ABD’nin Suriyeli Kürt politikası bir samimiyet testi midir?

Suriyeli Kürtlerin lideri PYD başkanı Salih Müslim ile geçtiğimiz cumartesi günü İstanbul-Paris uçağında karşılaşmamızın ardından cuma günü tekrar konuştuk.

Telefonla ulaştığım Salih Müslim, Paris üzerinden Brüksel’e geçmiş, tekrar Paris’e geçmeyi planlarken, gelen suikast haberi üzerine Erbil’e uçmuştu.

İlk olarak Türkiye ile yeniden görüşmeler yapılacağı yönündeki haberleri hatırlattım kendisine.

Önümüzdeki hafta görüşmelerin gerçekleşebileceği yönündeki beklentisini paylaştı.

“Haftaya Türkiye’ye gelebiliriz” dedi.

Uçakta gerçekleştirdiğimiz ve ayrıntılarını 29 Temmuz tarihi STAR Gazetesi’nde okuduğunuz mülakata ek olarak, Türkiye’nin PYD’nin Suriye muhalefeti ile işbirliği yapması yönündeki tavsiyesine ilişkin haberleri hatırlattım.

“Türkiye, Suriye Ulusal Konseyi ile işbirliği yapmamızı önerdi ve bu yönde bize yardımcı olabileceğini söyledi” dedi.

Washington’un Suriye Kürt rezervi

Salih Müslim, yalnız bırakıldıklarından şikayetçi. Özellikle de Washington yönetiminin kendilerine yönelik tutumundan rahatsız.

Anlattığına göre, iki kez vize başvurusunda bulunmuş ancak Amerikalı makamlar kendisine vize vermemişler.

Salih Müslim’in hem uçakta, hem de cuma günü telefonda yaptığımız mülakat sırasında Washington’un Suriye Kürtlerine yönelik rezervine ilişkin sözlerini dinlerken, aklıma yakın geçmiş geliyor ister istemez.

Hatta bugün... Iraklı Kürtler hem Saddam Hüseyin döneminde, hem de sonrasında, Washington yönetiminin tam desteğini aldılar. 1998 yılındaki Washington görüşmeleri bu çerçevede önemli bir milattır. Tabloda kimin olacağına o görüşmelerde karar verilmiştir. Bunu minik bir not olarak düşelim.

Peki Iraklı Kürtler’e bu derece destek olan ve Saddam Hüseyin’in gitmesi için varla başla çalışan bir ABD, iş Suriye ve Suriye Kürtlerine gelince niye ağırdan alır?

Suriye konusundaki milyonlarca samimiyet testinden sadece birisi de bu konu.

Suriye politikaları değişiyor

Salih Müslim’in açıklamalarının bana göre en önemli unsurlarından birisi Batı’nın Suriye konusundaki politikalarının değiştiğine dair bölümdü.

Mısır ve Tunus’ta yaşananlar daha iyi anlaşılıyor bu değişiklik haberlerinden sonra...

Bayrak inmesi talimatla olmadı

Öte yandan, Salih Müslim’in altını çizdiği bir başka nokta, “bayrak inmesi” mevzuundaydı.

Müslim, “Bayrağın inmesi talimatla olmadı. Bana aktarıldığı zaman haberim oldu ve ben de indirttim” dedi.