ABD’nin Trump’a ne yaptýrmaya çalýþtýðý yavaþ yavaþ netleþiyor. Anlaþýlan, Rusya ile birlikte dünya dengelerini 2009 yýlýna, yani Obama’nýn baþkan seçilmesi öncesine geri döndürmek isteniyor.
Obama’nýn tüm izlerinin silinmesi, Arap Baharý’ndan ABD-AB iliþkilerine, Çin ile yakýnlaþma politikalarýndan “vekalet” savaþlarýna kadar her konuyu kapsýyor. Dolayýsýyla, Rusya ile birlikte saptanan ortak hedef, dünyanýn en azýndan bir kýsmýný eski haline getirmek.
Örneðin Mýsýr, Arap ayaklanmasý öncesinde ayný anda hem ABD hem de Rusya ile iliþkilerini tutarlý bir denge içine oturtmuþtu. Biriyle askeri bir anlaþma imzaladýðýnda, diðeri ile de benzer bir metni onaylýyor; dolayýsýyla iki güce eþit yakýnlýkta durmaya uðraþýyordu. Ayrýca, Ýsrail ile iliþkilerin iyileþtirilmesi, Sina’nýn yeniden yapýlandýrýlmasý ve Mýsýr-Hamas baðlantýsýnýn kesilmesi söz konusuydu.
Bugün bu noktaya aynen geri dönülmüþ durumda; Mýsýr her iki ülkeyle yeniden askeri ve stratejik anlaþmalar yapýyor; Ýsrail ile ittifakýný geliþtiriyor ve Hamas karþýsýndaki pozisyonunu güçlendiriyor.
Rusya yeniden Filistin’e dahil
Sistem dýþýna itilen Ýran, Obama’nýn tüm “kazanma” çabalarýna raðmen bugün yeniden sýkýþtýrýlan ülke oldu. Radikalizmi desteklemekle suçlandýðýna göre, yakýnda yeniden Gazze sorunu ile iliþkilendirilecek. Yemen’den Körfez ülkelerine kadar birçok alanýn karýþmasýnýn da sorumlusu ilan edilecek; týpký önceden olduðu gibi.
Putin’in ziyaretleri gösteriyor ki, Suriye Esad’a emanet edilecek ve ABD ile Rusya’nýn askeri üsleri kalacak. Bunlar birer garantör gibi varlýklarý sürecek, bu arada tüm dýþ destekli gruplar ile destekleyenler Suriye yönetimi ile anlaþmaya zorlanacak. Dolayýsýyla bu gruplarýn tümünün denetimi rakip iki güç haline gelecek ABD ile Rusya’ya geçecek; diðer oyuncular kenarda duracak. Ayrýca Ýsrail týpký eskisi gibi Suriye’yi tehdit etmeye devam edecek. Böylece ne Ýsrail sadece umudunu ABD’ye baðlamýþ olacak ne de Rusya Ýsrail’i tümüyle kaybedecek.
Rusya baðýný Suriye’ye müdahale edebilme izni ile saðlayan Ýsrail’in bundan böyle Filistin’in geleceðinde de bu ülkeyle daha fazla muhatap olacaðý öngörülebilir.
Eksen kardeþliði
Kudüs krizinden bir süre sonra, muhtemelen yeniden barýþ görüþmeleri baþlayacak, ama içinde Hamas olmayacak; týpký baþlangýçtaki gibi. Barýþ görüþmelerinde sadece ABD deðil, artýk Rusya da arabulucu olacak. Bu arada ABD ile ittifakýný “reformlar”la taçlandýran Suudi Arabistan ile Rusya ve ABD yakýnlýðý sürecek; dolayýsýyla Mýsýr-Ýsrail-Suudi Arabistan ekseni Rusya’ya raðmen olmayacak þekilde yeniden saðlamlaþacak. Bu arada Irak ve Suriye’deki siyasi Kürt hareketlerinin þimdilik kendi ülkelerinde varlýk göstermesiyle yetinilecek, zira bölge yönetimleri için “Domokles’in kýlýcý” rolünü üstlenecek oyunculara olan ihtiyaç sürecek.
DEAÞ gibi yapýlarýn iþlevini tamamlamasý sonrasýnda hazýrlanan bu sistem, öncelikle Avrupa’yý ABD’ye, Çin’i de Rusya’ya muhtaç hale getirmek olarak ifade edilebilecek bir stratejik hedefe dayanýyor gibi. Bununla birlikte, Rusya’nýn bölgede son derece güçlü hale geldiði ve Türkiye’yi de bu oyunda tümüyle kendi yanýnda tutmaya çalýþtýðý gözden kaçýrýlmamalý. ABD bugün Türkiye’yi Rusya’ya itmeye razý gözükebilir; ancak bu durumun Türkiye açsýndan daha tercih edilebilir bir durum olduðu þüpheli. Zira hem Rusya’ya güvenmenin tehlikeli olmayacaðý, hem de öteki tarafýn Türkiye’yi “kazanma” harekatý yapmayacaðý söylenemez. Ayrýca bugün zýmnen anlaþanlar, yakýn zamanda rekabetlerini de düzenleyecekler.