gazete baþý çekti.
Bu kankalarýna, bir kere “Ayýptýr” dedin mi?
***
Yemiþim senin ve avanelerinin etik anlayýþýný…
***
Hiç kývýrma Ertuðrul bey…
“Çok þey bildiðin için” gösterilen özen, hâlâ devam ediyor mu bilemem ama yýllarca altýna gizlendiðin “medya” örtüsü, bu gerekçeli karar ile kalkmýþtýr.
Övünç duyduðun darbe destekçiliðinin hesabýný vereceksin.
Lütfen saðlýðýna dikkat et ki, “ABD’nin diðer çocuklarý” gibi sen de hapisten yýrtma...