ABD Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsýnýn; Suriye’de YPG ile iliþkilerine atýfta bulunarak, “bu iliþkiler kalýcý deðil, taktikseldir” demesini, esasýnda Türkiye ile iliþkileri onarma gayreti olarak görmemiz lazým.
Erdoðan - Trump görüþmesindenortaya tam olarak çýkan þey þu oldu. “Türkiye kendi tezlerinden geri adým atmayacak. Bölgenin terör örgütleri ile dizaynýna müsamaha göstermeyecek.” Diðer taraftan, ABD’nin bu kadar terör örgütlü harekât planýný anlamak çok da zor deðildir. Ortadoðu ekseninde Amerika’nýn esas iki meselesi olduðu aþikârdýr.
Ýsrail’in ve enerji hatlarýnýn güvenliði!
Bu durumun her zaman Amerikan yönetimleri için geçerli gerekçe olduðunu biliyoruz. Lakin Amerika’da Trump’ýn seçilmesi ile birlikte “hangi Amerika” sorusunun, giderek daha da derinleþtiðini görmekteyiz.
Amerika’nýn kendi içerisindeki dengesizlik ve kutuplaþma, farklý ve yeni stratejilere de kapý açacaðýný göstermektedir.
Trump’ýn; güya Rusya Dýþiþleri Bakaný Lavrov’a bilgiler verdiðine dair iddialarýn ortaya çýkmasý ve savcýlýðýn bu hususta araþtýrma baþlatmasý, Trump’ýn gelecekte vazifesinden uzaklaþtýrýlma meselesinin de devreye sokulacaðý ihtimalini pekiþtirmektedir.
Diðer taraftan Amerika’da hiçbir zaman, bu kadar Rusya faktörünün ön planda olmadýðý gerçeðini de bize anlatmaktadýr. Sovyetler dönemindeki en gergin zaman dilimi ile kýyasladýðýmýzda, ancak bu kadar uçlarda dolanan iddialarýn devrede olduðunu hatýrlamaktayýz.
Amerika’nýn iç dengelerini dizayn eden Rusya faktörüne, bu kadar atýfta bulunmasý, Rusya’nýn evet fazla oralara yönelik çalýþmalarý olduðunu anlatsa da, burada Amerika içerisinde derin fay hatlarý kavgasýnýn derinliðinin iþareti olarak da okumamýz lazým. Bu kavga yüzünden de Rusya faktörü bilerek ve istenerek abartýlmaktadýr gerçeði de gün yüzüne çýkmaktadýr. Böyle bir ortamda Amerika - Türkiye iliþkileri giderek daha fazla anlaþma isteði kazanacaktýr. Bunu da esas anlaþma ve anlatma gereði duyacak tarafýn isminin “ABD” olacaðý aþikârdýr.
Türkiye her hâlükârda Fýrat Kalkaný operasyonu ile gösterdiði kararlýlýðýný, bir daha sahada gösterecektir. Erdoðan’ýn; Trump’la görüþmesinin akabindeki basýn toplantýsýnda, açýk ve net terör örgütlerine yönelik tavrý ile Amerika’ya durumu anlatabildiðini görmekteyiz. Bu sefer durum daha ziyade ABD’nin bir þeyler söylemek bir þeylere netlik getirmek zorunluluðu ortadaydý. Ve Türkiye’nin net tavrý sonucunda Amerika Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsýnýn, YPG açýklamasýný okumamýzda yarar vardýr.
Türkiye; “YPG - PYD unsurlarýnýn, Türkiye’yi rahatsýz edecek her türlü eðilimlerinin önünü keseceðine” dair ABD’ye mesajý, esasýnda Amerikan yönetiminin gelecekte bir kaç defa dil yumuþamasýna bizi tanýklýk ettirecektir.
Burada, giderek gerilen Rusya - Amerika iliþkilerinin de etkisi söz konusudur. Ve elbette giderek artan Rus - Türk iliþkilerinin de perspektifi mevcuttur.
Evet, böyle bir durum söz konusudur. Lakin bu Türkiye’nin herhangi bir biçimde eksen kaymasý anlamýna da gelmemektedir. Çünkü artýk küresel sermaye ve devletlerarasý çatýþma söz konusudur. Zaten baktýðýnýzda, Trump’ýn üzerine yürütülen savaþ makinesinin altýnda yatan þey, küresel sermayenin çýkarlarýdýr.
Önümüzde iki yol ayrýmý olacaktýr. “Dünyayý; þirketler ve küresel sermaye mi yoksa kadim devletler ve medeniyet bayraktarlarý mý yönetmelidir” sorusu, yeni dönemin esas kavga nedeni sorularýndan olacaktýr. Amerika - Türkiye iliþkileri; çalkantýlara tabi tutulsa da, ileride Türkiye’nin kapýsý çalýnan taraf olacaðýný unutmamakta yarar vardýr. Þu anda analiz edilecek mesele, bu küresel gidiþatýn varacaðý noktadýr. Küresel rüzgâra yön vermek isteyen üst akýl, anlaþýlan o ki finans çevreleridir ve bu güçlü þirketler veya aileler ile devletlerin karþý karþýya geldiði dönemdeyiz. Ýþte bu nedenle Ýngiltere, Türkiye’ye sýcak mesajlar vermeye baþladý. Ýþte o nedenle Trump’ýn Erdoðan’a, Trump’ýn Putin’e bakýþ açýsý, bu kadar yanlý gösterilmektedir. Çünkü ayný Ýngiltere; Trump’la birlikte küresel sermaye esiri olan Amerika’yý, yeniden devlet refleksi ile yönetilme perspektifine itmeye gayret etmekte. Bunun, baþarý ile sonuçlanýp sonuçlanmayacaðýný söylememiz mümkün deðil! Lakin anlaþýlan þu ki Türkiye bu kavganýn; devletler, milletler ve kadim medeniyetler blokunda olacaktýr. Zaten Ýngiltere, Rusya, Çin gibi ülkelerin, Türkiye’ye bakýþ açýsýndaki vazgeçilmez ortak parametrenin esasýný, bu devlet, millet vekadim medeniyet unsuru oluþturmaktadýr.