ABD’nin ‘yolsuz lider’ tanýmý ve bu tanýmýn verebileceði zararlar

Rusya baþta olmakla birlikte eski Sovyet ülkeleri ve Orta Doðu’daki bazý yönetimler, yolsuzluk konusunda çok baþarýlý. Demokratik kavramlarýn hepsi, sadece sözlük ve göstermelik adýmlarla süslü. 

Orta Asya’daki, Güney Kafkasya’daki neredeyse tüm cumhuriyetler, bu yolsuzluk ve usulsüzlük derslerinden yüksek puan almýþ durumda.

Listenin baþýnda, epey saygýn bir yerde duran Putin ise neredeyse, milyarderler listesindeki kiþilerle ayný zenginlikte.

BBC geçenlerde bir belgesel sundu. Putin’in tüm hesaplarýný ve mal varlýðýnýn listesini, belgelerle ispat etme çabasýndaydý. Esasýnda Rusya toplumuna, hele hele fakirlik durumunda olanlar için bu belgeselin ne anlama geldiðini, Bolþevik ihtilalinin içeriðini bilenler, proleterin Rus Çarý Nikola ailesiyle birlikte acýmasýzca hangi gerekçelerle kurþuna dizdiðini, okuyanlar anlamaktalar.

ABD ýsrarla, Rusya toplumunu bu yöntemlerle aynen Bolþevik ihtilalinde olduðu gibi ayný gerekçeye dayanarak, harekete geçirme gayretinde.

Batýlý think thank kuruluþlarý, insan haklarý üzerine faaliyet gösteren STK’lar art arda yolsuzluk konulu listeler yayýnlamakta. Ýçerisinde, Kazakistan, Azerbaycan, Özbekistan ve Rusya gibi ülkelerin liderlerinin ismi geçen, bu listelerin yaratmak istediði algýyý görmememiz mümkün deðildir!

ABD’nin bu demokratik yöntemlerin ve mekanizmalarýn harekete geçirilmesi için attýðý adýmlar, eðer Suriye, Mýsýr gibi örneklerde gösterdiði kötü imajý olmasaydý, alkýþlanacak nitelikteydi.

Çünkü halklarýn hakký hukuku ellerinden gasp edilen ülke zenginlikleri, memurlarýn milyonerleri özendiren hayat tarzlarý ve akýl almaz malvarlýklarýna, böyle baskýlar olmaz ise “nasýl ve kimin dur” diyebileceðini düþünmeden edemiyorsun!

Son ABD kaynaklý raporlarý okudukça, neden böyle bir giriþimin þimdi devreye girdiði sorusundan da vazgeçemiyorum.

Arap coðrafyasýnda olup bitenler, öyle bir örnek oldu ki...!

Esasýnda orada olup bitenler, bu coðrafyadaki liderler için de örnek olmalýydý. Sivilleþme, tekelcilikten kurtulma, siyasi içerikli hapislerin sona erdirilmesi, zengin ülkenin açlýkla boðuþan insanlarýn haklarýnýn ayrý ayrý ülke yöneticilerinin ailelerinin sahiplenmesi konusu, Arap Baharý’ndan itibaren son bulmuþ olsaydý, bugün ABD’nin yolsuzluk, rüþvet ve fikir özgürlükleri üzerine inþa ettiði siyasi talepleri de, bu ülkelerdeki ayaklanmalara bayraktarlýk edemeyecekti.

Mesela Belarus bu konuda akýllýca adýmlar attý. Neredeyse siyasi içerikli bir kiþi bile hapishanede býrakýlmadý.

Ne yazýk ki, özellikle Türk ve Müslüman ülkelerde buna benzer örneklere gidilirse, “insanlar biz korktuk zanneder ve daha da talepler artar, itirazlar çoðalýr” felsefesiyle olaya baktý.

Arap Baharý dalgasýnýn Avrasya versiyonu, yavaþ yavaþ yaklaþýyor gibi bir tablo var önümüzde. Amerika; Rusya’yý içeriden hareketlendirmekle, Putin’in etrafa vereceði zararý daðýtýcý tutumu da beraberinde tetikledi.

Bu düþünülmüþ bir senaryo olarak artýk çok net gözüküyor. Rusya dalgalandýkça, bu dalga Kafkasya ve Orta Asya’ya, MoldovaUkrayna ve Belarus’u kaplayacak. Zaten Moldova’dan çýkan seslerin içeriði farklý olsa bile, Azerbaycan’dan duyulan itirazlarýn niteliði farklý olsa bile, bu strateji içerisinde okumak lazým.

Önümüzde çok ciddi ve farklý daðýlmalar bizi beklemekte. Ýran’ýn üzerinden ekonomik yaptýrýmlarýn kalkmasý ve ABD ile birlikte hareket ettirilme stratejisi, esasýnda bu daðýlmada Rusya ile ilerideki kamplaþmanýn ortasýna çomak sokma stratejisiydi galiba.

Rusya, yaralý ve çok acýmasýz. Yeni felaketler kapýda. Lakin unutmamamýz gereken bir durum vardýr. Bu felaketlere yol açan, Batý’nýn demokrasi ve yolsuzluklar üzerine inþa ettirdiði stratejilerin iþlemesine yol veren bölgedeki yönetimler, en az Rusya ve Amerika kadar önümüzdeki daðýlmalara ortaktýr...! Halen bu daðýlma önlenebilir. Halen coðrafyanýn þansý var. Görebilen arif lazým...!